Holosko Mall
Fatih Altaylı
Ocak 13, 2011
Yazı İçeriği
Holosko Mall
Holosko Mall
DEMİRÖREN Grubu, Beyoğlu'nda bir alışveriş merkezi yapıyordu,
Merkezin inşaatı sırasında konu komşuya verilen zarardan söz etmeyeceğim,
Yapılan bu bina yasal sınırların hayli dışına çıkınca belediye binayı mühürledi, İnşaatı durdurdu ve kaçak olan katları, yani hayli büyük bir bölümünü yıkma kararı aldı,
Ve dün ilginç bir gelişme oldu,
Yıldırım Demirören'in başkanı olduğu Beşiktaş Kulübü, önemli futbolcularından Holosko'yu Büyükşehir Belediyespor'a verdi,
Üstelik de bedelsiz,
Yani Holosko'nun maaşını, parasını Beşiktaş verecek,
Holosko'nun en az 5 milyon dolarlık bonservisi de cabası,
Şimdi ben Beyoğlu'ndaki bu binanın akıbetini merak ediyorum,
Acaba buraya yarın öbür gün "Holosko Alışveriş Merkezi" diyece miyiz?
Özellikle de kaçak bölümlerine,
Alkol yavaş öldürdüğü için mi yasaklanıyor!
ANLADIĞIM kadarıyla giderek daha sıkıcı bir ülke olmaya doğru gidiyoruz,
Neresinden başlayacağıma bir türlü karar veremedim ama en iyisi şu "alkol" meselesinden başlayalım,
Zor mevzu, çetrefilli, dikenli mevzu,
Fazla savunsan, "Ulan sen alkolizmi mi savunuyorsun!" diyecekler,
Anlatamayacaksın meramını ama yine de deneyelim,
Bir kere belli ki, kafalar karışık ya da onlarınki net de bizimkini karıştırmak niyetindeler,
Hüseyin Çelik, hükümet sözcüsü olarak diyor ki, "24 yaş diye bir sınırlamamız yok, Bunlar safsata",
Ayna saatlerde TAPDK Başkanı televizyonda, "Gençlik tanımımız 18-24 yaş arasını kapsar" diyerek Çelik'i yalanlıyor,
Yani 24 yaşından küçüklere alkol yasak,
18 yaşından gün alınca silah almak, hatta 5 silah almak serbest ama bira alıp içmek yasak,
Niye?
Belli ki, hükümet "ölüme" karşı değil, alkolün sorunu "yavaş öldürmesi",
Demek ki, ani ölümle sorunları yok,
Adam 23 yaşında, İşe girmiş, Hatta aile kurmuş, 3 çocuk yapmaya hazır vaziyette,
Akşam yabancı konuklarını iş yemeğine götürüyor, Konuklar içecek, ev sahibi, "Kusura bakmayın yaş tutmuyor" diyecek,
Yahu böyle bir zırvalık olur mu?
Merak etmeyin "Olur" diyecekler,
Örnek de var ellerinde çünkü,
İngiltere örneği, İngiltere'de gençliğin alkolizme meyletmesi üzerine böyle bir karar alındı,
Hatta Dünya Sağlık Örgütü'ne de baskı yapıp gençlik yaşını 24'e yükseltti İngiltere ama ortada ciddi bir sorun, bir alkolizm sorunu olduğu için,
Türkiye'de böyle bir sorun mu var?
Yok ama böyle giderse olacak, Yasaklarla olacak,
Ben Beyoğlu'nda büyüdüm, Arkadaşlarım da,
Ne sınır vardı ne yasak,
Allah'a şükür içimizde alkolik olan falan yok,
Ama böyle yaparak insanı zorluyorsunuz,
Vallahi de billahi de içkiyi sevmem, Kırk yılda bir, bir kadeh içerim,
Ama şimdi tepem çok attı,
Gidip kafayı çekeceğim,
Padişah macunu neye yarardı!
AL sana memleketin halinden bir acayip durum daha,
Muhteşem Yüzyıl dizisine tepkiler çığ gibi,
İzleyen izlemeyen sövüyor,
Sonunda RTÜK konuya el attı ve "Padişahların özel hayatına giremezsiniz" dedi,
Torunları hayatta onların bir şey dediği yok, RTÜK sokturmuyor,
Demek ki, padişahların özel hayatı yok,
Bundan sonra padişah filmi çekecekseniz, kitabı yazacaksanız özel hayat yokmuş gibi davranacaksınız,
Ekle uç uca Mohaç'ı, Viyana'yı, Zigetvar'ı,
Al sana film,
Arasında ne var?
Yok bir şey,
Padişah eve, yani saraya gelmez miydi?
Gelirdi,
Gelince ne yapardı,
Hiiiiç! Sohbet, Av mav,
Başka,
Padişah başka ne yapar, Padişaha yakışan işler bunlar,
Yahu böyle film yapsan, böyle kitap yazsan sormazlar mı adama, "İyi de bu 12 şehzade nereden çıktı" diye,
E ona da bir kılıf bulacaksın,
"Padişah, harem ağasına verirdi, O hareme götürüp servis yapardı" mı diyeceksin,
Vallahi zor zanaat,
Bulamadım bir kılıf,
Ha bir de "padişah macunu" diye bir şey vardır değil mi?
Padişahlar onu ne için kullanırdı?
Basur tedavisinde mi?
Eğer padişah macunu da kötü çağrışımlar yapıyorsa, ecdadımızla ilgili İçişleri Bakanlığı da Mısır Çarşısı'na bir baskın yaptırsın,
Her tarafta satıyorlar padişah macunlarını,
Ya bu millet toptan basur ya da o macundan bahsetmek "tarihe saygısızlık",
Bin özür
ÖNCEKİ gün bir yazı kaleme aldım ve "Başbakan'dan Başbakancılar" dedim,
Başbakan'ın heykelin yıkılmasını istemediğini, sadece beğenmediğini, beğenmenin hak olduğunu ama yıktırmanın hak olmadığını, o heykeli yıkmaya kalkışanların Başbakan'dan Başbakancı olduğunu söyledim,
Çünkü o gün yapılan resmi bir açıklamada, "Başbakan'ımız heykeli değil arkadaki gecekonduları kastetmiştir" deniliyordu,
Şimdi ben o gün eleştirdiğim herkesten özür diliyorum,
Çünkü durum bu değilmiş,
Başbakan'ımız, Amberin Zaman'a yaptığı açıklamada "heykelin yıkılmasını istediğini" açık ve net bir şekilde söylemiş, "Kimse benim adıma konuşmasın, Ben istedim yıkılmasını" demiş,
Demek ki, kimse Başbakan'dan daha Başbakancı değilmiş,
Onlar sadece Başbakancı,
Sıkıysa olma bakayım!
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar