İstanbul 17°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Yılmazer: Görüşmeler kayıtlı, ne diye oraya numara yazalım

detail banner reklam

Yılmazer: Görüşmeler kayıtlı, ne diye oraya numara yazalım

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ocak 30, 2011

Yazı İçeriği

  • Yılmazer: Görüşmeler kayıtlı, ne diye oraya numara yazalım

Yılmazer: Görüşmeler kayıtlı, ne diye oraya numara yazalım

ÖNCEKİ akşam gazeteden çıktım yoldayım, Ali Fuat Yılmazer aradı, İstanbul'un İstihbarattan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı,
Cuma günü yazdığım yazı ile ilgili bilgi vermek için aramış, Hüseyin Çapkın'ın "Arayıp bilgilndirin" demesi üzerine,,,
Hatırlayacaksınız bir teğmenin telefonuna Hizbuttahrir örgütü üyelerinin telefonları, Emniyet'teyken eklenmiş ve mahkeme bunu bilirkişiye tespit ettirmişti, Ben de buna değinmiş ve "Eğer bu doğruysa masum vatandaşlar tehlike altındadır, Evinizde otururken, hatta uyurken terör örgütleriyle bağlantılı hale getirilebilirsiniz, Bu konu en üst seviyede araştırılmalıdır" demiştim,
Yılmazer bu konuda bilgi vermek için aramış,
Söz konusu soruşturma iki ayrı birim tarafından yapılmış, Teğmenin Ergenekon bağlantısını Organize Suçlar, Hizbuttahrir yönünü ise Terörle Mücadele araştırmış,
Yılmazer bunun bir karışıklık yaratmış olabileceğini söyledikten sonra sistemi anlattı,
"Biz şüpheliler üzerinde ele geçirilen telefonlara dokunmayız, Bunları bilgisayara bağlar ve bütün bilgilerini aktarırız, Bir anlamda telefonun fotoğrafını çekeriz" dedi,
Yılmazer'e göre hata burada oluşmuş olabilir,
"Bilgisayara aktarılırken farklı dosyalar üst üste yazılmış olmalı, İki farklı telefonun kayıtları birlikte görünür olmuş, İnsan hatası diye düşünüyoruz" dedi,
Çünkü telefonları açıp kurcalamak, telefon üzerinde çalışma yapmak kesinlikle yasakmış, Ancak bilgisayara aktarıldıktan sonra inceleme yapılması kuralmış,
"Ben de önce öyle zannettim ama bilirkişi raporu farklı, Bu bilgiler telefona kaydedilmiş, Sanki telefonda bunlar mevcutmuş gibi bir hava yaratılmış" dedim,
"Bunu biz de duyduk, Bu yüzden de mahkemeden incelenmek üzere telefonu istedik ancak adli emanette olduğunu söyleyip bize vermediler, Sonra bunu bilirkişiye yollamışlar, Bize yollasalardı işin aslını ortaya çıkarırdık, Gerçi telefonların hafızası kısıtlı ve geriye dönük taramalarda bilgisayarlar kadar çok bilgi vermiyor telefonlar, ama yine de inceleseydik bir şeyler bulurduk, Ama mahkeme bize vermedi" dedi,
"Herhalde sizden kaynaklanan bir sorun olabileceğini düşündükleri için size değil bilirkişiye vermeyi tercih ettiler" dedim,
"Bakın" dedi Yılmazer, "Burada bizim bir kötü niyetimiz olamaz, Çünkü bu telefon numaralarını oraya yazmanın ne bize, ne davaya, ne bizim iddialarımıza bir katkısı bir faydası var, Çünkü zaten söz konusu teğmen ile Hizbuttahrir örgütü arasındaki bağlantı sabit, Bunu kendi de söylüyor, Görüşmelerini, takiplerini inkâr etmiyor, Temas etmiş, Bununla ilgili zaten dinleme kayıtları var, görüşme kayıtları var, Yani o numaralar rehberde olmuş olmamış önemli değil, Görüşmüş ve bunları zaten kabul ediyor, İnkâr etmiyor, Öyleyken bunları niye yazalım oraya",
"Evet görüştüm, Vatanseverlik adına görüştüm, diyor" dedim,
"Evet aynen öyle, Madem vatanseverlik adına görüştü, takip etti, O zaman üstlerine bilgi verirsin, Kim olduğu belirsiz sivillere rapor vermek neyin nesi, Bu da mı vatanseverlik?"
"Elbette değil, Olacak iş değil, Belli ki, birileri bu teğmenleri kandırmış, kullanmaya başlamış" dedim,
"Kesinlikle" dedi, "İlerde Türk ordusunun üst kademelerine gelecek bu teğmenlerin TSK dışında birilerinin kontrolüne girmesi, başkalarından emir alması kabul edilebilir bir şey mi? Bizim derdimiz bunları ortaya koymak" dedi,
"Peki" dedim "Ya bu numaraların telefona Emniyet'te yüklendiği ortaya çıkarsa ne yapacaksınz?"
"Bakın bundan bizim bir çıkarımız olamaz, Bunlar delil olarak zaten ortaya koyulmamış, Görüşmeler var, Kayıtlar var, Bunlar zaten şüpheli tarafından da kabul ediliyor, İfadesinde de yer alıyor, Bunları yazmak için gerekçemiz yok, Ama yine de yazıldıysa, yani Emniyet içinden birisi bunu bilerek yaptıysa bunu en ağır şekilde cezalandırırız, Böyle bir şey kabul edilemez, hoş görülemez" dedi,
Bakalım ne olacak ben de bekliyorum,


Yazarım demiştim

Birkaç hafta önce yine Fransa'ya kaçıp, yine Pireneler'de üç dört gün geçirdiğimi söylemiş "Onu da başka bir zaman anlatırız" demiştim ya,
Pek çok okur mail'ler attı, "Anlat merak ettik" diye,
Vallahi bilirsiniz gezi yazısı, turizm yazısı, yeme içme yazısı yazmayı pek sevmem,
Daha doğrusu utanırım,
Ama madem istediniz biraz anlatayım,
Önce bir gece Paris'teydik, Otel Robouchon'un atölyesinde şahane bir yemek yedik, Sonra 4 gün boyunca Pirene Dağları'nın eteklerinde, Fransızların "Landes" dediği bölgede bir çiftlik evindeydim,
Burası bir zamanlar Paris'e kadar yürüyen Arap-Berberi İslam ordularının geçtiği güzergâhın tam üzerinde,
Dağlarda ise Türklerle aynı soydan geldiğine, daha doğrusu Hunlar zamanında Fransa'ya kadar gelip ilerleyen ve oraya yerleşen Türkler olduğuna inanılan Basklar yaşıyor,
Hıristiyanların, Tapınak Şövalyeleri'nin de pek çok önemli sırrının bu bölgedeki eski yerleşimlerde, antik kilisilerde ve harabelerde gizli olduğuna inanılıyor,
Bölgeyi ünlü yapan ise, bugün Fransız mutfağının en önemli unsurlarından biri olan "kaz ve ördek ciğerinin" yetiştiği en önemli yer olması,
Kaz ciğeri konusunda Alsace daha önde olsa da, Landes toplamda "foie gras" (yağlı karaciğer) denilen bu üründe bir numara,
Ünlü Labeyrie'nin üretim tesisleri de burada,
Güneyde Pireneler, Batı'da Atlantik Okyanusu ile sınırlanmış bu güzel bölgede kızımla beraber, sevgili dostum Philippe'in 300 yıllık çiftliğinde kaldım,
Pazardan alıveriş yaptık, okyanustan çıkmış balıkları alıp pişirdik, istiridyeleri yuttuk,
Atlantik kıyısına gidip Dune'leri aşıp, yüzlerce metre genişlikteki kumsalda üç dört metrelik dalgaların sesini dinleyerek yürüdük, Ata bindik, Bahçe çapaladık, ağaç diktik, Ördek çiftliklerini gezdik,
Ünlü Kraliçe Eugenie'nin sarayında, şimdi torunları tarafından işletilen restoranda inanılmaz yemekler yedik,
Philippe'in kavından müthiş şaraplar içtik,
Günde birkaç kez gazeteyle konuşmak ve bir ara oturup yazılarımı yazmak dışında hiç ama hiçbir şey yapmadım,
Giderek büyüyen ve zamanın nasıl geçtiğini gözüme sokan kızımla dört gün boyunca aküleri boşalttık ya da şarj ettik, Hangisini isterseniz onu kabul edin,
Bazen böyle kaçmak istiyor insan, insanlardan ve her şeyden,
Siz de bazen yapın,
Yakın veya uzak fark etmez,
Yeter ki kendinizi ve sevdiklerinizi dinleyebileceğiniz bir yer olsun, 

 
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Sonsuzluk işaretinin bir araya gelmiş iki kalbe benzediğini görebildiğimiz zaman

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025