Manzarayı umumiye
Fatih Altaylı
Temmuz 21, 2011
Yazı İçeriği
Manzarayı umumiye
Manzarayı umumiye
TÜRKİYE'de biz tepişe duralım, mutsuz olmak için bahaneler üretmeye devam edelim,
Memleketin hali dışardan hiç de öyle görünmüyor,
Geçen hafta yurtdışındaydım,
Daha doğrusu son bir ay içinde iki kez yurtdışına gittim,
Biri tatil, biri iş,
Geçen hafta tatilden dönüyorum,
Kiraladığım otomobili teslim almak için Nice Havaalanı'nda genç bir kız geldi,
Genç kız Türk olduğumu öğrenince yüzüne bir gülümseme yayıldı ve gayet iyi sayılabilecek bir Türkçe ile "Türk'sünüz" dedi,
"Türk'üm de sen bu kadar iyi nereden öğrendin Türkçe'yi" diye sordum,
Ermeni'ymiş, Dedeleri Türkiye'den Fransa'ya göçmüş, Evde öğrenmiş birazını, Sonra birkaç kez Türkiye'ye, İstanbul'a gelmiş,
"Sonra eve uydu anteni aldım, Türk televizyonlarını, Türk dizilerini seyretmeye başladım, Türkçe'm bayağı iyi oldu" dedi,
"Niye bu kadar hevesle Türkçe öğreniyorsun" dedim,
"Çünkü Türkiye'ye dönüp İstanbul'a yerleşmeyi planlıyorum" dedi,
Şaşırdık,
"Niye" diye sordum,
"Bir sürü nedeni var, Birincisi çok keyifli bir ülke, Hem çalışıyorsunuz, hem eğleniyorsunuz, Burada böyle bir ortam yok, İkincisi burada işler kötüye gidiyor, Gelecek planı yapamıyoruz, Türkiye'de ise işlerin iyiye gittiğini görüyoruz, Ekonomi gelişiyor, özgürlükler gelişiyor, Süper bir ülke oluyor" dedi ve ekledi "Sadece ben değil, Pek çok Fransız arkadaşım Türkiye'ye yerleşmek istiyor, Burada en popüler ülke artık Türkiye, Amerika'dan bile daha çekici geliyor" dedi,
Bu son bir ay içinde rastladığım ikinci örnekti,
Bir süre önce bir toplantı için yurtdışındaydım,
Toplantı bitişinde, 6-7 genç geldi yanıma,
"Bir şey sormak istiyoruz" dediler,
Yunanlı öğrencilermiş, "Biz üniversiteyi bitirince Türkiye'ye gelmek istiyoruz, Daha doğrusu Türkiye'ye yerleşmek istiyoruz, Zaten ailelerimiz Türkiye'den Yunanistan'a göçmüşler, Acaba Türkiye'ye gelsek vatandaşlığa geçme imkânımız olur mu? Ne de olsa Türk sayılırız" dediler,
Şaşkınlığımı anlatamam,
"Bildiğim kadarıyla mümkün, Bazı yasal düzenlemelerle daha da kolay hale geldi ama biraz sıra varmış" dedim ve sordum, "Niye Türkiye'ye gelmek ve vatandaşlığa geçmek istiyorsunuz?"
"Avrupa bitiyor, Yunanistan'ı zaten biliyorsunuz, Türkiye'den başka gidilecek yer yok" dedi en bilmiş görünenleri,
Bakın yaşadığımız, sahibi olduğumuz ülke dışardan böyle görünüyor, böyle algılanıyor,
Biz ise burada tepişip duruyoruz,
Şu "olmayan" Kürt sorunu ya da "terör sorunu" da olmasa Türkiye tarihi bir dönemin eşiğinde, kanatlanıp uçacak,
Ne olur geçmişe sünger çekmeye hazır olup, hep birlikte uçsak,
Öcalan 'akil adam' mı olacak?
TERÖR meselesinin geldiği noktaya bakar mısınız?
PKK terörist, BDP terörün maşası, KCK hepsinden beter, DTK ihanet odağı, Bunlarla Kürt sorununu çözmek mümkün değil,
Peki bu sorunun çözülmesi için katkı sağlayacak "akil" ve "iyi" adam kim?
Abdullah Öcalan,
PKK öldürüyor, Abdullah Öcalan "Çok çok üzgünüm" diyor,
Cemil Bayık "İmralı'da imha planları hazırlanıyor" diyor, Abdullah Öcalan "Bir haftada terörü durdururum" diyor,
Sağda solda örgütlenmiş lümpen Kürt ırkçıları "bölünme" sloganları atıyor, Öcalan "Bölünme düşünülemez" diyor,
Bu durumun sonu sanki şimdiden belli,
Pek yakında "Abdullah Bey, sizi serbest bırakalım, Bunların arasında en iyi, en düzgün, en anlaşılabilir, en makul insan sizsiniz" diyeceğiz,
Ve Öcalan serbest kalacak,
Ardından dağdaki terörist inecek, Silahlar susacak,
Olur mu?
Olur!
Olacaksa olsun mu?
Ben bir şey demeyeyim,
Siz söyleyin!
Şaka yapmıyorum,
Yukarda mail adresim var,
AB tezgâhına bir daha düşmeyiz
BAŞBAKAN Erdoğan'ın "Rumlar varsa biz yokuz" cümlesi sonuna kadar desteklenmesi gereken bir tavrı ortaya koyuyor,
Rumlar varsa biz olmamalıyız,
Çünkü AB'nin bize karşı kurduğu en büyük tezgâh budur, Bu tezgâha bir kez düştük, Bir kez daha düşmek "eşeklik" olur,
Bundan 7 yıl önce Annan Planı diye bir plan ortaya çıktı, BM destekli bu plana AB onay verdi ve Kıbrıs'ta referanduma gidildi,
Plan şuydu, Rum tarafı adayı birleşmeye götürecek plana "Evet" diyecek, "kötü" Türkler "Hayır" diyecek ve Türkiye köşeye sıkışacaktı,
Bundan o kadar emindiler ki, plana Türk tarafından "Evet" çıkarsa ambargo kalkacak, uçuşlar başlayacak, AB fonları Kıbrıslı Türklere de akacaktı,
Ama beklemedikleri oldu,
Türkler Annan'a "Evet" dedi, Rumlar ise "Hayır",
AB şaşırdı, Ve söz verdikleri hiçbir şeyi uygulamadılar,
Türkler yine "dışlandı" Rum tarafının ise "Hayır" demekle hiçbir kaybı olmadı,
Şimdi bizi yine benzer bir tezgâhla Rumlarla muhatap etmek istiyor AB,
Başbakan da haklı bir rest çekiyor "Rumların dönem başkanlığında çalışmalar askıya alınır",
Yüzde yüz doğru bir tavır,
AB zaten görüşmeleri bloke etmiş vaziyette, Zaten hiçbir şey yürümüyor birkaç yıldır,
6 ay daha yürümese ne olur!
Zaten işler böyle giderse birkaç seneye kalmaz AB kapımıza gelip "Allah aşkına gelin" diyecek,
NOT: Son cümlemi bilerek ve inanarak yazdım, Son dönemde tüm yurtdışı gezilerimde gördüğüm yaşadığım bir gerçek var, Eskiden Türk pasaportuna iğrenerek bakan Avrupalı pasaport polisleri bile artık daha bir saygılı, daha bir düzgün davranır oldular, Aynı tavır sokakta bile hissediliyor, Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe saygı artıyor,
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025