
Fatih Altaylı
Yazı İçeriği
Belhaj’ın CIA ve MI6 tarafından Kaddafi’ye teslim edildiğini unutmayalım
Belhaj’ın CIA ve MI6 tarafından Kaddafi’ye teslim edildiğini unutmayalım
Fatih Altaylı
Eylül 7, 2011
Yazı İçeriği
Belhaj’ın CIA ve MI6 tarafından Kaddafi’ye teslim edildiğini unutmayalım
Belhaj’ın CIA ve MI6 tarafından Kaddafi’ye teslim edildiğini unutmayalım
İSRAİL'le geldiğimiz "gergin" noktada kafalarda pek çok soru işareti var,
Bunlara kendi bildiğimce toptan yanıt vermeye çalışayım:
- İsrail ile Türkiye arasında bir çatışma olur mu?
"Olabilir, Akdeniz'de küçük gerilimler yaşanabilir, Taraflar arasında havadaki it dalaşlarının benzeri bir durum oluşabilir, Ancak bunun iki ülke arısında bir çatışmaya dönmesi mümkün değil, Her ne kadar heyecanlı demeçler veriliyor olsa da, iş o noktaya asla varmaz,"
- İsrail'le Türkiye arasındaki gerilimde ABD nihai noktada kimden yana tavır alır? İsrail'i gözden çıkarabilir mi?
"ABD, İsrail'i gözden çıkarmaz, Türkiye'yi ise gözden asla çıkaramaz, Zaten böyle bir şey de gerekmiyor, Ancak ABD bölgeyi İsrail'le birlikte elde tutamayacağını görüyor, Bölgedeki İsrail çıkarları ile ABD çıkarlarının çeliştiğinin farkında, Türkiye ise artık bölgede daha etkili, Avrupalılar tarafından bu etki azaltılmak istense de, Türkiye etkisini artırıyor, Bu yüzden ABD, İsrail'i gözden çıkarmadan bir denge kuracaktır,"
- Komşularla "sıfır sorun" denilirken tüm komşularla sorun yaşanır hale geldi, Suriye ile kavga noktasındayız, İran'la gerildik, İsrail'le zaten durum ortada,
"Sıfır sorun dendiği günden beri ben bunun mümkün olmadığını söylüyorum, Ben Türkiye'nin Suriye ile Batı ittifakı arasında çıkacak sorunları öngördüğü için yakınlaştığını düşünüyorum, Türkiye, Suriye'deki etkisini artırıp Suriye'yi bir anlamda "ehlileştirebileceğini" düşündü ve çok doğru adımlar attı, Ancak Suriye bunun değerini göremedi, Sonunda bakın neler oldu, ABD'ye ve Birleşmiş Milletler'e karşı arkasında durup koruduğumuz İran'la Suriye yüzünden sıkıntı yaşıyoruz, İran, Suriye'den yana tavır koyup Türkiye'ye aba altından sopa gösteriyor,
Bu arada İran ve Suriye ile ciddi sıkıntıları olan İsrail'e bu iki ülkeden daha sert çıkıyoruz, Fakat aynı zamanda İsrail'i İran'dan korumak için planlanan füze kalkanı projesine onay veriyoruz,"
- Bu tehlikeli bir oyun değil mi Türkiye açısından? Kimseye yaranamıyoruz,
"Dış politika biraz da böyle bir şey, Türkiye bunu tam anlamıyla beceremiyor henüz ama öğrenmeye çalışıyor, Bakın bir örnek vereyim, ABD ve İngiltere, Kaddafi'ye karşıydı, Adamı öldürmek için hava saldırıları bile yaptılar, Terörist ülke ilan ettiler değil mi? Ama aynı ABD ve İngiltere'nin gizli servisleri MI6 ve CIA, Kaddafi'nin muhalifi ve şimdiki muhalif güçlerin 1 numaralı ismi Belhaj'ı yurtdışında yakalayıp Kaddafi'ye teslim ettiler, Bu oyunlar böyle oynanıyor,"
- Yani ne demek bu?
"Türkiye çok dikkatli olmalı demek, Belhaj'ın yakalanıp Kaddafi'ye teslim edilmiş olması, bize bazı şeyleri hatırlatmalı,"
- Neyi hatırlatmalı?
"Neyi hatırlatması gerekiyorsa onu, Anglosakson tipi dış politikanın bel altına yaptığı vuruşlarla bel üstüne yaptığı vuruşları birbirinden ayrı değerlendirmek gerek, Batı'nın şövalyelik onuru olarak tanımladığı davranış biçimi, Batı'nın dış politikasında yer bulmaz, Türkiye ise şövalye gibi davranıyor, Ya da delikanlılık yapıyor,"
- Yapmamalı mı?
"Türkiye'ye yönetenler ve yönlendirenler bizden daha fazla veriye ve bilgiye sahipler, O yüzden bir şey diyemem, Kemikli bir dış politikamız var, Ama bu hem iyi hem kötü, Kemikli olduğu zaman kırılma olasılığı da vardır,"
ÇEAŞ'ın küçük yatırımcılarının suçu ne?
UZAN defteri Türkiye açısından olumlu bir biçimde kapandı,
Tabii kapanmış sayılırsa,
Dün açıklanan vergi yüzsüzleri listesinde ilk yüz firmanın 49'u Uzan şirketleri ve borçları 6 milyar TL civarında,
Yine de Bakan Yıldız'ın söylediği gibi "Kurtulmuş olmak" önemli,
Bundan böyle daha fazla zarar veremeyecek,
Ancak ÇEAŞ ve Kepez meselesinde artık devletin bir ayıbını düzeltmesi gerek,
Bu şirketler, bundan yıllar önce Dünya Bankası'nın geliştirdiği "örnek bir proje" ile kurulmuştu,
Projeye göre bu şirketler, ürettiği ve pazarladığı elektriği kullanacak olan tarafların ortaklığıyla halka açık olarak meydana getirildi,
Uzun yılar boyunca da tıkır tıkır işledi,
Binlerce irili ufaklı ortak, bu şirketten hisse aldı, Kâr payı aldı,
Ancak bu şirketlerin "hâkim hissesi" Süleyman Demirel tarafından Uzanlar'a satılınca sorunlar başladı,
Ve küçük hissedarlar o günden beri mağdur,
Ne var ki, küçük hissedarların bu işte hiçbir suçu yok,
Hisseyi Uzanlar'a verip sorunların ortaya çımasına neden olan devletin ta kendisi,
Ülkenin o dönemki başbakanı,
Onun hatası yüzünden binlerce yatırımcı zaten mağdur olmuşken, bir de bu şirketlerin lisansı Uzan yüzünden iptal edilince küçük yatırımcılar büyük bir kayba uğradılar,
Şimdi Uzan belasından kurtulunduğuna göre, küçük yatırımcıların da hakları iade edilmeli,
Devlete yakışan bu olur,
Metiner'e şaşırmamışlardır
MEHMET Metiner'in ortaya çıkan ses kaydı, herkesi hayli şaşırtmışa benziyor,
Oysa ortada hiç de şaşıracak bir durum yok,
Bir dönem "İslamcı siyasetin" içinde olan Mehmet Metiner, belki de bu siyasette umduğunu bulamadığı için, daha sonra ayrılıp PKK çizgisinde etnik Kürt siyaseti yapan siyasi görüye angaje olmuştu,
Yanılmıyorsam o zamanlar partinin adı HADEP'ti,
Metiner, HADEP yöneticisi olduğu dönemde AK Parti politikalarını en sert şekilde eleştiren ve her fırsatta medyada bu konuda partinin sözcülüğünü yapan isimdi,
Bunu da hiçbir zaman gizli kapaklı değil, açık açık yapıyordu,
Ancak daha sonra HADEP'le de uyum sağlayamadı ve AK Parti'ye dönüş yaptı,
Bırakın gizli kaydedilmiş bantları, Metiner'in AK Parti hakkında son derece sert söylemlerde bulunduğu açık televizyon konuşmaları var,
Bu yüzden de Metiner'in ortaya dökülen kayıtları, sizleri ve basınımızı şaşırtmış olabilir,
Ancak AK Parti yönetimini pek de şaşırttığını zannetmiyorum,
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar