Bize yaygaracı diyemezsiniz!
Fatih Altaylı
Kasım 5, 2011
Yazı İçeriği
Bize yaygaracı diyemezsiniz!
Bize yaygaracı diyemezsiniz!
YARGITAY 14, Ceza Dairesi Başkanı Fevzi Elmas'ın sözleri, iktidarla yargı arasında bir "uyumsuzluk" olduğu zaman halkın neden "iktidarın yanında durduğunun" da göstergesi gibi aslında,
N,Ç, kararı toplumu ayağa kaldırmış,
Hassasiyet doruk noktada,
Herkes, "Halkın vicdanını rahatlatmak için bu saatten sonra ne yapılabilir" diye kara kara düşünüyor,
Millet, "kararı alanların bile pişman olduğunu" düşünmeye çalışıyor,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bile kayıtsız kalmıyor ve "Süreç bitmedi, umarım teskin edici bir karar çıkar" diyerek Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nu işaret ediyor,
Ben burada kıyameti koparırken Yargıtay'ı, son umut kapısı olan Yargıtay'ı yıpratmamaya özen gösteriyorum,
Ama 14, Ceza Dairesi Başkanı, yani Mardin 1, Ağır Ceza Mahkemesi'nin "utanç" kararını aynen onaylayan ve utanca ortak olan dairenin başkanı Fevzi Elmas çıkıyor ve "Karar bize göre doğrudur, Yaygarayla değişmesi de mümkün değildir" diyor,
Bu mudur bir hukuk adamının kullanması gereken sözcükler,
Toplumun "haklı" tepkisine "yaygara" demek midir?
Sübyan tecavüzcülerine gösterilen hoşgörüye tepki göstermek ve 13 yaşında bir kızın "yaptığının bilincinde olduğunu" söyleme "bilinçsizliğini" kabul etmemek midir yaygara?
Öyle midir Fevzi Bey?
Merak etmeyin, Bu yazıyı çok dikkatli yazıyorum,
Çünkü yargı mensuplarını eleştirmenin ne demek olduğunu biliyorum,
Daha önce YSK'yı eleştirdim, Tek celsede 55 bin TL'ye mahkûm oldum, Savunmam olmadan, Yargıtay'da rekor sürede onandı cezam,
Danıştay'ı eleştirdim, 100 bin TL'ye yakın para ödemek zorunda kaldım,
Yani yargıyı eleştirmenin bedelini biliyorum,
Ama "yaygara" lafınızı kabul etmiyorum,
Edemiyorum,
Toplumsal tepkiye yaygara diyemezsiniz,
"Karar halkın hoşuna gitmemiş olabilir ama biz yasalara uymak zorundayız" diyebilirsiniz,
Ama halka hakaret edemez, halkı yaygaracı yerine koyamazsınız,
Siz ki, kararlarınızı bu millet adına alıyorsunuz, bu milletin de sizin aldığınız kararları beğenmeme hakkı vardır ve bu asla "yaygara" değildir,
Acaba 14, Ceza Dairesi'nde, bu kararı oybirliğiyle aldığınız meslektaşlarınız Kubilay ÖZKAN, Mustafa DEMİRBAĞ, Kenan KARABEYESER ve M,Ali DEMİREZİCİ de halkın tepsini "yaygara" olarak mı görüyor?
Yoksa galiba hata yapmışız diye düşünüyorlar mı?
Not: Böyle bir davaya bakan Ceza Dairesi'nde hiçbir kadın üye olmaması da bence üzücü,
KCK davası
TÜRKİYE terör meselesinde hep "geç uyanıyor",
1980'lerin ilk yarısında PKK ortaya çıktığında, "Apocular" diye biliniyordu,
Ayaklarında Mekap ayakkabılarla gezdikleri için "Mekaplılar" diyen de vardı,
Diğer Kürt ayrılıkçıları bile ciddiye almıyor, hafif bir şüpheyle bakıyorlardı PKK'ya,
Ve daha vahimi, dönemin iktidarı da Apocuları pek ciddiye almıyordu,
İlk eylemler başladığında dönemin Başbakanı Turgut Özal, bir soru üzerine, "Devlet üç beş çapulcuya pabuç bırakmaz" diyerek küçümsemiş ve PKK bu "ciddiye alınmama" sayesinde gelişip serpilmişti,
PKK devrini tamamlayıp terör örgütü olduğu iyiden iyiye ortaya çıkınca isim değişikliğine gitti, Kendine sahte bir kimlik hazırladı,
Bu kimliğin adı KCK'ydı,
Aslında PKK'dan başka bir şey değildi KCK, Başkanı Abdullah Öcalan, İcra Komitesi Başkanı ise Murat Karayılan'dı,
Yani düpedüz PKK'ydı,
Devlet uzun süre ne olduğuna uyanamadı,
4 yıl gecikmeyle, 2009'da iş anlaşıldı,
Herkes bilmelidir ki, KCK aslında PKK'dır,
Not: Kürt siyasetinin önemli isimlerinden birine KCK tutuklamalarıyla ilgili değerlendirme yapması için şu soruyu sordum: "Hatalı tutuklamalar yapıldığı söyleniyor, Ne diyorsun?" "Evet hatalı tutuklamalar var ama yüzde 90 isabet kaydediyorlar, Belli ki, önceden iyi çalışmışlar derslerine" dedi,
Volkan Konak
VOLKAN Konak'ı severim, Tanımam, Ama fikirlerini cesaretle açıklaması hoşuma gider,
"Depremle ilgilenmiyorum" dediği haberi gelince, inanmadım,
"Yok canım, Volkan Konak böyle bir laf etmez" dedim,
Bunun üzerine konuşmanın görüntülerini izlettiler,
Volkan Konak, muhabirlerle "ironik" bir tarzda konuşuyor, onlarla alay ediyor,
O sırada bir muhabir, "Gündemdeki olaylarla ilgili ne düşünüyorsunuz, mesela depremle ilgili?" diyor,
Volkan Konak da otomobiline binerken "Bunlarla ilgilenmiyorum" diyor,
Biz de bunu haber yaptık elbette,
Sonra çok kızdı,
Habertürk'e de geldi ve açıkladı, "Ben depremle ilgilenmiyorum demedim" diye,
İnandık,
Belli ki, üst perdeden konuşurken ve muhabirleri ciddiye almadığını göstermeye çalışırken sorunun depremle ilgili bölümünü anlamamış, O nedenle öyle bir yanıt vermiş,
Buna inandık ve açıklamasını da aynen koyduk,
Hâlâ sağda solda bizi suçlamasına anlam veremiyorum,
Bize kızacağına, kendine kızmalı Volkan Konak,
Çok konuşmak, bazen böyle sonuçlar verebiliyor
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025