Hadi size bir vicdan testi yapalım
Fatih Altaylı
Aralık 4, 2011
Yazı İçeriği
Hadi size bir vicdan testi yapalım
Hadi size bir vicdan testi yapalım
CUMHURBAŞKANI'nın 6222 sayılı yasada yapılan değişiklikleri veto etmesini alkışlıyorum,
Doğrusunu yaptı,
Gerekçesi de son derece yerinde, "Kişiye özel kanun yapıldığı izlenimi doğurup, adalet duygusunu zedeleyecek" demiş,
Yüzde yüz doğru bir tespit,
Şimdi yine yaygara başladı,
"Bu cezalar doğru mu, haklı mı?" diye,
Şikeye verilen cezaların, bu yasadan dolayı tutuklu kalmalarının "haksızlık" olduğunu vurguluyorlar,
Konu futbol, sanıklar kulüp başkanı veya yöneticisi olunca "haksızlık" hemen akla geliyor, hemen vicdanlı insanlar çıkıyor ortaya,
Madem bu kadar vicdanlısınız, gelin bir de burada "vicdanınızı" ölçelim,
Daha önce de yazdım,
"Terör suçu" kapsamını olabildiğince genişleten, bir savcının niyetine veya niyet okumasına göre hemen her şeyi terör suçu kapsamına alabilecek kadar geniş bir "terör" tanımı var Terörle Mücadele Yasası'nda,
Yasanın bu halinden ötürü, yaşları 16 ila 22 arasında değişen birçok gencecik insan "terör sanığı" ve "örgüt üyesi" olma suçlamasıyla aylardır, yıllardır tutuklular,
Ömürlerinin en güzel, geleceklerini şekillendirecek yıllarında,
Bunların büyük bölümü "örgüt üyesi" olmakla suçlanıyor,
Daha önce de yazdım, Kimi duvara yazı yazmış, kimi dergi dağıtmış, kimi dergide fikrini söylemiş,
Belki biraz fazlası,
Ama hepsinin amacı "ulvi" dünyayı kurtarmak, daha adaletli bir yer yapmak istiyorlar, Kendilerince,
Öyle kayda değer bir şiddet eylemleri de yok,
Eminim ki, bu gençlerin yüzde 95'i 5 yıl içinde bu fikirlerinden vazgeçecek, en azından fikirleri kalplerinin bir yerinde dursa bile bu tür örgütlenmelerde yer almayacaklar,
Hayat gailesi onları da saracak, İşlerinde güçlerinde olacaklar,
Ama buna imkân tanımıyor TMY,
Alıyor içeriye hayatlarının en güzel döneminde,
Ve karartıyor hayatlarını,
Bunlar hiç kimsenin vicdanını sızlatmıyor da, s,,tiri boktan bir şampiyonluk, bir maç skoru için olmadık adamlarla, olmadık iş yapanların cezalandırılması ihtimali hepinizin vicdanını yaralıyor,
Öyle mi?
Başlarım sizin vicdanınıza,
Eğer vicdan dediğiniz buysa,
Çakıralp'le abuk bir telefon trafiği
BİRKAÇ gün önce erken saatler, Otomobille bir yere gidiyorum,
Telefonum çaldı, Tanımadığım bir numara,
Genelde tanımadığım numaralara yanıt vermem ama açacağım tuttu, nedense,
Bir kadın sesi, "İyi günler Fatih Bey" dedi,
Tanımadım haliyle,
"Kiminle görüşüyorum" dedim,
"Ben Şahnaz Çakıralp, bir şeyler söylemek istiyorum" dedi,
"Buyrun Şahnaz Hanım" dedim,
Başladı heyecanlı heyecanlı anlatmaya,
"Benim hakkımda sürekli yalan yanlış şeyler yazılıyor, Söylemediğim şeyler söylemişim gibi aktarılıyor, Çok zor durumdayım, Ben kocamın erkeklik gücü yok diye bir şey asla demedim" diye başladı,
"Hanımefendi, biz zaten böyle bir şey yazmadık, Zaten sizin boşanma davanızla ilgili fazla bir şey yazmıyoruz" dedim,
"Evet siz yazmıyorsunuz ama Hürriyet Gazetesi yazdı kocamın erkekliğiyle ilgili konuyu, Ben böyle bir şey söylemedim, Onlarla bir röportaj yaptım ama bu af ağzımdan çıkmadığı halde yazdılar" dedi,
"O zaman onları arayın haberi düzeltsinler" dedim,
Anladığım kadarıyla Şahnaz Çakıralp benim söylediklerimi dinlemiyordu,
Kendi söyleyeceklerine kilitlenmişti kafası,
"Fatih Bey, boşanmak üzere olduğum eşim yalan söylüyor, Profesör olduğunu söylüyor ama değil, Doçent, Bunu belgeleyeceğim, Mahkemede bunu kanıtlayacağım" derken sıkıldım,
Sözünü kestim, "Hanımefendi bunu söylemek bana düşmez ama siz diplomayla mı evlendiniz, bir adamla mı? Bilmiyorum profesör mü, doçent mi, asistan mı? Ayrıca tüm bunlardan bize ne?" dedim,
Ama Çakıralp durmuyordu,
"Ama beni kandırdı, Bunların hepsini göstereceğim medyaya" diyordu, artık dayanamadım,
"Bakın Şahnaz Hanım, benden size bir abi tavsiyesi, Herhalde abiniz olacak yaştayım, Boşverin bunları, Konuşmayın, Doğru düzgün boşanın, Kendinizi de eşinizi de rezil etmeyin, Haa bunları yapmanızdaki neden bir parasal talep için altyapı hazırlamaksa onu bilmem, Ama yine de yakışık almıyor, Boşverin böyle medya önünde hesaplaşmayı, konuşmayı, Yarın öbür gün utanacağınız sözler ağzınızdan çıkmasın" dedim,
"Ama o konuşuyor, Benim de kendimi savunmam, doğruları söylemem lazım" dedi,
"Ben bu konuları bilmem, Eğer anlatmak istediğiniz bir şeyler varsa konuyla ilgili bir arkadaşım sizi arasın, Onunla konuşun" dedim,
"Tamam" dedi,
Daha sonra arayan arkadaşımıza, "Avukatım konuşmama izin vermedi" demiş,
Ben de "Doğrusunu yapmış" dedim,
Konu kapandı zannettim,
Ertesi gün yine telefon,
Açtım telefonu,
"Fatih Bey, ben Şahnaz Çakıralp" deyince kolay kolay yapmayacağım bir terbiyesizlik yaptım,
"Şahnaz Hanım, siz ve sizin giderek çirkin bir hal alan boşanma meseleniz beni zerre ilgilendirmiyor" dedim,
"Ben sadece teşekkür etmek istedim" dedi,
"Tamam ettiniz, Ben de teşekkür ederim" dedim kapattım,
Anladım ki, bizim mesleğin yapılması en zor işini magazinci arkadaşlarımız yapıyor,
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025