Hangi sıfatla arabulucu
Fatih Altaylı
Aralık 11, 2011
Yazı İçeriği
Hangi sıfatla arabulucu
Hangi sıfatla arabulucu
GEÇEN hafta Balçiçek Pamir'in televizyon programındaki konuğu Cihan Kamer'di,
Cihan Kamer'i herhalde tanıyorsunuz,
Atasay Kuyumculuk'un patronu, Bir dönem Başbakan'a yakın isimler arasında adı zikredilirdi, Hâlâ da öyle,
Rahmetli Hasan Doğan'ın yakın dostlarından biriydi,
Benim de eski arkadaşımdır,
Şimdi de Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyesi,
Cihan Kamer, Balçiçek'in konuğu olduğu programda çok ilginç şeyler söyledi,
Söylediklerinden biri, benim için fazlasıyla ilginçti,
Şöyle dedi Cihan Kamer: "Bizzat tanığıyım ki, Fenerbahçeli bir Genelkurmay Başkanı ile hükümet arasındaki ilişkiyi sağlamaya çalışan da Aziz Yıldırım'dır,"
Cihan Kamer bu cümleyi Balçiçek'in, "Aziz Yıldırım, Ergenekon ile mi ilişkilendirilmeye çalışılıyor" sorusu üzerine söyledi,
Ergenekon ile Aziz Yıldırım arasında bir bağlantı kurulamayacağını göstermek için bu örneği verdi,
Cihan Kamer'in söyleyişinden benim anladığım şu oldu:
"Meşhur Dolmabahçe buluşmasını ayarlayan Aziz Yıldırım'dı,"
Zaten Balçiçek de ertesi gün köşesinde şu soruyu sordu: "Aziz Yıldırım, bir sır haline gelen Dolmabahçe buluşmasının içeriğini de biliyor mu?"
Ben bunu sormayacağım,
Benim sormak istediğim başka bir şey var,
Yasal olarak Genelkurmay Başkanı üst düzey bir bürokrattır,
Başbakanlığa bağlıdır,
Başbakan'ın Genelkurmay Başkanı ile buluşup görüşmesi için herhangi bir aracıya ihtiyacı yoktur,
"Gel" der, Genelkurmay Başkanı gelir,
"Git" der, gider,
Aracıya ihtiyaç yoktur,
Hele hele Genelkurmay'ın müteahhitlik işlerini alan birinin böyle bir aracılığı iyiden iyiye gariptir,
Cihan Kamer bu cümlesiyle Başbakan Erdoğan ile Aziz Yıldırım arasında bir sorun olmayacağını söylemeye çalışmıştır,
Ama daha büyük bir "sorunu" ortaya çıkarmıştır,
Aziz Yıldırım hangi kimliğiyle Başbakan ile Genelkurmay Başkanı arasında bir arabuluculuğa soyunmuştur?
Hangi?,,
Yıldırım ve çevresi
ŞİKE soruşturmasının iddianamesi ortaya çıkınca Aziz Yıldırım da ilk açıklamasını yaptı:
"Hepsi yalan, hepsi kurgu, Gerçekler ortaya çıkacak,"
Umarım hepsi yalan, hepsi kurgudur,
Ancak yine de benim çok merak ettiğim bir şey var,
Diyelim ki, iddiaların hepsi yalan, hepsi kurgu,
Şike mike de yapılmadı,
Peki Aziz Yıldırım gibi ne iş yaptığı savcı tarafından da anlaşılmayan ama çok zengin olduğu bilinen, işadamı olduğu bilinen, Türkiye'nin en önemli kulüplerinden birinin başkanı, saygın bir camianın lideri olan adamın "O" kişilerle ilişkisi nedir?
Çevresindeki mafya bozuntusu adamlar, hangi neden ve hangi amaçla Aziz Yıldırım'ın yakın çevresinde dolanmaktadır,
Aziz Yıldırım'ın bunlarla ne gibi bir ilişkisi vardır, bu ilişkinin gerekçeleri nelerdir?
Şike iddialarını çürütürken, bunları da açıklarsa memnun oluruz,
Cemaat ve AK Parti safsataları
MÜTHİŞ bir cemaat algısı yaratıldı,
Sanki Türkiye'deki her şeyin, her işin arkasında cemaat var,
Cemaat dediğimiz Fethullah Gülen Cemaati,
İyi, kötü ne olursa olsun cemaate bağlanıyor,
Herhalde bundan en fazla memnun olan cemaattir,
En azından ben cemaat olsam, bundan mutlu olurdum,
Çünkü güçlü görünmek için bundan iyisi, Şam'da kayısı,
İstediğini alan, istediğini atan, hapse tıkan, atayan, işten kovduran, işe aldıran, yükselten, alçaltan, seçtiren, seçen,
Her şey cemaat,
Türkiye'nin en büyük gücü,
İş öyle bir noktaya geldi ki, AK Parti'yi zayıflatmanın yolu da cemaatle arasında sorun varmış gibi göstermekten, bu yolla AK Parti'yi ve hükümeti zayıflatmaktan geçer oldu,
Ben size söyleyeyim, AK Parti veya hükümet ile cemaat arasında var olduğu söylenen sorunlar "yok",
Çünkü her iki taraf da başından beri birbirine mesafeli,
Evet, cemaati oluşturan taban aynı zamanda AK Parti'nin de tabanı,
Cemaatten olsunlar veya olmasınlar zaten AK Parti'ye oy verecek bir kitle, ama biri diğerinin desteği veya yancısı değil,
Pek çok konuda hükümet ile cemaatin önde gelenlerinin düşünceleri paralel,
Ama zaten birbirine yakın dünya görüşlerine sahip oldukları için de bu normal,
Cemaat dediğiniz zaten yüzde yüz homojen bir yapı değil,
Ama cemaatin önde gelen isimleri, bazı konularda iktidarla çok farklı düşüncelere sahipler,
Bunun başında Türkiye'nin dış politikası geliyor,
Gayet iyi biliyorum ki, Gülen Cemaati'nin önde gelen pek çok ismi hükümetin dış politika, daha doğrusu Ortadoğu politikasını beğenmiyor,
Türkiye'nin bölgede fazla pro-Arap bir politika izlediğini düşünüyorlar,
Bu politikada İslam ülkelerinin içişlerine fazlaca dahil ve müdahil olduğumuza inanıyorlar,
Bu politikanın bölgede Türkiye'nin başını ağrıtma, hatta başını belaya sokma riskini taşıdığını düşünüyorlar,
Cemaatin "düşünen" insanları ile hükümet arasındaki en temel ve belki de tek ayrım bu,
Bunu "Cemaat, AK Parti'ye karşı" diye yorumlamak biraz abartılı olur bence,
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar