Metris'te ölmek daha mı ucuz?
Fatih Altaylı
Şubat 18, 2012
Yazı İçeriği
Metris'te ölmek daha mı ucuz?
Metris'te ölmek daha mı ucuz?
DÜŞÜNDÜKÇE tepem atıyor, düşündükçe sinirleniyorum,
Engin Çeber'in hayatına biçilen 36 bin TL bedele,
Bilirkişi değer biçerken diyor ki: "Bu çocuktan bir şey olmazdı, Hayat boyu asgari ücretin de altında bir paraya çalışırdı, Sonra ölürdü, O yüzden etse etse 36 bin lira eder,"
Engin'in babası da isyan ediyor haklı olarak, Soruyor bilirkişiye, "Allah mısınız?" diye,
Çok doğru bir soru,
Bilirkişi, Engin Çeber'e "kader yazıyor",
80 öncesinin Engin Çeber'lerinin milletvekili, bakan, parti genel başkanı, işadamı olduğunu bilmiyor "bilirkişi",
Tabii asıl garibime giden Uludere'de olan ile Metris'te olan arasındaki fark,
Devlet Uludere'de yanlışlıkla öldürdüğü gençlere 130 bin lira değer biçiyor,
Hem de sorgusuz sualsiz, bilirkişisiz, davasız, yargısız,
Metris'te döverek öldürdüğü gence ise 36 bin lira, Yargı zoruyla, bilirkişi marifetiyle,
Üstelik Metris'te ölen Engin Çeber için dönemin Adalet Bakanı özür dilemiş, Uludere'de ölenler ise hâlâ araştırılıyor,
Uludere'de canın bedeli 130 bin lira, Metris'te 36 bin,
Metris'teki dergi sattığı için tutuklanmış, devlete emanet edilmişti,
Uludere'deki ise kaçakçılık yapıyordu,
Kimbilir belki de fark tam da burada,
Bu çocuk dergi sata sata kazansa kazansa 36 bin lira kazanırdı diyor devlet,
Uludere'deki ise sigara kaçakçılığıyla 130 bin lira kazanırdı,
Yani gençler haberiniz olsun,
Bu memlekette dergi mergi satmayın,
Kaçakçılık yapın,
Hayatta kalsanız da daha çok kazanırsınız,
Ölseniz de,,,
Yaralı parmağa işemek
BİRKAÇ gün önce yazdım Federasyon Başkanlığı için düşündüklerimi,
İki aday önerdim,
Biri Şenes Erzik'ti, diğeri Faruk Süren,
"İlki UEFA ile sorunları en aza indirerek bu sorunu bir şekilde çözer" demiştim,
"İkincisi ise ne gerekiyorsa onu yapar, çekinmez" demiştim,
Erzik'in daha uygun bir aday olduğunu da belirtmiş ve eklemiştim: "Ama Şenes Erzik, böyle bir dönemde, böyle bir görevi asla kabul etmez,"
"Etmez" demiştim, çünkü Şenes Erzik'i yıllardır tanıyordum,
Hani bazı kişileri tanımlamak için kullanılan bir söz vardır, "Yaralı parmağa işemez" diye,
Bu söz çok eski bir söz olmasa diyeceğim ki, "Şenes Erzik'i tanıyan biri tarafından söylenmiş",
Kendi rahatı, huzuru kaçacaksa, kendi bir damla sıkıntıya girecekse orada olmaz,
İşte yine öyle oldu,
Önce herkesi bir güzel kandırdı,
"Kimse yoksa kabul ederim" diye,
Kimsenin olmadığını görüp işin başa düştüğünü anlayınca araziye uydu,
Çünkü Başbakan'a "Hayır" diyemedi,
Hemen FIFA'yı, UEFA'yı devreye sokturup, "Çok isterdim ama bakın işte orada sorun çıkıyor" dedirterek,
Şenes Bey'e teşekkür ediyorum,
Beni bir kere bile yanıltmadığı için,
Geçen gün bizim gazetede yazmışlardı, "UEFA'daki gururumuz" diye,
Kimse kusura bakmasın,
Katılmıyorum,
Erzik bizim UEFA'daki gururumuz falan değil,
Tamamen kendi gururu,
Fenerbahçe'yi temsil edemezler
GEÇEN gün kabarık sabıka dosyalarıyla Fenerbahçelileri temsilen Başbakan'ın karşısına çıkarılanları yazdım,
Haliyle küfredenler de var ama çoğunluk Fenerbahçeli, "Çok haklısınız" diyor,
Fakat bu yazıyı benim Fenerbahçe tribünleri konusundaki cehaletime bağlıyorlar,
Şöyle ki, yanındaki arkadaşlarıyla Başbakan'a Fenerbahçe adına teşekküre giden Sefa, uzun süreden beri Aziz Yıldırım tarafından stada sokulmuyormuş,
Yıldırım, Sefa'nın liderliğindeki Fenerbahçe grubunu uzun zaman önce dışlamış,
Bu grubun üyeleriyle bütün ilişkisini kesmiş ve Sefa'nın grubu zaten tribünlerde Aziz Yıldırım aleyhine bağırırlarmış,
Zaten bu grupta yer alan Fenerbahçeliler ne Silivri'ye gitmişler, ne de Aziz Yıldırım'a destek vermek için yapılan eylemlere katılmışlar,
Fenerbahçeliler diyor ki, "Sefa ve arkadaşları Başbakan'a Fenerbahçeliler adına teşekkür etmeye gidemez, Bizi temsil edemez, Onlar olsa olsa kendileri adına gitmişlerdir",
Kâr ve ahlak
MADEM bugün spordan gittik,
Son bir spor yazısı yazalım,
Spor mu, ekonomi mi ne dersiniz bilmem,
Yazının devamını Spor Bölümü'nde okumak için tıklayınız
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025