İstanbul 23°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Futbolun finansmanını Maliye izlemek zorunda

detail banner reklam

Futbolun finansmanını Maliye izlemek zorunda

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Şubat 28, 2012

Yazı İçeriği

  • Futbolun finansmanını Maliye izlemek zorunda

Futbolun finansmanını Maliye izlemek zorunda

YILDIRIM Demirören'in Futbol Federasyonu Başkanlığı hayırlı olsun,
Zor bir işe soyundu,
İki seçeneği var,
Ya bu işi becerecek ve Türk futbolunun kahramanı olacak,,,
Ya da rezil olup kaçacak,
Umarım birincisi olur,
Yıldırım Demirören, Beşiktaş Başkanlığı'ndan ayrılırken ilginç bir laf etti,
"103 milyon TL alacağımı hibe ediyorum" dedi,
Allah biliyor ya, laf çok ilgimi çekti,
Daha doğrusu epey bir süredir düşündüğüm bir konuyu gündeme taşımanın zamanı geldi, Futbol kulüplerimizin tamamında başkan ya da yöneticiler sürekli olarak takıma para verdiklerini söylerler,
Bahsettikleri rakamlar öyle az buz paralar değildir,
Milyon dolarlarla lafı açarlar,
10, 20, 30, 40 milyon dolarlar,
Hani oturup teker teker saymaya kalksanız ömrünüzün yetmeyeceği sayılar,
Ben de merak edip dururum, "Bu paraları nasıl veriyorlar?", daha doğrusu "Kulübe nasıl aktarıyorlar?" diye,
Çünkü Türkiye, bildiğimiz kadarıyla muz cumhuriyeti değil, kanunları var, kuralları var,
Hele hele vergiyle ilgili çok kesin, çok açık kuralları var,
Diyelim ki, iki şirketiniz var,
Bu şirketlerden birinden diğerine para aktarmanız bile kolay değil,
Vergi yasaları sizi engelliyor,
Aktarıyorsunuz ama "faiz" tahakkuk ettirmek şartıyla,
Devlet "örtülü kâr transferini engellemek" ve vergi kaybının önüne geçmek için böyle bir kural koymuş,
Holding çatısı altında olsanız bile bu kural geçerli,
Peki o zaman kulüp başkanları ve yöneticileri nasıl oluyor da kendi şirketlerinden, yasal olarak hiçbir bağları olmayan kulüp şirketlerine bu parayı aktarabiliyorlar?
Hangi yolla,
Bu kâr transferi değilse bile kârın buharlaşması ve devletin vergi kaybına uğraması değil mi?
Diyebilirler ki, "Ben bu parayı şirketimden değil kendi cebimden aktarıyorum",
Peki o zaman bu parayı şirketinizden kendi cebinize nasıl aktarıyorsunuz?
Şirketinizin kârından temettü olarak mı?
O zaman şu soru gündeme geliyor,
"Bu temettü gelirlerinize vergi ödediniz mi? Bu geliri beyan ettiniz mi? Ne zaman ettiniz?"
Bu parayı futbol takımının sahibi olan şirkete nasıl verdiniz?
Buna karşılık da şöyle bir savunma yapabilirler:
"Biz bunu takımın sahibi olan şirkete değil, takımın sahibi olan şirketin büyük ortağı olan derneğe verdik,"
O zaman da şu soru gelir:
Kulüp sahibi olduğu şirkete bu parayı nasıl aktarıyor?
Borç olarak mı veriyor, sermaye olarak mı aktarıyor?
Sermaye olarak aktarıyorsa, sermaye artışı yapması lazım, Büyük bölümü halka açık olan bu şirketlerde bir sermaye artışı kararı veya çağrısı da duymuyoruz,
Diyeceğim şudur,
Türkiye'de gerçekten temiz futbol isteniyorsa, Maliye Bakanlığı spor kulüpleri ve bu kulüplerin ortak olduğu şirketleri de mercek altına almalıdır,
Başka türlü futbolu mafyadan temizleyemezsiniz,
Bu kadar kayıtdışı olan bir yerde, kaydı ancak mafya tutar,


Türkiye'yi görmezden gelmek

GEÇEN haftanın 4 günü Avrupa'nın çeşitli başkentlerindeydim,
Avrupa'nın gündeminde iki şey var,
Biri, kendi ülkelerindeki ve Avrupa'nın diğer ülkelerindeki ekonomik kriz,
Diğeri, Suriye,
Programlarda, haberlerde her yerde bunları konuşuyorlar,
Ekonomik krizleriyle ilgili konuşmalarından daha fazla ilgimi çeken Suriye'yle ilgili tartışmaları,
Özellikle Tunus'ta yapılan "Suriye'nin dostları toplantısı" epey geniş yankı buldu,
Bütün haberlerde ve tartışma programlarında bunu izledim,
Yemin ediyorum, onca program ve haber içinde bir kez bile "Türkiye'nin adı geçmedi",
Türkiye'deki konuşulanlara bakarsan Suriye meselesinde Türkiye en önde giden "çözüm bulucu" ve dayanak,
Avrupa'da konuşulanlara bakarsak Türkiye diye bir ülke sanki bu olayın önünde, arkasında, sağında, solunda değil,
Ne Davutoğlu'nun esamisi okunuyor, ne Türkiye'nin,
Bahis yok,
Bunu kendi aklımca olasılığa yordum,
Ya Türkiye'nin iddia ettiği gibi bir gücü, bir etkinliği yok, Burada kendi kendimize gelin güvey olup kendimize rol ve önem biçiyoruz,,,
Ya da Avrupalılar, Türkiye'nin buralarda etkin bir güç olduğunu gizlemeye, Türkiye'nin etkin bir güç olmasını engellemeye çalışıyorlar; Türkiye'yi gelişmelerin dışında tutmaya, dışındaymış gibi göstermeye çabalıyorlar,
Hangisi daha doğru bir fikrim yok,
Ama sanki ikinci düşünce daha geçerli gibime geliyor,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kızarken bile düşündüğümüz zaman

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Silivri Günlüğü - 61
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 61

Fatih Altaylı

Eylül 16, 2025

Silivri Günlüğü - 60
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 60

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

Silivri Günlüğü - 59
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 59

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye" görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Mehmet Demirkol yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 17, 2025
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti" görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Barış Terkoğlu yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 16, 2025
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube

Zeki Demirkubuz yorumluyor

Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"

Eylül 15, 2025

5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube

Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı

"Gülmek bir savunma mekanizması"

Eylül 14, 2025