Keyifle hatırlayacağız
Fatih Altaylı
Eylül 18, 2012
Yazı İçeriği
Keyifle hatırlayacağız
Keyifle hatırlayacağız
BU mesleğe başladığım günlerden beri tandığım, zaman zaman aynı çatı altında çalışma şansı ve keyfini yakaladığım Kurthan Hocamı kaybettik,
Tanıdığım en büyük beyinlerden biri, en kıvrak kalem sahibi, en komik, en neşeli, en kızgın, en tatlı, en çatlak, en geveze, en iyi adamdı dersem herhalde abartmış olmam,
Sağlığına hiç dikkat etmez, uyardığımız zaman da cebinden check-up sonuçlarını çıkarır "18 yaşında delikanlıdan daha sağlıklıyım" derdi,
Efsane olacak kadar şahane biriydi Kurthan Hoca,
Nur içinde yatsın,
Özleyeceğiz ve hep gülerek, keyifle hatırlayacağız,
Polisin feryadı
TERÖRE bu kadar kayıp vermemizin nedenlerinden biri de acaba "vurdumduymazlık" ya da "terör bölgesinde olduğunu unutturan mesleki deformasyon" mu?
Terörle iç içe yaşaya yaşaya sonunda terörü kanıksayıp, en basit güvenlik tedbirlerini unutmak mı?
Bakın Tunceli'den feryat eden bir polis memuru ne diyor:
"Fatih Bey,
Ben Tunceli'de görev yapan bir polis memuruyum, Malum Bingöl'de meydana gelen hain mayın pususunda 8 meslektaşım şehit oldu, 9 meslektaşım yaralı, Benim sizden ricam şu: Şehit olan meslektaşlarım KCK operasyonları nedeniyle güvenlik tedbiri için Karlıova'ya gönderilir ve orada 1 gün kalan bu zavallı polislerin 1 gün sonra tekrar görev yeri olan Bingöl'e dönecegini cümle âlem bilirken, arkadaşlarımın geçeceği ve alternatifi olmayan o yola mayın döşenmesi ihtimali neden göz ardı edildi?
Devletimizin helikopteri mi yoktu ya da helikoptere benzin alacak parası mı?
En azından bir zırhlı araç da mı verilemezdi?
Şehitlerimizin ve yaralı polislerimizin 2, derece sorumlusu buradaki üst düzey emniyet görevlileri değilse kimdir?
En azından İl Emniyet Müdürü Garnizon komutanıyla irtibata geçip Karlıova'da 15 asker için güvenlik tedbiri alınmasını sağlayamıyor ise hâlâ o koltukta neden oturuyor?
Lütfen bu soruları sorumlu bir gazeteci olarak sormanızı önemle rica ediyoruz,"
Polis memurunun arkadaşları için dile getirdiği bu durum aslında bölgede genel geçer bir vaziyet,
Güvenlik güçlerinin atacağı adımlar, yaptığı ve yapacağı hareketler terör örgütü tarafından çok kolaylıkla izleniyor,
Terör kolayca elde ettiği bu bilgilere dayanarak can alıyor, eylem yapıyor,
Güvenlik güçleremiz ise en basit güvenlik tedbirini, kendileri için dahi almadan haraket ediyorlar,
Ya aleyhinize tamamlanırsa!
"BENİ o televizyona sokmazlar bile" diyen Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a geçen hafta açık bir çağrı yaptım,
"Biz mafya mıyız ki, birilerini bir yerlere sokup sokmama kararı verelim, Buyursun gelsin, Kahvemizi içsin, televizyonumuzun ve gazetemizin kapısı kendisine sonuna kadar açık" diye,
O akşam yanıt verdi,
"Yargıtay süreci tamamlandıktan sonra beni çağıran her televizyona giderim, her programa katılırım" diye,
Ama bir şartı vardı "Programın geliri şehit ailelerine bağışlanacak",
Televizyonun patronu değilim,
Gelirini bağışlayıp bağışlamamak benim yapacağım bir iş değil,
Ancak Aziz Yıldırım'ın yanıtındaki bir nokta dikkatimi çekti,
"Yargıtay sürecinden sonra isteyen televizyona gelirim" dediği bölüm,
Biliyorsunuz Aziz Yıldırım 6 yıldan fazla hapse mahkûm oldu,
Yargıtay süreci sonunda bu ceza onanırsa Aziz Yıldırım'ın bir televizyon programına katılması pek mümkün değil,
Yargıtay'ın vereceği kararı önceden bilmesi mümkün olmadığına göre keşke "Eğer Yargıtay süreci lehimde sonuçlanırsa" deseydi çok daha "doğru" bir cümle kurmuş olurdu,
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar