İstanbul 9°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Eşref Bitlis suikastını da aydınlatın

detail banner reklam

Eşref Bitlis suikastını da aydınlatın

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Kasım 10, 2012

Yazı İçeriği

  • Eşref Bitlis suikastını da aydınlatın

Eşref Bitlis suikastını da aydınlatın

AHMET Özal aradı dün. "Rahmetli babamla ilgili yazdıkların çok doğru. Biz Turgut Bey'in zehirlendiğini iddia ettiğimiz zaman bize inanmayanlar şimdi herhalde haklılığımızı anlamışlardır" dedi. Dayanamadım sordum. "Peki Ahmet, neden şüphelendin de böyle bir mücadele başlattın? Böyle bir şüphen vardıysa niye baban öldüğü gün bu meseleyi gündeme getirip otopsi ve daha derin bir inceleme başlatmadın?" "Senin yüzünden" deyince şaşırdım. "Benim ne kabahatim var" dedim. "Hayır. Bir suikast olabileceğine senin sayende inandım" dedi. Yine anlamadım. Anlattı: "Hatırlıyor musun, 1998 yılıydı. Babamın 5. ölüm yıldönümüydü. Sen bir program yaptın. Orada uzmanlar, tanıklar konuşturdun. O gün babamın bir suikasta hedef olduğuna kesin olarak kanaat getirdim. O günden sonra bu işin üzerine kararlılıkla gitmeye başladım. Her kapıyı çaldım. Bana 'Niye bu işi kurcalıyorsun?' diyen herkese de senin yüzünden olduğunu söyledim. Hâlâ da söylüyorum. 'Turgut Özal'ın bir suikast sonucu öldürüldüğü ortaya çıkmışsa bunda en büyük pay Fatih Altaylı'nındır. O bu işin üzerine o zaman gitmeseydi bu konu açılmayacaktı' diyorum. Geç oldu. 19 yıl gecikmeyle oldu ama sonunda şüphelerimizde haklı olduğumuz anlaşıldı." Allah biliyor ya, o program benim hafızamdan tamamen çıkmıştı. Ahmet Özal söyleyince hatırladım. O dönem Özal'ın yakınında bulunanlarla, Adli Tıp uzmanlarıyla ve Semra Hanım'la konuşarak detaylı bir dosya hazırlamış ve Özal'ın bir suikasta kurban gitmiş olma ihtimalinin yüksekliğini ortaya koymuştuk. Devlet kararlılıkla üzerine gidince haklı olduğumuz anlaşıldı. Aynı dönemde yapmış olduğum bir başka program vardı. O da aynı dönemde ve büyük ihtimalle Turgut Özal'ın öldürülmesine neden olan gerekçeye paralel bir gerekçeyle suikasta uğramış olma ihtimali yüksek bir isim daha var. Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis. Eşref Bitlis de özel uçağının olmayacak bir biçimde düşmesi sonucu hayatını kaybetmişti. Bu ölüm de en az Özal'ınki kadar büyük sırlar barındırıyor. O dönemde konuştuğumuz tüm uzmanlar, uçağın düşürüldüğü konusunda hemfikirdi. Çok önemli bir uzman, uçağın yakıt deposundan motor girişine çok ince bir boru döşendiğini ve uçağın bu boru vasıtasıyla motora püskürtülen yakıtın patlaması sonucu düştüğünü anlattı. Ama o gün bugündür hiçbir işlem yapılmadı. Üreticinin kaza raporu asla ortaya çıkmadı. Bu kazanın üzeri kapatıldı gitti. Özal'ın bir suikasta kurban gittiği artık netleştiğine göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti şimdi de "Eşref Bitlis suikastını" aydınlatmak zorunda. Geçmişle gerçek bir hesaplaşma ancak böyle yapılır. Gerisi kandırmacadır. Mimari rezalet kenti MURAT Bardakçı dün Atatürk Kültür Merkezi'nin çirkin bir bina olduğunu yazınca epey bir hakarete maruz kaldı. Yıllardır yazdığımı tekrar etmekte beis yok, ben de AKM'nin pek şık bir bina olduğunu düşünmüyorum. Ama benim derdim Atatürk Kültür Merkezi'yle sınırlı değil. Ben İstanbul'da Osmanlı'dan bu yana kalıcı, düzgün, şık bir bina yapıldığını da düşünmüyorum. Bugün hâlâ kentin en güzel binaları, mimari eserleri diye camileri ve en yenisi 150 yıllık sarayı gösteriyorsak ve Cumhuriyet döneminde, 90 yıl boyunca İstanbul'a bir tane bile "anıt bina" dikememişsek bu bizim ayıbımızdır. İstanbul, kendine has bir mimarisi olmayan, çirkin binaların yana yana dizilmesinden oluşmuş bir şehirdir. Sadece Boğaz'a baktığımız zaman bile eski yalıların ne kadar güzel, yeni yalıların ise ne kadar çirkin olduğunu algılayabiliriz. Ne kamu, ne de özel sektör İstanbul'da bir mimari güzellik ortaya koyamamıştır. Tabii burada mimarlar kadar belediyelerin ve sivil toplum örgütlerinin de suçu vardır. Kentin imarını sadece imar planı, emsal metrekare üzerinden tartıştıkları için estetik değerler bir kenara bırakılmış, hiçbir bina metrekaresi dışında "façade" ya da dış görünüm açısından tartışılmamıştır. Belediyeler imar izni verirken binanın mimari değerine, estetik anlayışına, yapıldığı bölgenin ruhuna uyup uymadığına asla bakmamış, İstanbul'u dünyanın en çirkin mimarisine sahip en güzel kenti haline getirmişlerdir. Chicago gibi tamamı "mimarlık müzesi" sayılan kentleri bir yana bırakın, bedevi Arap başkentleri bile mimari açıdan İstanbul'dan çok öne geçmiştir. Bu yüzden Murat Bardakçı'ya gerçekleri söylediği için küfretmek ayıptır. Küfredilmesi gereken, İstanbul'u elbirliğiyle bu hale getirenlerdir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İşimizi yapmamak için bahane üretmektense işimizi yapmanın daha kolay olduğunu anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Adalet
Köşe Yazıları
Adalet

Fatih Altaylı

Aralık 1, 2025

Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil" görseli
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Özer Atik"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:22 Bir günü nasıl geçiyor? 05:04 Müzik ile arası nasıl? 15:23 Şarkılarını nasıl yapıyor? 18:24 Yalçın Turan hayatına ne kattı? 20:08 Yaptığı programlarda etkilendikleri neydi? 23:37 Seyircide eskiden yeniye ruh hali değişiyor mu? 24:54 Yapay zekaya bakış açısı nedir? 30:36 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 14, 2025
"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Oğuz Yenihayat"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:20 Bir günü nasıl geçiyor? 01:00 Kendi işini nasıl tanımlıyor? 06:43 Başına tuhaf şeyler geliyor mu? 08:50 Bir yeri beğenme kriterleri nelerdir? 13:27 Türkiye'ye ait olan ve tüm dünyanın bilmesini istediği neler var? 16:50 Türkiye'yi gezerken onu en çok şaşırtan ne oldu? 19:30 Türk ve Yunan mutfakları arasındaki rekabet hakkında ne düşünüyor? 21:06 Yurt dışına giderken yanında Türkiye'den ne götürüyor? 23:06 Yılbaşında yiyebileceğimiz öneriler listesi 27:28 Yemek konusunda bir yerin iyi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? 31:16 Gıdaların pahalılığı hakkında ne düşünüyor? 35:15 Türkiye'deki ve yurtdışındaki sokak lezzetleri arasında nasıl farklar var? 36:11 Sokak lezzetlerinde Türkiye'yi nasıl buluyor? 39:00 Türk mutfağı ve kültürünün sosyal medya üzerinden tanıtımları 42:00 Yemek sektöründeki güvensizlik ve denetimsizlik 42:36 İçerikleri hangi kanallardan takip edilebilir? 43:45 Türkiye'de asla unutamadığı lezzetler 46:00 Yurtdışından misafirleri gelse yemek için nerelere götürür? 50:20 Yapmayı düşündüğü başka ne tür projeler var? 52:03 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 7, 2025
Fatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan görseli
FatihAltaylı
YouTube
Videolar yorumluyorFatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç SağkanTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 5, 2025