İstanbul 8°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Esad, Venezüella'ya iltica hazırlığında

detail banner reklam

Esad, Venezüella'ya iltica hazırlığında

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Aralık 8, 2012

Yazı İçeriği

  • Esad, Venezüella'ya iltica hazırlığında

Esad, Venezüella'ya iltica hazırlığında

ORTADOĞU'yu, Ortadoğu'da olan biteni avucunun içi gibi bilen, Ortadoğu'da ve İslam coğrafyasında olan biteni değil, olacağı ve biteceği çok önceden kestirme yetisine sahip bir dostum aradı dün sabah erken saatte,

Bu kadar erken saatte aramasına alışkın olmadığım için şaşırdım, "Suriye sorunu çözülüyor" dedi,

"Nasıl çözülüyor, Esad kalp krizi geçirip ölecek mi?" dedim,

"Esad ülkeyi terk etmek için görüşmelere başladı" dedi,

Anlattı,

"Putin'in de Esad'la bu işin yürümeyeceğine kesinlikle ikna olması Suriye'de şok etkisi yarattı, Tayyip Bey'in Putin'le yaptığı son görüşme tam bir dönüm noktası oldu, Esad artık kalamayacağını, İran'ın kısmi desteğinin kendisini kurtarmaya yetmeyeceğini gördü ve çıkış yolu aramaya başladı" dedi,

Dostumun anlattığı kadarıyla Esad Suriye'yi terk etmek için altyapı hazırlıklarına başlamış,

"İki ülkeyle ciddi ciddi görüşüyor, Bunlardan biri Beyaz Rusya, daha doğrusu Belarus, Diğeri ise Venezüella, Bu iki ülkeden de siyasi sığınma talep etti, Her iki ülkenin de devlet başkanlarına birer mektup yolladı ve görüşme yaptı, Aracılar da gidip geliyor, Bu iki ülkeden birine gitmesine kesin gözüyle bakılıyor" dedi,

"Ne engel var, Yarın gitse gider" dedim,

"O kadar kolay değil, Tek başına ya da karısını çocuklarını alıp gitmeyecek buralara, Kendisi, yakın çevresi, Baas'ın önde gelenleri, iktidar değişikliğinde Suriye'de kalması mümkün olmayanlar, aşiretinden birçok isimle beraber gidecekler, Kalabalık, Tümünü birden kabul edecek bir yer arıyorlar" dedi,

"Kaç kişi yani" diye sordum,



"300 belki 400 kişi, En azından,"

"Peki bu ülkelerden ne yanıt almış?" dedim,

"Belarus olmaz dememiş, ama kesin bir olur da yok, Venezüella daha olabilir gibi duruyor,"

"O zaman niye hemen gitmiyor" diye meraklandım,

"Gidecek ama pazarlıklar var, Para pazarlığı, Esad'ın bütün parasını bu ülkeye transfer etmesini istiyorlar, Ciddi para bu, Milyar dolarlar düzeyinde bir parayı bu ülkeye getirmesini istiyorlar,"

"Bu Suriye'de duyulmadı mı?"

"Hükümet çevreleri bunu öğrendi, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Makdisi bu yüzden kaçtı zaten, Baktı ki, gidecekler arasında yer almıyor, başının çaresine bakmak için önceden araziye uydu, Yakında Esad'ın çevresindeki herkes kaçar,"

"Sence Esad'ın Suriye'yi terk etmesi ne zaman gerçekleşir?"

"Vallahi doğrusunu istersen bir an önce gitmek istiyor, Ancak pazarlıklar biraz daha sürebilir, Birkaç ayı bulabilir, Tabii bir de paranın transferi konusu var, Şubattan önce olması mümkün değil, Ama kesin gidiyor, Yüzde 90 Venezüella, Yüzde 10 Belarus,"

"Bu, Türkiye'yi nasıl etkiler?"

"Her şeyden önce Türkiye haklı çıkmış olur, İkincisi Suriye konusunda hiç kıvırmadan net tutum sergileyen tek ülke Türkiye oldu ve Suriye'deki tüm muhalefet bunu biliyor, Türkiye Suriye ilişkileri inanılmaz derecede güçlenir, Tabii bir de işin ekonomik boyutu var, Ülke bu iç savaşta harap oldu ve yeniden yapılacak, Bunu yapacak olan da Türkiye, Başkası değil, İnşaat sektörümüze inanılmaz bir fırsat kapısı açılmış olacak, On milyarlarca dolardan söz ediyoruz,"



O bot batmasa bile kurtaramazdı

BİR arama kurtarma teknesinin batması ve çok sayıda arama kurtarma personelinin ölümüyle ilgili yazdığım yazı üzerine Kıyı Emniyeti çalışanlarından bir e-posta geldi, Aynen aktarıyorum:

"Sahil Güvenlik'te çalışan bir personelim, İsmim sizde kalsın lütfen, Bugünkü yazınız teorik olarak gerçektekten çok doğru, Fakat ne yazık ki, yaşanılan rezaleti tam anlamıyla analiz etmiyor, Arama kurtarma operasyonunda amaç kazazedeye en çabuk, emniyetli yoldan ulaşmak, ilk müdahaleyi yaparak en yakın sağlık kuruluşuna nakletmektir, Kazanın hangi hava ve deniz şartlarında olacağı öngörülemez, Sütliman bir havada da tekne kazası olabilir, geçen sene olduğu gibi gayet sakin bir havada Boğaz'a helikopter de düşebilir veya geçen gün olduğu üzere güçlü bir fırtınada gemi de batabilir,

İşin özü rüzgâr, deniz, operasyon mevkii, kazanın detayı gibi verileri değerlendirerek olaya nasıl, hangi ekipmanla müdahale edileceğine karar vermektir,

Bu operasyonları Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı yürütmektedir, Bu kurumlarda değişik özelliklerde ve sınıflarda birçok yüzer ve hava unsuru bulunmaktadır, Kazaya maruz kalan Kıyı Emniyet botu süratli, manevra kabiliyeti yüksek, stabil sınıfta bir bottur, Bu tip bir fırtınada belki seyir yapabilir fakat arama kurtarma operasyonu yapamaz, Dalga boyunun 8-9 metre olduğu denizde bu tip bir bot dümen dinlemez hassas manevra yapamaz, Batmış olan geminin battığı mevkiye hasbelkader ulaşabildiğini düşünelim, Bu deniz durumunda sürekli baş-kıç sallanan köprüüstünün deniz seviyesinden 3 metre yüksek olduğu bir botta mürettebatın görüşü fevkalede düşüktür, hatta oturmakta, ayakta durmakta dahi zorlanır, Deniz yüzeyini tarayamazlar, Bu tip durumlarda kazazedenin fark edilemeyip bot pervanesine takılarak feci şekilde can verdiği hadiseler yaşanmıştır,

Kıyı emniyetinin envanterinde bu tip fırtınalara dayanıklı, dalgaya dayanıklılığı yüksek römorkör ve benzeri tip gemiler bulunmaktadır, Bu tip bir fırtınada yapılacak operasyona neden bu tip bir gemi görevlendirilmemiştir? Tüm kurtarma personeli üstün meslek bilincinde ve cansiperane çalışmaktadır, ancak kazaya uğrayan bottaki personel böylesine bir fırtınada yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi o tip bir botla arama kurtarmayı bırakın, seyir yapamayacaklarını kaza/kırıma uğrayacaklarını biliyorlardı ve bu sebeple çıkmak istemediler, Fakat olaya tepeden bakan, elindeki gemilerin karakteristiklerinden bihaber, personeline itimatsız amirlerin baskısına, tehdidine maruz kaldılar ve maalesef göz göre göre ölüme gittiler, Bizim isyan ettiğimiz nokta budur, Saygılarımla,"



Tarihi tarihçiler yazsın

HATIRLARSINIZ, tarihçi Erhan Afyoncu, yayınlanmaya başladığı dönemde Muhteşem Yüzyıl dizisinin "Tarihçi danışmanıydı",

Ancak birkaç bölüm sonra "Tarih bu değil ama senaristler beni dinlemiyorlar" diyerek dizinin danışmanlığından ayrılmıştı, Başbakan Erdoğan'ın Muhteşem Yüzyıl dizisi üzerinden tarih tartışması başlatması üzerine dün bir mesaj yolladı,

"Sevgili Fatih, Başbakan dün tarihimizin savaş ve haremden ibaret olmadığını söyledi, Ancak ders kitapları savaştan geçilmiyor, Ve defalarca görüşlerimi Milli Eğitim yetkilileri ile paylaşmama ve tarihçilerin her yerde görüşlerimi birçok milli eğitim yetkilisine göndermeme ve tüm tarihçilerin her yerde öğretilmekte olan tarih anlayışını eleştirmelerine rağmen ders kitapları bir türlü değiştirilmiyor, Başbakan, herkesi devre dışı bırakıp, tarih kitaplarını tarihçilerin yazmasını istemezse bu durum değişmez, Özellikle Talim Terbiye Kurulu'nun tarih kitabının yazımı içinde kesinlikle yer almaması lazım" Erhan Afyoncu'nun tarih kitaplarının içinde bulunması gereken unsurlar için yaptığı önerileri de bir başka yazıda paylaşırız,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Çalışanlarımızı, sorumlu oldukları işi yapabilecek şekilde eğittiğimiz zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Adalet
Köşe Yazıları
Adalet

Fatih Altaylı

Aralık 1, 2025

Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil" görseli
5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Özer Atik"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:22 Bir günü nasıl geçiyor? 05:04 Müzik ile arası nasıl? 15:23 Şarkılarını nasıl yapıyor? 18:24 Yalçın Turan hayatına ne kattı? 20:08 Yaptığı programlarda etkilendikleri neydi? 23:37 Seyircide eskiden yeniye ruh hali değişiyor mu? 24:54 Yapay zekaya bakış açısı nedir? 30:36 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 14, 2025
"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Oğuz Yenihayat"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:20 Bir günü nasıl geçiyor? 01:00 Kendi işini nasıl tanımlıyor? 06:43 Başına tuhaf şeyler geliyor mu? 08:50 Bir yeri beğenme kriterleri nelerdir? 13:27 Türkiye'ye ait olan ve tüm dünyanın bilmesini istediği neler var? 16:50 Türkiye'yi gezerken onu en çok şaşırtan ne oldu? 19:30 Türk ve Yunan mutfakları arasındaki rekabet hakkında ne düşünüyor? 21:06 Yurt dışına giderken yanında Türkiye'den ne götürüyor? 23:06 Yılbaşında yiyebileceğimiz öneriler listesi 27:28 Yemek konusunda bir yerin iyi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? 31:16 Gıdaların pahalılığı hakkında ne düşünüyor? 35:15 Türkiye'deki ve yurtdışındaki sokak lezzetleri arasında nasıl farklar var? 36:11 Sokak lezzetlerinde Türkiye'yi nasıl buluyor? 39:00 Türk mutfağı ve kültürünün sosyal medya üzerinden tanıtımları 42:00 Yemek sektöründeki güvensizlik ve denetimsizlik 42:36 İçerikleri hangi kanallardan takip edilebilir? 43:45 Türkiye'de asla unutamadığı lezzetler 46:00 Yurtdışından misafirleri gelse yemek için nerelere götürür? 50:20 Yapmayı düşündüğü başka ne tür projeler var? 52:03 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 7, 2025
Fatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan görseli
FatihAltaylı
YouTube
Videolar yorumluyorFatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç SağkanTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 5, 2025