Küfürler bana değil kendi vicdanınıza
Fatih Altaylı
Ocak 13, 2013
Yazı İçeriği
Küfürler bana değil kendi vicdanınıza
Küfürler bana değil kendi vicdanınıza
TERÖR örgütü yandaşları gerçekten ilginç tipler. Örgüt, biraz eleştireni, biraz farklı düşüneni, Öcalan'a biraz ters bakanı 30 yıldan bu yana affetmiyor, öldürüyor. Bunu gizli saklı da yapmıyor. Herkese gözdağı olsun diye açıkça, göstere göstere, özeleştirisini alarak yapıyor. Terör örgütü yandaşları gıkını çıkarmıyor. Korkudan tek kelime edemiyor. Ama ben, "Şimdiye dek örgütün tüm yöneticileri örgüt tarafından öldürüldü" diye yazıyor, bunları isim isim sıralıyorum, PKK yandaşları deliye dönüyor. Neye kızıyorlar anlamadım. Kardeşim bu adamların hepsi örgüt tarafından öldürülmedi mi? Öcalan'la yüzde 99 aynı düşünenler, geri kalan yüzde 1'in bedelini toprak altına girerek ödemedi mi yıllardır! PKK içinde yıllarca çalışmış, çeşitli kademelerde görev yapmış pek çok kişi şu an örgüt tarafından infaz edilmemek için Avrupa'nın çeşitli kentlerinde, yıllardır fare gibi gizlenerek yaşamıyor mu? Bütün bunları siz benden daha iyi bilmiyor musunuz, o adamları siz benden daha iyi tanımıyor musunuz? Biliyorsunuz ve tanıyorsunuz. Ama korkudan 30 yıldır gıkınızı çıkaramıyorsunuz. Şimdi bunları hatırlattım diye dönüp bana sövüyorsunuz. Ama bana sövmeniz, bu gerçeği hatırlattım diye bana öfkelenmeniz, gerçeği değiştirmiyor. Bunu siz de biliyorsunuz. Zaten o yüzden bana sövüyorsunuz. Size gerçeği ve bu gerçek karşısında yıllardır suskun kalmanın utancını bir kez daha hatırlattığım için. Aslında bana kızmıyorsunuz. O küfürleriniz kendinize, kendi vicdanınıza. Ya da vicdansızlığınıza. Şifre yanıltmasın İLK günden beri bir "şifreli kapı" lafıdır gidiyor. Allah aşkına, Paris'i biraz bilen bilir; Paris'te neredeyse bütün apartmanların girişinde bir şifre vardır. Anahtar taşıma derdinden kurtulmak içindir bu şifreli kapılar. Bazı dairelerin de kapılarında şifreli kilitler vardır. Ama kilidi şifreli diye kapıları kasa kapısı zannetmeyin. Tekme atsan açılacak kapılarda da şifre vardır, daha sağlam kapılarda da. O yüzden şifre meselesi çok da önemli değil. Önemli olan şudur: Üç PKK'lı kadının öldürüldüğü daireye zorlama yoluyla girilmemiş. Kapı kırılmamış. Giren ya şifreyi biliyormuş ya da kapıyı çaldığında açacakları kadar yakından tanıyormuş içeridekileri. Bu işi yapan PKK içinden biri olabilir. Ama aynı zamada bu iş bir istihbarat servisinin işi de olabilir. Çünkü PKK'nın içinde İsrail'den İran'a ve Suriye'ye kadar pek çok yabancı servisin elemanlarının cirit attığını biliyoruz. Onlar, PKK içindeki adamlarına bu işi yaptırmış olabilirler. Bulur da açıklar mı? FRANSA bu işi aydınlatır mı emin değilim. Paris gibi her tarafı izlenen, gözlenen bir kentte, Kürt Enformasyon Bürosu gibi zaten sürekli gözetim altında tutulan bir binada bir cinayet işlenecek. Aradan geçen üç gün boyunca cinayetle ilgili en küçük bir ilerleme kaydedilemeyecek. Bir şüpheli bile görülmeyecek, binaya girip çıkanlar tespit edilemeyecek. Bu olacak iş değil. Belli ki, Fransa bu cinayetleri kimin işlediğini bulup bulmamak, bunları açıklayıp açıklamamak konusunda kararını vermiş değil. Önce zanlıları belirleyecekler. Bunun Fransa'nın politikasıyla uyuşup uyuşmadığına bakacaklar. PKK'yı ve süreçleri nasıl etkileyeceğini öngörmeye çalışacaklar. Elde edecekleri sonuçlar Fransa'nın çıkarlarına uygunsa katilleri açıklayacaklar. Değilse katilleri bulamayacaklar. Çinli damada en kritik soru BU cinayetlerin Türkiye'de terörün bitmesine yönelik süreci etkilemesinden korkuluyor. Etkiler elbette. Belki de tam aksine pozitif etkiler bilinmez. Eğer ortada bir ilişki varsa, bu ilişkide sorunların nasıl çözüleceğini de baştan konuşmak gerekliliğini en iyi anlatan aslında bir Çin geleneğidir. Çin'de damat adayı, gelinin evine gittiği zaman, yolu gelinin kız arkadaşları tarafından kesilir. Gelinin arkadaşları, damat adayına sorular sorarlar. Bu sorulara tatminkâr yanıt alabilirlerse damadı geçirirler. Yoksa yol vermezler. Bu sorulardan en önemlisi şudur: "Eğer evlendikten sonra bir gün kavga ederseniz ilk kim barışma hamlesi yapacak, ilk kim özür dileyecek?" Bu soruya yanıt veremeyen damadın yolu asla açılmaz. Çünkü Çinliler bilir ki, bu soruya cevap verilemeyen evlilikler uzun ömürlü olmaz.
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar





