İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Bu nasıl bir yargılamadır?

detail banner reklam

Bu nasıl bir yargılamadır?

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Şubat 19, 2013

Yazı İçeriği

  • Bu nasıl bir yargılamadır?

Bu nasıl bir yargılamadır?

ESKİ Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, "terör örgütü yöneticisi olduğu" ithamıyla yargılanıyor. Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde bir de terör örgütü yönetmiş. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un o dönemki amirleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan, "Yok böyle bir şey" diye açık tanıklık yapıyorlar. İlker Başbuğ da bu açık tanıklığı desteklemesi için dün duruşmaya eski çalışma arkadaşlarını getiriyor. Döneminin Kara, Deniz ve Hava kuvvet komutanlarını. Tanık olarak dinlensinler diye. Haklı olarak, o dönem neredeyse vaktinin büyük bölümünü beraber geçirdiği çalışma arkadaşlarını. Bu komutanlar da eski komutanlarının talebi üzerine kalkıp Silivri'deki duruşma salonuna geliyor tanıklık yapmak üzere. İlker Başbuğ mahkeme heyetine, bu kişilerin tanık olarak dinlenmesini istediğini söylüyor. Eski kuvvet komutanlarının. Mahkeme heyeti ne yapıyor? Tanıkların dinlenmesi talebini geri çeviriyor. Niye? Bilmiyoruz. Bu davada bugüne kadar hırlısı hırsızı, uğurlusu uğursuzu, iti kopuğu, teröristi, terör hükümlüsünü, mafyayı, mafya tetikçisini açık veya gizli olarak dinlemekte bir beis görmeyen mahkeme heyeti, eski kuvvet komutanlarının tanıklığına gerek duymuyor. Önemli bir sanığın, hazır bulundurduğu tanığı dinlemekten imtina ediyor. Üstelik de yasada açık hüküm olmasına ve "Hazır bulundurulan tanıklar dinlenir" denmesine rağmen. Açıkça bir usul ihlali yapıyor. Bu kadar önemli bir davanın, bu kadar "lakayt" bir şekilde yürümesine anlam vermek mümkün değil. Özellikle ve bilerek yapılmıyorsa... Mal sahibiyle görüşmek TERÖRÜN sona erdirilmesi için MİT Müsteşarı'nın başlattığı yeni süreç, oldukça komik manzaralar izlememize vesile oluyor. BDP yıllar boyu siyasetini tek bir temele oturttu: "Muhatap Öcalan'dır. Devlet, Öcalan'la görüşsün." Devlet buna yıllarca direndi. "Niyeyse" sorusu ayrı bir tartışmanın konusu. Sonra MİT'in başına Hakan Fidan geçti. Önce denenmiş yollar bir daha denendi ve süreç tıkandı. Oslo'da Öcalan'sız bir girişim oldu. Olmayacağı anlaşıldı. Sonra Fidan paradigmayı değiştirdi. "Madem bu işin çözülmesi için Öcalan'la görüşmek lazım, o zaman Öcalan'la görüşürüm" dedi, siyasi otoriteyi de arkasına aldı ve Öcalan'ı sürece dahil etti. BDP'nin ve BDP dümen suyunda giden "aydınımsıların" bütün ezberi bozuldu. Ortaya çıktı ki, "Öcalan'la görüşülsün" derken hiç de samimi değillermiş. Öcalan'la görüşülmesini istemelerinin nedeni, Öcalan'la görüşülmeyeceğinden emin olmalarıymış. Devlet birdenbire Öcalan'la görüşünce ne yapacaklarını şaşırdılar. Açık açık "Öcalan'la görüşmeyin" demeye paçaları sıkmadığı için de, şimdi anlamsız yeni tartışmalar yaratmaya çalışıyorlar. Amaç süreci tıkamak, Öcalan'ı etkisizleştirmek. Tabii Öcalan bunları gayet iyi tanıyor ve biliyor. Açlık grevlerinin yaptırılmasının amacı da buydu zaten. Öcalan, devlete, "Bunlar hikâye. PKK demek ben demek, ben demek PKK demek" gerçeğini açıkça göstermek istedi. Öcalan bir emriyle açlık grevlerini bitirerek hâlâ örgüte ne denli hâkim ve tek hâkim olduğunu gösterdi. Devlet şu anda çok doğru bir politika izliyor. Hakan Fidan ve devlet anladı ki, "Bu örgüt Öcalan'ın örgütüdür. Gerisi hikâyedir, fasa fisodur". Bu yüzden de BDP'lileri ciddiye bile almıyor. Mehmet Öcalan'ın dün İmralı'ya gidişi de bunu gösteriyor. BDP kendi içinde ve hükümetle tartışadursun, devlet süreci onlar olmadan götürüyor. Aracılığı BDP yerine Mehmet Öcalan yapıyor. Devlet, BDP'ye "Size ihtiyacımız yok" diyor. Öcalan da "Mehmet'le bile çözerim bu işi" mesajını veriyor. Bu nedenle devletin tavrı çok doğrudur. "PKK'nın sahibi Öcalan'dır" diyerek görüşmeleri mal sahibiyle yürütüyor. İşin komik tarafı, bunun böyle olduğunu BDP de çok iyi biliyor. BDP, MHP'ye yaklaştı ÖCALAN'la yürütülen terörü sona erdirme görüşmeleri Türk siyasetini de garip bir hale getirdi. BDP, Öcalan'la doğrudan görüşülmesinden rahatsız olan MHP ile aynı çizgide buluştu. Bir kısım ulusalcı düşünce sahipleri de bu paralelde BDP ile birleştiler. Siyasette mihenk taşları değiştikçe, kimin nerede durduğu da açıkça ortaya çıkmaya başladı. İstanbul Emniyeti imkânsızı başardı SARAI Sierra soruşturması nedeniyle İstanbul Emniyeti'ni kutlamak lazım. Böyle bir cinayette, maktulle hiçbir bağlantısı olmayan evsiz barksız bir sanığı tespit etmek, iğneyle kuyu kazar gibi çok az delile rağmen kısa süre içinde cinayet zanlısını adıyla sanıyla, fotoğrafıyla tespit etmek çok önemli bir başarıdır. Üstelik de bu başarıyı, medyanın zaman zaman soruşturmayı zafiyete uğratacak kadar yakın olan ilgisine rağmen elde etmek ayrı bir takdir sebebidir. Sarai Sierra cinayetinin bir numaralı sanığı Laz Ziya'nın önce Hatay'a, oradan da Suriye'ye kaçtığı iddia ediliyor. Kaçmış olsa bile kimliğinin biliniyor olması İstanbul polisi açısından bir zafiyet değildir. Yakalanması ise artık Türkiye'nin meselesidir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Alkollü otomobil kullanmayı özgürlük zannetmediğimiz zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025
Futbolda bahis skandalı görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Timur Soykan & Murat AğırelFutbolda bahis skandalıTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli 00:00 Giriş 02:05 Hakemlerin bahis oynama olayı nedir? 10:03 FIFA ile Türkiye arasında bir temas söz konusu mu? 12:03 Bazı hakemlerin “Buraya teşvik edildim” sözleri haklı bir savunma mı? 13:11 152 hakeme ne olacak? 16:26 Gerçekten 152 hakemin haberi olmadan bahis oynanmış olabilir mi? 25:38 Hakemlerin bahis oynadığı maçlara ne olacak? 32:25 Kapanış Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 1, 2025
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025