Böyle akil adam komisyonu olmaz
Fatih Altaylı
Mart 26, 2013
Yazı İçeriği
Böyle akil adam komisyonu olmaz
Böyle akil adam komisyonu olmaz
SERDAR Turgut bugünkü yazısında Hasan Cemal’le dalga geçmek için “Barış süreci şimdi tehlikede” diyor ama aslında çok da önemli bir meseleyi gündeme getiriyor. Akil adamlar denilen “zırvalığı”. İki gündür gazeteler, kendi kendilerine gelin güvey olmak suretiyle “akil adamlar” komisyonları kurmaya başladılar. Türlü isimler uçuşuyor ortalıkta. İsimlere bakıp gülüyorum. Türkçe’de şahane bir laf vardır, “Bir işin olmamasını istiyorsan komisyona havale edersin” diye. Akil adamlar komisyonları tam o hesap. Çeşitli basın organlarında, tutarsız söylemleriyle yıllardır toplumun kafasını karıştıran, normal hayatta bir masaya oturup iki laf etmeyi beceremeyen, birbirleriyle asla uzlaşamayan ve hepsi kendine âşık birtakım adamların “akil adamlar heyeti” olarak topluma empoze edilmesine sonuna kadar karşı çıkacağım. Böyle bir heyetten hiçbir halt olmaz. Hiçbirinin sırtında yumurta küfesi yok. Hiçbirinin topluma karşı bir sorumluluğu yok. Bu iş kendi aralarındaki sorunları dahi bugüne dek çözememiş adamların veya kadınların keyfine bırakılmayacak kadar önemsiz bir iş değil. Bunların her biri, kendi kafalarındaki doğruları sunmaya çalışacaklar. Bunun için medyadaki veya başka yerlerdeki “kankalarını” kullanacaklar. Dedikodu üretecekler. Yalan yanlış beyanat vererek, bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek süreci baltalayacaklar. Bütün sorumluluğun ve risklerin hükümetin üzerinde olduğu bir süreçte, birtakım adamların kendilerini akil adamlar olarak ilan etmeleri veya ettirmeleri sürecin ciddiyetine zaten büyük zarar veriyor. Bunların, Allah muhafaza böyle bir heyette yer almaları halinde olabileceklerden duyduğum kaygıyı kelimelerle ifade edemem. Bunların kendi ajandaları ve bağlantıları doğrultusunda neler yapabileceklerini tahmin ediyorum, tahminden öte biliyorum. Hükümetin de böylesi önemli bir süreci, böylesi bir amatörlüğe kurban etmeyeceğini umuyorum. Bence ille de bir komisyon kurulacaksa bunu bu işin siyasi sorumluları belirlemeli. Ve bu komisyona konuşma yasağı getirilmeli. Aksi, süreci komisyona havale eder. Ben ve gazetem buna sonuna kadar karşı çıkarız. Düzenleme olmazsa kaos olur “PKK’nın Türkiye topraklarından geri çekilme süreciyle ilgili olarak yasal bir düzenlemeye ihtiyaç yok” deniliyor. Pek o kanaatte değilim. Bence var. Birkaç nedenle var. PKK’lı teröristler, Türkiye sınırları dışına çıkmak için Türkiye’nin çeşitli illerinden Kuzey Irak’a doğru yola çıkacaklar. Bazılarının kat etmesi gereken mesafe bin kilometreden fazla. Sonuç olarak bu geri çekilenler okul çocukları değil. Büyük bölümü suça bulaşmış, yasalarımıza göre suçlu kişiler. Bunlar geri çekilirken, güvenlik güçleri ne yapacak? Eli silahlı adamlar geçerken seyir mi edecekler! Ya da her eli silahlı “Ben çekilen PKK’lıyım” diyerek geçip gidecek mi! Güvenlik güçleri bunlara hiçbir şey yapmayıp bıraksalar, yarın öbür gün en hafifinden “görevi ihmalle” suçlanmaları mümkün. Bir şey yapsalar “süreci baltalamakla suçlanacaklar”. Dahası diyelim ki, gerçekten süreci baltalamak isteyen bir devlet görevlisi bunlara bir operasyon yaptı, 10’unu, 20’sini öldürdü. Ne diyebilirsiniz? “Yasaların sana verdiği görevi yaptığın için suçlusun” mu? Diyemezsiniz de! O nedenle geçici de olsa, mutlaka bir düzenleme yapmak gerek. Tecavüz reklamı serbest GEÇEN sabah radyo dinleyerek işe geliyorum. Önce bir sohbet programı zannettim. İki adam konuşuyor. Biri diğerine tavsiyede bulunuyor. “Şundan üç beş damlayı kadının içeceği meyve suyuna damlatın. O kadın orada 15 dakika otursun, gel paranı iade edeceğim.” Meğer reklammış. “Kadınları azdırdığı” iddia edilen bir ilaç. Bir nevi “Nuri Alço ilacı”. Adı da gergedanlı bir şey. Alenen, açık açık Türkiye’nin anlı şanlı bilinen radyolarından birinde reklam yapıyor. Gelip gazetede anlattım, “Böyle rezalet olur mu?” diye. Meğer televizyonlarda yayınlanan versiyonları da varmış bu rezaletin. Sağlık Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı görmüyor mu bunları! Alenen tecavüz şurubu satıyorlar!
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025