İstanbul 9°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • 'Silahlı mücadele dönemi kapanmıştır' diye ben mi dedim!

detail banner reklam

'Silahlı mücadele dönemi kapanmıştır' diye ben mi dedim!

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Mart 31, 2013

Yazı İçeriği

  • 'Silahlı mücadele dönemi kapanmıştır' diye ben mi dedim!

'Silahlı mücadele dönemi kapanmıştır' diye ben mi dedim!

BAŞBAKAN Erdoğan'ın "Elde silahla gidemezler" diye başlayıp "Silahları bırakacaklar, sınır ötesine öyle geçecekler" diye biten cümlesi bazılarında şaşkınlık yarattı. BDP'nin ve Kandil'in bu konudaki açıklamalarını "garipseyerek" izliyorum. Başbakan Erdoğan'ın söylediği "Silahsız gidecekler" tavrı son derece doğru ve hukuki bir tavırdır. Zaten İmralı'daki Öcalan'ın söylediği de işin özü itibarıyla budur. Öcalan, Nevruz'da yaptığı ve büyük kalabalıklar tarafından coşkuyla karşılanan açıklamada ne dedi, hatırlıyor musunuz? Hatırlamayanlar veya dikkat etmeyenler için hatırlatayım: "Silahlı mücadele dönemi kapanmıştır. Bundan sonra demokratik yollarla mücadelemizi sürdüreceğiz." Madem "silahlı mücadele dönemi kapanmıştır", o zaman hâlâ elde silahla gezmenin, dolaşmanın âlemi ve gereği nedir! Öcalan, "Silahlı mücadeleye şimdilik ara veriyoruz" demedi ki, "Silahlı mücadele dönemi kapanmıştır" dedi. O zaman "Ben silahı bırakmam" ısrarı nedir! "Öcalan öyle dese de kapanmamıştır" mı demek istiyor BDP ve Kandil. Eğer söylenen buysa, söylenmek istenen buysa bunun anlamı farklıdır. O zaman İmralı ile yürütülecek bir süreç kalmamıştır. Terörist fazlamız var, komşuya yollayalım BAŞBAKAN Erdoğan'ın "Silahları bırakıp gidecekler" cümlesini farklı bir açıdan da ele almak mümkün. Türkiye bir devlettir. Muz cumhuriyeti değil, ciddi bir devlet. Kuralları, yasaları olan, hem kendi hukukuyla, hem de uluslararası hukukla kendini bağlamış bir devlet. İlk günden beri yazıp söylediğim gibi "ciddi bir devlet", eli silahlı ve terörle bağlantılı vatandaşlarının ülke içinde gezip tozmasına izin vermez. Hele hele devletler hukuku ile hiçbir sorunu olmayan bir devlet, eli silahlı vatandaşlarının kendi sınırlarından serbestçe geçip gitmesine, daha da beteri egemen bir devlet niteliğindeki bir komşu devlete gitmesine ne onay verir, ne izin verir, ne de bunu talep edebilir. Verdiği anda devlet olmaktan çıkar. Dahası, Türkiye böyle bir şeyi, komşusuna rağmen hiç yapamaz. Acaba Irak ya da Irak Kürt yönetimi ya da Irak Kürdistanı yönetimi böyle bir şeyi ister mi? "Bizim elimizde terörist fazlası var, onların birazını sizin topraklara yollayalım" demek mümkün mü! Neçirvan Barzani, Ankara'ya geldiğinde bunu gündeme getirmemiştir mi zannediyorsunuz. "Yollayın yollayın. 2000 tane eli silahlı adam bizim oralarda iş bulur" mu demiştir Barzani! Hiç zannetmiyorum. Bu nedenle Başbakan'ın söylediği hem bizim kendi hukukumuz açısından, hem de devletler hukuku açısından son derece yerindedir. Bu yöntemle bir çekilme için yasa falan da gerekmez. Doğrusu budur! Türk hassasiyeti BAZI yazarlar ve aydınlar "Türk hassasiyetinden" söz ediyorlar son günlerde. Kavramın sahibi sayılırım. Çünkü son yıllarda özellikle de BDP'lilerle televizyonlarda yaptığım tüm tartışmalarda bunu söyleyen, bunu gündeme getiren benim. Hatta bir ara tepem attığında "Bu ülke bölünecekse bunu ancak Türkler yapar" diyen de benim. Ancak şimdilerde "Türk hassasiyeti" tamlamasının çok kullanılmasından yana değilim. Çünkü bu zaten bilinen bir şey. Fazla tekrarlamak yıpranmasına, anlamını yitirmesine, öneminin kaybolmasına yol açacak bir durum gibi geliyor. Elbette bu topraklarda, 1000 yıldır "Turchia" diye bilinen bu topraklarda bir Türk hassasiyeti vardır. Bunu sürekli tekrarlamak sadece o hassasiyete zarar verir. Kaçak otelde kalmayız ULUDAĞ'da "Türk Davos"u olarak nitelendirebileceğimiz toplantılar yapılıyor iki gündür. Bu toplantılara gazeteciler de davetli. Bizim Ekonomi Servisi'ndeki arkadaşlara da davet geldiği zaman, çok önemli bir hassasiyet gösterdiler. "Biz Ağaoğlu'nun otelinde kalmayız" dediler. Gerekçeleri basitti. "Milli park içinde olmasına rağmen bu otelin büyük bölümü kaçak. Hakkında yıkım kararı var. Biz böyle bir otelde konaklamayı ilkelerimize aykırı buluyoruz." Gerçekten de Ağaoğlu, Uludağ'da küçük bir otel satın aldı ve kaçak inşaatlarla bu oteli büyüttü. Ardından davalar açıldı. Ağaoğlu davaları kaybetti ve yıkım kararı çıktı. Ancak tam yıkılacakken, devreye birileri girdi ve yıkım ekipleri yıkamadan döndüler. Ama bu otelin durumunu değiştirmiyor. Bizim arkadaşlar bu nedenle o otelde kalmayı reddettiler. Bizim arkadaşların gösterdiği bu tavrın çok önemli bir etkisi oldu. Ve toplantıya katılan pek çok bakan ve bürokrat da bu otelde konaklamadı. Dahası Ağaoğlu'nun açılışta konuşma yapması da çok değerli bir bakanımız tarafından "uygun bulunmadı".

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hızlı yapınca üstünkörü olduğunu, çok yavaş yapınca da tavsadığını unutmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Adalet
Köşe Yazıları
Adalet

Fatih Altaylı

Aralık 1, 2025

Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Özer Atik"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:22 Bir günü nasıl geçiyor? 05:04 Müzik ile arası nasıl? 15:23 Şarkılarını nasıl yapıyor? 18:24 Yalçın Turan hayatına ne kattı? 20:08 Yaptığı programlarda etkilendikleri neydi? 23:37 Seyircide eskiden yeniye ruh hali değişiyor mu? 24:54 Yapay zekaya bakış açısı nedir? 30:36 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 14, 2025
"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Oğuz Yenihayat"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:20 Bir günü nasıl geçiyor? 01:00 Kendi işini nasıl tanımlıyor? 06:43 Başına tuhaf şeyler geliyor mu? 08:50 Bir yeri beğenme kriterleri nelerdir? 13:27 Türkiye'ye ait olan ve tüm dünyanın bilmesini istediği neler var? 16:50 Türkiye'yi gezerken onu en çok şaşırtan ne oldu? 19:30 Türk ve Yunan mutfakları arasındaki rekabet hakkında ne düşünüyor? 21:06 Yurt dışına giderken yanında Türkiye'den ne götürüyor? 23:06 Yılbaşında yiyebileceğimiz öneriler listesi 27:28 Yemek konusunda bir yerin iyi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? 31:16 Gıdaların pahalılığı hakkında ne düşünüyor? 35:15 Türkiye'deki ve yurtdışındaki sokak lezzetleri arasında nasıl farklar var? 36:11 Sokak lezzetlerinde Türkiye'yi nasıl buluyor? 39:00 Türk mutfağı ve kültürünün sosyal medya üzerinden tanıtımları 42:00 Yemek sektöründeki güvensizlik ve denetimsizlik 42:36 İçerikleri hangi kanallardan takip edilebilir? 43:45 Türkiye'de asla unutamadığı lezzetler 46:00 Yurtdışından misafirleri gelse yemek için nerelere götürür? 50:20 Yapmayı düşündüğü başka ne tür projeler var? 52:03 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 7, 2025
Fatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan görseli
FatihAltaylı
YouTube
Videolar yorumluyorFatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç SağkanTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 5, 2025