İstanbul 18°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Çok beğendiğim bir laf

detail banner reklam

Çok beğendiğim bir laf

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Haziran 27, 2013

Yazı İçeriği

  • Çok beğendiğim bir laf

Çok beğendiğim bir laf

BAZI laflar, bazı duruşlar vardır. Yerinde ve gününde yapılırsa tarihe geçer. Sahibini de tarihe geçirir. Yıllarca söylenir, yıllarca anlatılır. Bir mihenk taşı olur. Bu laflardan biri önceki gün BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak'tan geldi. Kışanak, güvenlik güçlerinin Türkiye'nin iki farklı bölgesindeki iki farklı tavrını ve siyasetçilerin bu tavra ilişkin sözlerini eleştirdi, "barış süreci"ni de kastederek bana göre tarihi bir cümle sarf etti: "Kürtlere demokrasi, Türklere sopa. Yok öyle şey." Kışanak'ın bu cümlesi "siyasal empati"nin de ötesinde müthiş bir "insani empati"dir. Yıllarca "Kürtlere sopa"ya karşı legal-illegal mücadele etmiş ve bu mücadelesiyle Türklerin önemli bir bölümünün tepkisini toplamış bir kadının, kendi mücadelesinde başarıya ulaştığı bir anda böylesine bir "karşı taraf gibi görüneni anlama" ve "karşı tarafın da hakkını arama" hakkını içselleştirmesi, çok önemli bir siyasi tavırdır. Bu siyasi tavır aynı zamanda "siyasi ve insani" bir derstir. Gültan Kışanak'ın bu cümlesi Türk siyaseti için önemli, BDP içinse bir milattır.Bu cümle, BDP'nin geleceğine ilişkin bir yol haritasının ilk işaretidir. Etnik temelli siyasetten özgürlükler temelli bir siyasete geçişin ve "Türkiye'nin partisi" olma yolculuğunun başlangıcıdır. Gültan Kışanak'ın bu empati gücü hepimize geçtiği zaman, Türkiye demokrasi yolunda çok daha hızlı ilerleyebilecektir.   Hiç beğenmediğim bir laf LAFIN sahibini tanımıyorum. Bu yüzden de kimliği önemli değil. Zaten çıktığı ağızdan sonra hızla yayılan bir cümle olduğu için "anonim" bir fikri yansıtıyor. Cümle Gezi eylemcilerine yönelikti. Gezi'nin sıradan insanlarına yönelikti. "Bizim yaşam tarzımıza karışmayın"dan başka hiçbir mesajı olmayanları hedef alan cümle şuydu: "Eskiden yapabildiğiniz neyi yapamıyorsunuz da bağırıyorsunuz." Bu cümle çok yanlış bir kafanın cümlesidir. Ve "empati yoksunluğunun" en büyük göstergesidir. Ve yeni bir cümle de değildir aslında. Önemli olan, bir tarafın baskı yapmadığını zannetmesi değildir. Gerçek olan, bir tarafın "kendini baskı altında hissetmesi"dir. Siz istediğiniz kadar, "Ben baskı yapmıyorum" deyin, birileri kendini baskı altında hissediyorsa baskı var demektir. Dedim ya bu cümle yeni bir cümle değil. Mesela, Türkiye'de İslamcılar "Dinimizi yaşayamıyoruz" diye feveran ettiği zaman o günün egemenleri, "Ne var canım. İslam'ın şartlarını yerine getirmenizde bir engel mi var? Her şeyi yapıyorsunuz. Nerede baskı var?" diyorlardı ve İslamcı düşünce sahipleri bu cümleyle çılgına dönüyorlardı. Baskıyı yapanlara göre ortada bir baskı falan yoktu, ama kalabalık kitleler, "baskı altında olduklarını hissediyorlardı". Aynı şeyi Kürtler için de söylemek, örneklemek mümkün. Önemli olan sizin baskı yapmadığınıza inanmanız değildir. Mesele, birilerinin kendini baskı altında hissetmesidir. O hissi yıllarca hissedenlerin, bu hissi başkalarına hissettirmemesi gerekir. Hangi düşünceden, neden, kimden yana olursa olsun.   Tek hakem zaman BU köşenin tepesindeki yazıyı okuyan "Kronik Fatih Altaylı düşmanları" hemen ortaya çıkıp "Sen o empatiyi yaptın mı da yazıyorsun" diyecektir mutlaka. Çok şükür, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz derler ya... Ben de bir ekleme yaparak "Kuburdan gelen b.ka bakılmaz" diyeceğim. Türkiye'nin kritik dönemeçlerinde o empatiyi yapmaya çalıştım. O yüzden hedef oldum çoklukla. Mesela, 1995 yılıydı yanlış hatırlamıyorsam. "Devlet" denilen şey her neyse terör bahanesiyle Türkiye'nin bir iline, Tunceli'ye "gıda ambargosu" uyguluyordu. Kente gıda maddeleri kontrollü olarak yollanıyor, terör örgütünün eline geçecek diye kentte gıda maddesi satışı engelleniyordu. Kente giden tüm yollar kesilmiş, kentin dünyayla bağlantısı durdurulmuştu. Gazeteciler bile kente yaklaştırılmıyordu. Bunun üzerine, "Bu rezaleti dünyaya duyurmalıyız" diyerek Teke Tek'in o zamanki yapımcısı sevgili dostum Fatih Aksoy'la birlikte yanımıza bir kamera alarak Diyarbakır'a gittik. Oradan kiraladığımız bir otomobille Tunceli'ye doğru yola çıktık. Yolda defalarca durdurulduk. Otomobilimiz didik didik arandı. Sonunda Tunceli'ye vardık. Ancak kentin girişindeki köprü bir panzerle kapatılmıştı ve önünde bir makam otomobili duruyordu.Durduk. Bizi Tunceli Emniyet Müdürü karşıladı. "Giremezsiniz" dedi. "Gireceğiz" dedik. İş büyüdü. Sonunda Vali Atıl Üzelgün devreye girdi. "Valiliğe gelin konuşalım. Durumu anlatalım, sonra da dönün" dedi. Gittik. Üzelgün'e, "Tunceli'deki durumu görmeden gitmem" dedim. Sonunda Tunceli'de dolaşmamıza ve halkla röportajlar yapmamıza izin verildi. Ambargo gerçekti ve halk inliyordu. Biz oradayken, teröristlerin kente geldiği ve bir mahallede bir eve saklandığı bilgisi gelmiş. Mahalleye operasyon yapıldı. Bütün bir mahalle panzerlerle yerle bir edildi.Bunu da görüntüledik. O dönemde bunu Hürriyet'te günlerce süren bir yazı dizisi ve yanlış hatırlamıyorsam Show TV'de bir televizyon programı yaptık. Sezen Aksu'nun seslendirdiği Aşık Daimi'nin "Ne ağlarsın" deyişiyle birlikte yayınladık. 1 hafta sonra dönemin OHAL Valisi Ünal Erkan'dan bir davet geldi. Bu sefer OHAL Valisi ile birlikte Tunceli'ye gittik. Ambargo kaldırıldı ve OHAL Valisi Erkan, Tunceli'de devlet imkânlarıyla yaptırılacak bir cemevinin temelini attı. Bu yazı dizisi ve program, ABD Kongresi'nin o yıl yayınlanan "insan hakları raporu"nda 6 sayfa halinde yer aldı. O programdan sonra bölgeye her gidişimde Özel Harekât polislerinin ağır hakaretleriyle karşılaştım. Ama aynı zamanda PKK'yı da eleştirdim. Onların da hedefi oldum. Hiç umursamadım. Hep doğru bildiğimi söyledim. Söylemeye de devam edeceğim. Tek hakem var benim için. Zaman. Gerisi yalan dolan.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Birine yaranarak veya dayanarak adam olunmayacağını anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025