İstanbul 16°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Her eyleme Gezi kulbu takmayın

detail banner reklam

Her eyleme Gezi kulbu takmayın

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Temmuz 12, 2013

Yazı İçeriği

  • Her eyleme Gezi kulbu takmayın

Her eyleme Gezi kulbu takmayın

BANA göre Gezi eylemleri "bitti". Hayli büyük bir vatandaş kitlesi, Gezi Parkı'nda yapılması planlanan kışlayı da bahane ederek her türlü rahatsızlığını dile getirdi. Türkiye'nin en büyük kentinin, en önemli meydanını yaklaşık 20 gün süreyle işgal ettiler. Türkiye tarihinde görülmemiş bir biçimde, devlet günlerce bu meydana girmedi. Önce hükümet yetkilileri, ardından Başbakan eylemin sahibi olduğu düşünülen kişilerle görüştü. Defalarca "Mesaj alındı" mesajı verildi. Ve görülen o ki, kışlanın yapımından da vazgeçildi. Diğer konularda verilen mesajların "anlamlı" olanları da belli ki duyuldu, anlaşıldı. Ben size söyleyeyim, anlaşılmamış gibi yapılsa da anlaşıldı. Bana göre Türkiye, başarılı bir demokrasi sınavından geçti. Elbette ki, bu eylem uzadıkça bazıları bu işe müdahil olma, yağmadan bir şeyler kapma ve Türkiye'ye istikrarsız bir dönem başlatma gayretlerine girdiler. Türk halkı, en azından muhalif bile olsa makul olmayı becerenler bu gayretleri fark ettiler, mesajın verildiğine ve alındığına kanaat getirip meydanlardan çekildiler. Şimdi bazı gruplar eylemlerini sürdürmeye çalışıyorlar. Çalışabilirler. Herkesin eylem yapma ve talepte bulunma hakkı var. Ancak artık her yapılan eyleme "Gezi kulbu" takmanın gereği yok. İsterlerse her gün farklı farklı eylemler yapsınlar, toplansınlar, talep etsinler. Ama yaptıkları işin başına "Gezi" kelimesini eklemesinler. Çünkü bu söylem, Gezi Parkı için yapılan temiz ve masum eylemi ciddi biçimde lekeliyor. En azından halkın bir bölümü üzerinde "olumsuz" bir Gezi eylemi imajı yerleştiriyor. Gezi eylemi yapıldı. Bana göre çok da demokratik biçimde gelişti. Ve bitti. Halk gerek duyarsa, şu veya bu nedenle yine eylem yapar. Bu eylemler hükümet karşıtı veya yanlısı olabilir. Ya da bugün eylemlerden rahatsız olanlar, yarın kendi nedenleriyle eylem yapıp bugün eylem yapanları rahatsız edebilirler. Hiçbir mahzuru yok. Ama her eyleme "Gezi eylemi" demenin çok mahzuru var!   Şimdi ne istiyorum GEZİ eylemleriyle ilgili bir soruşturma süreci başlatıldı. Eylemlere katılanların bazılarıyla ilgili "bağlantılar" araştırılıyor. Hükümet bu konuda çok hassas. Kendi bakış açılarından haklı olabilirler. Yeter ki, hukuka uygun, adil ve samimi olunsun. Benim ise vatandaş olarak hassasiyetlerim var. Gezi eylemlerinde farklı amaçlarla provokasyon yapmış olabileceklere karşı gösterilen "hassasiyet" ve "derin inceleme"nin, Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden, yaralanan kişilerin mağduriyetlerinin "hukuk devleti" prensipleri içinde ele alınıp giderilmesinde de gösterilmesi. Daha basit bir şekilde ifade edecek olursam, bu vatandaşlarımızın ölümüne sebebiyet verenlerin de hassasiyetle soruşturulması ve hesap sorulması. Yani Ethem Sarısülük'ü vuran polisin, Türk polisinin tamamını karalamasının önüne geçilmesi. Ekmek almaya giderken kafasından gaz bombasıyla vurarak B.'yi bitkisel hayata sokan her kimse, onun bulunup yaptığının hesabının sorulması. Taksim Meydanı'nda vurularak felç bırakılan Lobna Allami'yi o hale getirenin yargı önüne çıkarılması. Belki bazıları şimdi yazacağıma kızacak ama ben 20 günün sonunda Taksim'de yapılan müdahalenin Batı demokrasilerinde de yapılacak türde bir müdahale olduğunu düşünüyorum. Hiçbir ülke, ülkenin en önemli meydanını 20 gün işgal altında bırakmazdı. Ama Batı demokrasilerinde eylem yapan veya eylem sırasında oradan geçen vatandaşların vurulmasına, sakat bırakılmasına da devlet sessiz veya seyirci kalmaz.   Gerçekten geliştik mi? DÜN kuzenimi kaybettim. Trafik canavarına değil, sorumsuzluk canavarına kurban ettik. Benden 2 yaş küçüktü, 48 yaşındaydı. Evine dönerken akşam karanlığında açık bırakılan rögar kapağına çarpan otomobili takla attı. Her gün hepimizin başına gelebilecek bir kaza. Hizmet sorumsuzluğu. Rahmetli babası da hemen hemen aynı yaşlardaydı öldüğünde. O da 1960'ların ortasında, yeni aldığı bir Amerikan otomobiliyle benzer sorumsuzluğa kurban gitmişti. Yağmurlu bir günde, kapatılan bir köprüye işaret konmadığı için köprüden dereye uçmuş, cenazesi azgın sulardan aylar sonra çıkarılabilmişti. Kuzenim Yavuz o zamanlar 2 yaşındaydı yanlış hatırlamıyorsam. Aradan geçen hemen hemen yarım asır. Türkiye'de değişen hiçbir şey yok. "Çok geliştik, çok değiştik" diyoruz. Gerçekten değişip geliştik mi?

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Gelişmişlik ölçüsü insana verilen değer olduğu zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025