Meclis bahçesine işemiyordun ki be adam!
Fatih Altaylı
Temmuz 13, 2013
Yazı İçeriği
Meclis bahçesine işemiyordun ki be adam!
Meclis bahçesine işemiyordun ki be adam!
“EFENDİ bir adam” diye bilinirdi Zeyid Aslan. Aslında pek de tanınan, bilinen bir milletvekili değildi. Yıldızı TBMM kürsüsünde ana avrat gidince parladı. Herkes tanıdı, bildi. İyi bilmedi ama olsun. AK Parti yönetimi de tepki gösterdi Aslan’a. Önce başında bulunduğu komisyondan alındı. Sonra partinin disiplin kuruluna sevk edildi. Partiden o gün atılmış olsaydı sorun kalmayacaktı aslında. Ama olay kapatıldı. Aslan kurtuldu. İkinci vukuat ise ilkinden beter oldu. TBMM bahçesinde uyurken fotoğraflandı. Çok sinirlenmiş olmalı ki, bu konuyu gündeme getiren kadın gazetecilere, “Sizin bacak aranızı çekip yayınlasam” diye rezil bir yanıt verdi. Şimdi yine disiplin kuruluna verilmiş. Bir şey olur mu? Zannetmiyorum. Zaten benim meselem de partiden atılıp atılmaması değil. Atılsa ne olur bu saatten sonra, atılmasa ne olur. Ben başka bir yerdeyim. Herkeste inanılmaz bir hoşgörüsüzlük, tatsızlık, esprisizlik. Zeyid Aslan’ı kızdıran fotoğraf ayıp bir fotoğraf değil. Uyurken çekilmiş. İnsan bu uyur. Eski Bakan Atilla Koç hep uyurdu. Bunu gündeme getirenlere de gırgır yanıtlar verirdi. Zeyid Aslan ise küfürle karşılık veriyor böyle bir duruma. Meclis bahçesine işerken çekilmemiş fotoğraf. Ya da Meclis’te çapkınlık yaparken falan da değil. Böyle bir fotoğraf olsa yakaladılar, rezil ettiler diye, hakkın olmasa bile kız, öfkelen. Ama değil. İşemiyor, uyuyor. Her insan gibi. Ama bu bile kızdırıyor Zeyid Aslan’ı. Hemen saldırıyor. Sorun bu tahammülsüzlükte. Niye bu öfke? Herkeste... Her evlat, ana babasını aşmalı 13 yaşındaki kızımın Başbakan’a sormamı istediği soruyu yazdım iki gün önce. Hakaret için pusuda bekleyenler hemen saldırdı. Her zamanki gibi çift taraflı ateş altında kaldım. “Kızını iyi bir Müslüman gibi yetiştirseydin böyle saçma sapan sorular sormanı istemezdi” diyenler bir yanda, “Sen adam değilsin ama kızın adam” diyenler diğer yanda. İki tarafa da söyleyeceğim bir kelime var ama burada ayıp olur. Ama şunu burada söyleyebilirim: “Kızımla ve düşünce tarzıyla gurur duyuyorum.” Keşke hepimiz, kendimizden daha ileride evlatlara sahip olabilsek. Bu kadar özgür düşünebilen, baskının, kalıplaşmış düşüncelerin hepsine karşı çıkabilen ve bunu karşı çıkmak adına değil, sıradan bir şekilde yapabilen, özgür ve özgürlükçü evlatlara sahip olabilsek. Ben adam değilim ama o adamsa ne mutlu bana. Adam gibi bir çocuğun babası olmaktan daha gurur verici ne olabilir! Evladımı iyi bir Müslüman gibi yetiştirmemişim. Ben iyi bir insan yetiştirmeye çalışıyorum elimden geldiğince. Önce insan olsun. Din insanlara mahsustur. Hayvanlara değil! Meydan mı polis kışlası mı? İSTANBUL Valisi’nden bir ricam var. Taksim’i artık normalleştirin lütfen. Bizim gazetenin önünde otobüsler. Günlerdir o otobüslerin içinde yatıp kalkan polisler. Divan Oteli’nin önünde otobüsler. Günlerdir o otobüslerde yatıp kalkan polisler. Meydanın üç tarafında otobüsler. Günlerdir o otobüslerin içinde yatıp kalkan polisler. Taksim modern bir kentin meydanından çok polis kışlasına benziyor. Yeter artık! Biraz normalleşelim.
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025