Suriye’yi vuranlar Türkiye’den bir şey istemez
Fatih Altaylı
Ağustos 28, 2013
Yazı İçeriği
Suriye’yi vuranlar Türkiye’den bir şey istemez
Suriye’yi vuranlar Türkiye’den bir şey istemez
2 yıl sonra da olsa Suriye’ye bir müdahale geliyor. Konuşulanlara, tavırlara bakınca bu müdahalenin 6 Eylül günü St. Petersburg’da gerçekleşecek G-20 Zirvesi öncesinde yapılacağını tahmin etmek güç değil. İngiliz-ABD koalisyonu, belki “ayıp olmasın” diye Fransa’nın da katkılarıyla en geç önümüzdeki perşembeden önce Suriye’yi vuracak. Rusya’nın “Ben taraftar değilim ama vurursanız elimden bir şey gelmez” anlamına gelen açıklaması da bu müdahalenin çok gecikmeyeceğini gösteriyor. Obama’nın zirve sırasında Putin ile yapacağı ikili görüşmeyi “Konuşacak bir şey yok” diye iptal etmiş olması da bir işaret. Ancak hiç kimse bu müdahalenin Esad’ın işini bitirecek dozda bir müdahale olacağını zannetmesin. En azından ben pek öyle olacağını düşünmüyorum. Kosova benzetmesi yapanlara da gülüyorum. Kosova’da 2 ayı aşkın süren bir sürekli bombardıman söz konusuydu. Suriye’de ise birkaç günlük bir “uyarı saldırısı” olacak gibime geliyor. Türkiye ise bu müdahaleye çok hevesli bir yaklaşım içinde. Çeşitli senaryolar üretiliyor. Ben bu konuda da senaristlere katılmıyorum. Müdahale için ABD-İngiltere-Fransa koalisyonunun Türkiye’den bir talepte bulunma ihtimalini bile düşük görüyorum. Zaten ABD’nin Yunanistan’dan “acil durumlar için” üs istemesi de bunu gösteriyor. Suriye’yi vuracak olan güçler Kıbrıs’ı ve belki Yunanistan’ı kullanacaklardır. Hatta uçak bile değil, akıllı füze ve insansız hava araçlarıyla yapılacak bir müdahale daha büyük olasılık gibi görünüyor. Tabii Türkiye de bu nedenle İngiltere ve ABD’ye müteşekkir olmalı. Çünkü Türkiye’nin, Suriye’nin hedefi olma ihtimali ve kafamıza bir veya birkaç Scud inmesi olasılığı belki böylelikle biraz azalır. Ve yönetiminde kim olursa olsun bundan böyle uzun süre yan yana yaşayacağımız bir komşumuza saldıran ülke durumuna da düşmemiş olacağız. Bunlar sadece tahmin tabii ki! ‘Evet’ diyenler kimdi? 1 Mart tezkeresi mevzuu beni hâlâ çok eğlendiriyor. Hatırlayacak mısınız bilmem. 1 Mart 2003 günü, Abdullah Gül’ün geçici başbakanlığı döneminde Irak’a müdahale edecek ABD askerlerine Türkiye’de çeşitli üsler verilmesiyle ilgili bir tezkere TBMM’de oylanmıştı. O günlerde AK Parti, tezkerenin geçmesi yönünde oy kullanılmasını istiyordu. CHP ve bağımsızlar ise tezkere geçmesin istiyorlardı. TBMM’de AK Parti’nin 363, CHP’nin 178 milletvekilinin yanı sıra 9 da bağımsız milletvekili bulunuyordu. Oylama 533 milletvekilinin katılımıyla yapıldı. 264 “Evet”, 250 “Hayır” oyu çıktı. 19 milletvekili de çekimser kaldı. Önce tezkere geçti zannedildi. Ancak bu oylamada salt çoğunluk gerekiyordu ve bu da 268 oy demekti. Az sonra Bülent Arınç tezkerenin geçmediğini açıkladı. AK Parti çok ciddi fire vermişti, ama zaten AK Parti bu fireyi bekliyor ve biliyordu. Bu yüzden grup kararı alınmamıştı. Neyse bunlar önemli değil. Şimdilerde ne zaman bu tezkere söz konusu olsa, tüm AK Partili milletvekilleri, “Biz zaten o tezkereye karşı çıkmıştık” diyorlar. İyi hoş da “Evet” diyen 264 kişi kimdi?
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025