İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Tavır değişmedikçe kimin kazandığı mühim değil

detail banner reklam

Tavır değişmedikçe kimin kazandığı mühim değil

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Mart 30, 2014

Yazı İçeriği

  • Tavır değişmedikçe kimin kazandığı mühim değil

Tavır değişmedikçe kimin kazandığı mühim değil

BUGÜN seçim günü. Gerçek demokrasilerde "hem önemli" hem de "önemsiz" bir gün. Önemi demokrasinin bir parçası olmasından kaynaklanıyor. Önemsizliği ise kim kazanırsa kazansın veya kim kaybederse kaybetsin adaylar dışında hiç kimsenin"yandık" duygusuna kapılmayacak olmasından. (Batı demokrasilerinin yakın tarihinde vatandaşlara "yandık" duygusu yaşatan tek seçim sonucu, Avusturya'da Haider'in kazanmasıyla elde edilmişti.) Türkiye'de ise özellikle bu seçim sonucu toplumu iki parçaya ayıracak ve kaybedenin "yandık"demesiyle sonuçlanacak bir havayla yapılıyor. Türkiye için bile bir ilk olarak galip gelecek tarafın "fanatik" taraftarları, seçim sonrasını bir"hesaplaşma", bir "intikam" dönemi olarak görüyorlar. Bu duygu demokrat bir duygu olmadığı gibi, insani bir duygu da değildir. Ve eğer sorulması gereken hesaplar varsa, bunun yolu sandık değil, bağımsız yargıdır. Tabii bağımsız yargı diye bir şey varsa. İşte bu duygularla seçime gidiyoruz. Benim ise bu duygularla hiç işim yok. Haftalardır dediğim gibi, bu seçimin sonucunu çok önemsemiyorum. Çünkü seçim sonucu ne olursa olsun, kazanan veya kendini galip sayan taraf, toplumun tamamını eşit ve ortak bir sevgiyle kucaklayamadıkça herkes bu seçimin kaybedeni olacaktır. "Ötekileştirme" devam ettiği müddetçe Türkiye, mutlu insanların ülkesi olmayacaktır. REFERANDUMA ÇEVİRMENİN BEDELİ FARKINDA mısınız bilmem, ama Türkiye bir yerel seçime değil, sanki bir referanduma gidiyor. Özellikle iktidar partisi bu seçimi, "Bana güvenmeye devam ediyor musunuz" havasına soktu. Muhalefet partileri de bu havaya uydular. Ne yerel adaylar, ne de projeleri konuşuluyor. İktidar partisinin güçlü genel başkanına güvenerek oluşturulan bu havadan iktidarın elde etmek istediği sonuç şu: "Benim yürüdüğüm yolda aynen devam etmemi onaylıyor musunuz?" Bu aynenin içeriği "tapelerde" ortaya çıkanları da kapsıyor belli ki. İktidarın burada güvendiği şu: "Ben her halükârda 1. parti çıkarım, bu da onay anlamına gelir." Normal şartlarda bu yaklaşım doğru olabilirdi. Ama bugün oluşturulan havada pek geçerli görünmüyor. İktidar bu durumu "referanduma" çevirince ortaya şöyle bir sonuç çıkıyor: "İktidarın karşısındaki cephenin oy oranı, iktidarın oy oranını geçerse iktidar 1. parti de olsa, yüksek oranda oy da alsa onaylanmamış olacak." Bu noktada iktidar yarattığı "bloklaşmanın" bedeliyle karşı karşıya kalıyor. Çünkü referandumun mantığı bu. Tüm muhalefeti "ortak bir cephe" gibi gösterdiğiniz zaman, referandum sorusu da "Bu mu, bunlar mı?" oluyor. Ve "bu", "bunlar"ı geçemezse referandumun galibi sayılamıyor. Ben meseleye bu yönden bakıyorum. AK Parti, belediyelerin çoğunu kazanabilir ve yerel seçimin galibi olabilir. Ama referanduma çevirdiği bölümün sonucunu bu akşam göreceğiz. EN ZORU MUHTARLIK BUGÜN oyumu kullanırken en fazla zorlanacağım yer "muhtar seçimi" olacak. Hiçbirini tanımıyorum. Fikriyatını bilmiyorum. Adayların siyasi görüşü, yaşam tarzı, adamlığı, dürüstlüğü hakkında hiçbir fikrim yok. Ne yapacağım bilmiyorum. Bu işe bir çözüm bulmam lazım. ÖLDÜM MÜ YAA! ANLADIĞIM, bir görevi "gönüllü" olarak da bırakmanız dahi, toplum tarafından "ölmekle" veya "hasta olmakla" eşdeğer algılanıyor. Gelen telefonlardaki ses tonundan; mesajlardaki, maillerdeki vurgulamadan bunu anlıyorum. Neredeyse "Başınız sağolsun" diyecek dostlar var sağolsunlar. Oysa ben halimden çok memnunum ve gazeteciliğin keyifli tarafına geçmekten dolayı en ufak bir sıkıntım yok, tam aksine mutluluğum var. Aslında yayın yönetmenliğini bırakmamla ilgili en güzel yorumu kızım yaptı: "Ooo süper, bundan sonra daha fazla Fadik" diyerek. Benim için de bundan sonra daha fazla Hande, daha fazla Zeynep demek bu. Ferrari'sini satan bilge diyorsunuz da, yayın yönetmenliğini bırakana niye "ölmüş muamelesi"yapıyorsunuz vallahi anlamıyorum. Beni yıllarca "Yazar Fatih Altaylı" olarak bildiniz, tanıdınız, okudunuz. Bir dönem "yayın yönetmeni ve yazar" olarak arz-ı endam etmek zorunda kalmış olmam çok da önemli değil. "Sadece" yazar olarak gerçek halime dönmem, sadece benim için değil sizin için de daha iyi olabilir! NE ZAMAN ADAM OLURUZ? Oyumuzu vicdanımız ve aklımızın eşit ağırlıklı ortalamasına göre kullandığımız zaman.  

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025
Futbolda bahis skandalı görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Timur Soykan & Murat AğırelFutbolda bahis skandalıTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli 00:00 Giriş 02:05 Hakemlerin bahis oynama olayı nedir? 10:03 FIFA ile Türkiye arasında bir temas söz konusu mu? 12:03 Bazı hakemlerin “Buraya teşvik edildim” sözleri haklı bir savunma mı? 13:11 152 hakeme ne olacak? 16:26 Gerçekten 152 hakemin haberi olmadan bahis oynanmış olabilir mi? 25:38 Hakemlerin bahis oynadığı maçlara ne olacak? 32:25 Kapanış Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 1, 2025
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025