İstanbul 8°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Gazze yalanları

detail banner reklam

Gazze yalanları

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ağustos 2, 2014

Yazı İçeriği

  • Gazze yalanları

Gazze yalanları

İSRAİL'in Gazze'ye yönelik operasyonunun zamanlaması mükemmel oldu. Hani, "Böyle bir operasyonu ne zaman yapalım?" diye Türkiye'ye sorsalar, "İlla yapacaksanız şimdi yapın" yanıtını alabilirlerdi. AK Parti, Gazze'deki kıyım üzerinde tepinip duruyor. Suçlamalardan İsrail kadar payını alan ise Batı ülkeleri oluyor. "Türkiye'de olan biteni naklen veren Batı basını, Gazze'de olanları duyurmuyor" en beylik cümle. Sanırsın ki, tüm dünya İsrail'in yanında, Gazze'yi savunan bir tek Türkiye. Taraftarlarının Batı medyasını takip etmediğini bildikleri için bu yalanı sürekli söylüyorlar. Oysa işin aslı hiç de öyle değil. Geçtiğimiz 10 gün boyunca Avrupa'daydım. Hem gazeteleri, hem televizyonları izledim; üstelik bunu yapmak için Avrupa'da olmaya falan da gerek yok. Buradan da izlemek çok kolay. Şunu çok açık söyleyeyim: Avrupa'nın Gazze'deki İsrail zulmü konusundaki duyarlılığı bizden az değil, hatta belki de daha fazla. Tüm haber bültenlerinde dakikalarca ve her gün toplamda saatlerce Gazze yayını yapıyorlar. Yayınları bizim ülkelerdeki yayınlardan daha doyurucu. Her şeyi ama her şeyi gösteriyorlar. Öldürülen çocukları da, vurulan okulları da, hastaneleri de. Yorumcular gayet sert tepkiler veriyorlar olan bitene ve İsrail'e. Bizden tek farkları, İsrail'in açıklamalarını da yansıtıyorlar. İsrail'in "Okulu biz vurmadık" demesini de, "Hastaneden roket atılıyordu" açıklamasını da. Ama zulmü de açıkça sergiliyorlar. Zaten o yüzden Javier Bardem gibi pek çok sanatçı İsrail'i lanetliyor. Bunların zulmün farkında olmasının nedeni, herhalde Türk basınını izlemeleri veya bizim Başbakan'ı dinlemeleri değil. Bu birinci yalan. Bir diğer yalan ise "17 Aralık operasyonunu İsrail yaptırdı. Türkiye bu yüzden Gazze'de olan biteni engelleyemedi" palavrası. Hatırlıyor musunuz bilmem ama İsrail, Gazze'yi 2008 Aralık ve 2009 Ocak aylarında da vurdu. En az bugünkü kadar vahşice, en az bugünkü kadar zalimce. Hatırlamayanlar için bilançoyu da vereyim. 2008 Aralık ve 2009 Ocak aylarında yaklaşık 20 gün süren o saldırıda Gazze'de BM kaynaklarına göre 1400'ün üzerinde, İsrail kaynaklarına göre ise 116 Filistinli öldürüldü. BM ölenlerin en az 926'sının sivil, 255'inin polis, 236'sının ise HAMAS üyesi olduğunu açıkladı. O zaman 17 Aralık mı vardı? 2008'de niye Türkiye ağırlığını koyup da engelleyemedi İsrail'in o günkü katliamını. O yüzden bırakın bu palavraları. Burayı Kuzey Kore zannetmeyin. Oradaki halk Dünya Kupası'nda final oynadıklarını zannediyor. Çok şükür biz şimdilik elemeleri bile geçemediğimizin farkındayız...   Arınç'ı niye ciddiye aldınız ki! TATİL yapmak güzel de, yazamamak çok fena. Hele hele Türkiyeli bir gazeteciysen. Bir yandan da Türkiyeli bir gazeteci için yazmak da çok fena. Çünkü yazacağın konular evrensel ölçekte bakınca hafif tabiriyle "komik", gerçeği söylemek gerekirse "utanç verici". Mesela Bülent Arınç'ın sözleriyle ilgili bir şey yazmak. Doğru düzgün bir ülkede böyle bir şey zaten yaşanmaz. Bir siyasetçi, bir bakan, bir partinin en önemli iki üç isminden biri, bir futbolcu eşinin yaptığı saçma sapan bir hareketi diline dolamaz. Dolarsa millet güler. Bakanın zerre saygınlığı kalmaz, ama bizde öyle değil. Millet ciddi ciddi tartışıyor adamın lafını. Yahu nesini ciddiye alacaksın bunun. Belli ki, Bülent Arınç sabah gazeteleri önüne alıyor, magazin eklerini içlerinden çıkarıp uzun uzun okuyor. Yetmiyor, sosyal medyadan da bu tipleri takip ediyor, sonra yorumlar yapıyor. Diyorum ya doğru düzgün bir ülkede bu yorumlara yapılacak tek yorum, "Sayın Başbakan Yardımcısı, başka işiniz mi yok" olur. Bizde ise ciddi ciddi tartışılıyor. Bülent Arınç'ın bu magazin merakına örttüğü örtü ise "toplumsal ahlak". Ahlaki çöküntüden girip kadın cinayetlerinden çıkıyor. O zaman Bülent Arınç'ı ciddiye alıp sormak gerekir: "Kadını çalışma hayatından uzaklaştıran düzenlemeleri siz yapmadınız mı? Kadının ekonomik bağımsızlığı olmadığı sonucunun ya kadına şiddet ya da toplumsal çöküntü olabileceğinin farkına varmadınız mı? Bu ülkeyi 12 yıldır siz yönetmiyor musunuz?" Ama ciddiye almadığım için bunları soracak halim de yok Arınç'a. Hatta, "Eleştirdiğin futbolcu eşine televizyon programı yaptıran sizin TMSF'niz değil mi?" diye de sormam. Çünkü gerçekten ciddiye almıyorum. Bence siz de almayın. Zaten dünyada da alan yok.   Bağışlardan ne haber! CUMHURBAŞKANI seçmek için sandık başına gitmemize 9 gün kala "dengesiz" yarış alabildiğine dengesiz biçimde sürüyor. Adaylardan biri sürekli ekranlarda. Sadece TRT değil, diğer ekranlarda da büyük bir Erdoğan hâkimiyeti var. Gazetelerde de durum çok farklı değil, yollarda da. Billboard'lar, afişler, pankartlar... Hep Erdoğan. Her yer Erdoğan. Yer gök Erdoğan. Kampanyalar bağışlarla yapıldığına göre Erdoğan'ın ne kadar bağış topladığını doğrusu merak ediyorum. İki aday topladıkları bağış miktarını açıkladılar. Erdoğan'ınki ise hâlâ bir sır. Erdoğan'ın her yerde asılı afiş ve pankartlarının altında "Erdoğan gönüllüleri" diye bir imza var. Doğrusu ilgimi çekti. Adaylara yapılan bağışlar sınırlı. Peki "gönüllüler" diye bir organizasyon kurup buraya bağış yapmakta da bir sınır var mı? Mesela ben, Erdoğan'a bağış yapmak istesem üst sınır belli: 9 bin TL. Peki 100 bin TL verip bir pankart yaptırsam ya da 1 milyon TL vererek belediyeden yer kiralayıp burayı Erdoğan afişleriyle donatsam... Bunun bir sınırı var mı? YSK tüm bunlara bir açıklık getirmiyor. Biz de bu dengesiz güreşin sonucunu merak ediyoruz boşuna...   Yarın yazacağım "PARALEL yapı" soruşturmasıyla ilgili haberlerde sıklıkla adım geçiyor. Mağdur olarak ifade verdiğim, şikâyetçi olduğum, dinlendiğim haberleri. Bunların hepsi doğru. Haftalar önce bu konuyla ilgili olarak savcılığın yaptığı davetle adliyeye gittim, ancak gizlilik kararı nedeniyle yazmadım. Artık gizlisi saklısı kalmadığına göre... Bu konuyla ilgili merak ettiğiniz ve hatta etmediğiniz her şeyi yarın yazacağım.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Unvanın ciddiye alma gerekçesi olmayacağını anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Adalet
Köşe Yazıları
Adalet

Fatih Altaylı

Aralık 1, 2025

Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil" görseli
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Özer Atik"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:22 Bir günü nasıl geçiyor? 05:04 Müzik ile arası nasıl? 15:23 Şarkılarını nasıl yapıyor? 18:24 Yalçın Turan hayatına ne kattı? 20:08 Yaptığı programlarda etkilendikleri neydi? 23:37 Seyircide eskiden yeniye ruh hali değişiyor mu? 24:54 Yapay zekaya bakış açısı nedir? 30:36 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 14, 2025
"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Oğuz Yenihayat"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:20 Bir günü nasıl geçiyor? 01:00 Kendi işini nasıl tanımlıyor? 06:43 Başına tuhaf şeyler geliyor mu? 08:50 Bir yeri beğenme kriterleri nelerdir? 13:27 Türkiye'ye ait olan ve tüm dünyanın bilmesini istediği neler var? 16:50 Türkiye'yi gezerken onu en çok şaşırtan ne oldu? 19:30 Türk ve Yunan mutfakları arasındaki rekabet hakkında ne düşünüyor? 21:06 Yurt dışına giderken yanında Türkiye'den ne götürüyor? 23:06 Yılbaşında yiyebileceğimiz öneriler listesi 27:28 Yemek konusunda bir yerin iyi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? 31:16 Gıdaların pahalılığı hakkında ne düşünüyor? 35:15 Türkiye'deki ve yurtdışındaki sokak lezzetleri arasında nasıl farklar var? 36:11 Sokak lezzetlerinde Türkiye'yi nasıl buluyor? 39:00 Türk mutfağı ve kültürünün sosyal medya üzerinden tanıtımları 42:00 Yemek sektöründeki güvensizlik ve denetimsizlik 42:36 İçerikleri hangi kanallardan takip edilebilir? 43:45 Türkiye'de asla unutamadığı lezzetler 46:00 Yurtdışından misafirleri gelse yemek için nerelere götürür? 50:20 Yapmayı düşündüğü başka ne tür projeler var? 52:03 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 7, 2025
Fatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan görseli
FatihAltaylı
YouTube
Videolar yorumluyorFatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç SağkanTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 5, 2025