İstanbul 17°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Hayırlısı

detail banner reklam

Hayırlısı

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ağustos 12, 2014

Yazı İçeriği

  • Hayırlısı

Hayırlısı

O oldu, bu oldu, şu oldu. Katılım düşük oldu, az oldu. Bunların hepsi laftır. Siyasete ilişkin hesaptır. Sonuç olarak Recep Tayyip Erdoğan, gencecik, gariban bir delikanlı iken girdiği siyaset yolunda tamamen kendi yetenekleri ile zirveye çıkmış ve halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olmuştur. Kendisi öyle davranmayacak bile olsa o artık hepimizin Cumhurbaşkanıdır. Hayırlı olsun.   Bu oran hayal kırıklığı NUR içinde yatsın, Sevgili anneannemin çok güzel bir lafı vardı. "Tavuk kıçı tövbe tutmaz" diye. Benim ki de o hesap. "Daha az siyaset yazacağım" dedim iki gün önce, ama tavuk kıçı misali, tutamıyorum ki, kendimi. Ama haklı nedenim var. Cumhurbaşkanlığı seçimi bitmiş, yeni bir Cumhurbaşkanımız olmuş, herkes bunu konuşuyor. Yazmasam ayıp. Tövbeyi tutsam günah. Dünün en önemli gündemi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Partime döneceğim" açıklamasıydı. Gece aynı cümleyi, evde arkadaşlarla kâğıt oynarken arkadaşlara söyledim. "Yüzde 51 küsurluk sonuç en çok Abdullah Gül'e yarar. AK Parti'nin başına dönme yolu açılır" diye. Yüzde 73'lük bir katılımla yüzde 52.8 oy oranı elde edip Çankaya'ya çıkmak, halktan verilmiş önemli bir mesajdır. AK Parti yüzde 90'a yakın katılımın olduğu 30 Mart Yerel Seçimleri'nde ortalama 20 milyon oy almış. Yüzde 73'lük bir katılımın olduğu Cumhurbaşkanlığı seçiminde, tüm imkânları ile seçime asılan Tayyip Erdoğan ve onu destekleyen AK Parti 20 milyon oy almış. Katılım biraz daha yüksek olsa, seçim ilk turda bitmeyecek, çok açık. Doğru, sandığa gitmeyen AK Partili seçmen de var. Onun boşluğunu sandığa giden MHP'liler doldurmuş, oy sabit kalmış. İyi de, AK Partili seçmen niye sandığa gitmemiş? Cumhurbaşkanlığı seçimi sinyaldir. Çankaya'dan kumandalı bir AK Parti olamaz. Olursa ilk seçimde 40'ın altına iner. Bu dengesiz seçimden bile böyle bir sonuç çıkıyorsa, bunu genel seçime projekte ederseniz bir genel seçimde AK Parti'nin yüzde 38 civarında bir oy alacağını görürsünüz. Abdullah Gül de "Bugünkü şartlarda siyasette yer almayacağım" demesinin üzerinden çok da geçmeden "değişen şartlar" nedeniyle partisine geri döneceğini açıkladı. Aylardır da yazıyorum, siyasetin normal akışı Abdullah Gül'ün AK Parti'nin başına geçmesini gerektirir. Ama belli ki, Çankaya'nın yeni sakini bunu pek istemiyor. Ve belli ki, önümüzdeki günler neşeli olacak.   Kendi haline bırakılırsa AK Parti kendi haline bırakılırsa partililerin gönlünde yatan aday Abdullah Gül. Başbakan'ın en yakın çevresindekiler, belediye başkanlığı hatta MSP günlerinden beri yanında olan yol arkadaşları bile ikili sohbetlerde "Partinin başına geçmek Abdullah Bey'in hakkı. Öyle olmazsa olmaz. Abdullah Bey olmazsa, genel başkanlığı hak eden 20 kişi var. Bu da partide bölünme getirir" diyorlar. Yani ya Abdullah Gül ya da 20 kişiden biri. Çok açık ki, bir dış etken söz konusu olmazsa AK Parti "Abdullah Gül" diyecek.   Gül istifa ederse ABDULLAH Gül'ün AK Parti'ye "Genel Başkan" olarak dönüşününün engellenmesi için AK Parti kongresi 27'sine yapılmaya çalışılıyor. Çünkü parti tüzüğüne göre 15 günlük bir süre gerekiyor. Gül aday olamasın diye 28'inden önce yani Gül Cumhurbaşkanı iken kongreyi yapmak şart. Bu yüzden de belki de tarihinde ilk defa bir kongre hafta içi, salı günü yapılacak. Hafta sonuna kalsa Gül Çankaya'dan inmiş olacak, aday olabilecek. O yüzden salı yapılmak isteniyor kongre. Zannedilenin aksine, gerçekten kararlı bir Abdullah Gül'ün de böyle bir oldu bittiye karşı eli boş değil. O da partinin başına geçmek istiyorsa 26'sından önce Cumhurbaşkanlığı'ndan çekilebilir. Bunu engelleyen ne Anayasa var, ne de bir yasa. Yeni Cumhurbaşkanı seçildiğine göre ben artık bırakabilirim diyerek 24 Ağustos günü Cumhurbaşkanlığı'ndan çekilebilir. Dikkat edin, istifa eder demiyorum. Cumhurbaşkanlığı makamından istifa edilemiyor. Yasada böyle bir mekanizma yok. Ama çekilmek yasal ve serbest. Yerine de yenisi göreve başlayıncaya kadar TBMM Başkanı Cemil Çiçek vekalet eder. Abdullah Gül böyle bir şey yapar mı bilmiyorum. Ama çok kızarsa yapar.   Bahçeli kaybetti BU seçim pek çok açıdan ders niteliğinde oldu. İki turlu seçimde "çatı aday" olmaması gerektiğini seçim acemilerine gösterdi mesela. Çatı aday diye bir şey olmasa idi seçim asla ilk turda bitmezdi. Ekmeleddin Bey iyi mücadele etti ama heyecan yaratamadı. En iyi mücadele eden Selahattin Demirtaş'tı. Türkiye'de siyasetin normalleşmesi adına çok önemli bir katkı yaptı. Demirtaş'ın adaylığı sırasındaki tavrı Barış Süreci'ne yapılmış en büyük katkıdır. Bu seçimin kaybedeni MHP Lideri Devlet Bahçeli'dir. Çatı aday fikri onundu. CHP büyük bir özveride bulunarak MHP'ye daha sıcak gelecek bir çatı adaya "Evet" dedi. Ama MHP'nin çatı adayına MHP'liler oy vermedi. Belki de, 2. turda Öcalan'la pazarlık ihtimali MHP'li seçmeni işi ilk turda bitirmeye yönlendirdi. Sonuç olarak Bahçeli kendi partisini, kendi inşa ettiği çatının altına sokamadı. Kılıçdaroğlu bana göre başarılıdır. CHP seçmeni gibi bir kitlenin, rüyasında görse oy vermeyeceği Ekmeleddin İhsanoğlu'na oy vermesini büyük oranda sağladı. Öyle veya böyle CHP'li seçmenin önemli bir bölümü, en azından tıpış tıpış sandığa giden bölümü İhsanoğlu'na oy verdi. Ki bu gerçekten inanılmaz bir şeydir.   Cahillik mi aptallık mı? BİRKAÇ gün önce "âlim" sıfatını hak etmiş bir dostumla sohbet ediyorduk. Sürekli olarak cehaletten şikâyet ediyordu. Sonunda dayanamadım. "Cehalet mi daha kötüdür, aptallık mı?" diye sordum. Düşündü. "Aptallık" dedi. "Niye?" dedim. "Çok basit. Cahil, doğruyu gördü mü fikrini değiştirebilen, aptal ise görse de değiştiremeyendir. En kötüsü ise hem aptal hem cahil olandır, ama ona yapacak bir şey yok" dedi.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İnanmadığımız şeyleri en azından yüksek sesle söylemediğimiz zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 02:00 Neden eskisi gibi insanlar birbirleriyle konuşmuyor? 05:30 Aşkta zamanla değişen bir şeyler oldu mu? 07:43 Sonsuz aşk diye bir şey var mı? 10:44 Bir üroloji doktorunun günü nasıl geçer? 12:44 Kitabın ismi "Konuşulmayan Erkeklik" nereden geliyor? 15:53 İnsanların üroloji hastalıklarına karşı bir korkusu var mı? 18:35 Bizim kültürümüzde cinsel kimlik nasıl inşa ediliyor? 21:45 Kadınların ve erkeklerin rolleri arasında bir dengesizlik var mı? 24:06 Sosyal medya insanı yalnızlaştırıyor mu? 27:32 İnsan olarak kusurlarımızı nasıl anlayacağız? 31:00 Sadece iletişimsizlikten kaynaklı biten ilişkiler 32:25 Sosyal medyanın mukayese etkisi doğru mu? 35:05 Kadınlar ve erkekler birbirlerinin en çok nelerinden şikayetçi oluyorlar? 37:26 Andropoz ve menopoz kavramlarının gerçeği yansıtmadığı durumda ne yapmak lazım? 38:23 Bu konularda gençlerin bilgisi ve durumu nasıl? 42:14 HPV ile alakalı nasıl bir yol izlenmeli? 43:43 HPV hakkında genel bilgilendirme 46:39 Cinsel yolla artan hastalıkların sayısında bir artış var mı? 47:53 Hangi yaştan sonra insanlar üroloğa görünmeye başlamalı? 49:11 Ailelerin çocuklarına yaklaşımıyla ilgili ne gibi tavsiyeler verebilir? 50:39 Robotik fonksiyonlarının ilerlemesiyle tıpta insan elinin önemi azalıyor mu? 53:10 Kapanış
Kasım 16, 2025
"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Demet Sağıroğlu"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:39 Bir günü nasıl geçiyor? 02:05 Hikayesi olan şarkılar azaldı mı? 03:56 Hikayesi olan fakat farkedilmeyen şarkısı oldu mu? 04:41 Bir şarkı yazmaya nasıl başlıyor? 06:50 Geçmişte yaşadığı durumlar şarkı yazarken kendisini etkiliyor mu? 09:52 Magazin ile arasındaki mesafe 11:59 Şöhret kazandıktan sonra kalbinin kırıldığı olaylar oldu mu? 12:18 Yayınlamadığı eseleri 13:02 Cem Adrian ile yollarının kesişmesi 15:06 Özgüvenini nereden buluyor? 17:46 Arnavut Kaldırımı şarkısı 21:39 Kınalı Bebek şarkısı 23:40 Günümüz müziklerini nasıl buluyor? 24:27 Bugünkü imkanlar 90'larda olsaydı müzik dünyası nasıl olurdu? 26:19 Yapay zeka ve müzik ilişkisi ile ilgili ne düşünüyor? 27:24 Dinleyiciye ulaşmak günümüzde daha mı kolay? 31:12 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 9, 2025
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025