İstanbul 7°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Kişilikli politika öyle olmaz böyle olur

detail banner reklam

Kişilikli politika öyle olmaz böyle olur

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ekim 22, 2014

Yazı İçeriği

  • Kişilikli politika öyle olmaz böyle olur

Kişilikli politika öyle olmaz böyle olur

BİRLEŞMİŞ Milletler’de Güvenlik Konseyi’ne bir kez daha seçilmemizin başta Suudi Arabistan tarafından engellenmesinden sonra yazdığım yazıya epey bir tepki geldi. Olumlu ve olumsuz. Olumsuzların pek büyük bölümü, “Türkiye kişilikli politikasıyla bunların ayağına basıyor. Bu yüzden Türkiye’yi istemezler tabii” demeye getiriyor. Madem öyle, sizi biraz eskiye götüreyim de “kişilikli politika” neymiş, nasıl olurmuş öğrenin, öğrensinler. 82 yıl geriye. 1932’ye. 1920’lerin başı. 1. Dünya Savaşı’nın yarattığı sıkıntıların ardından Paris Konferansı’nda varılan uzlaşma gereği dünya barışını korumak üzere hükümetler arası bir organizasyonun kurulmasına karar verilir. “Milletler Ligi” ya da bizim söylediğimiz şekliyle “Cemiyet-i Akvam” veya “Milletler Cemiyeti”. Bu sırada Türkiye, Milletler Cemiyeti’ni kuran ülkelerin neredeyse tamamıyla savaş halindedir. Kurtuluş Savaşı. 1922’de savaş biter. 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kurulur. Mustafa Kemal Atatürk, yaptıklarıyla bütün dünyanın gündemindedir ve hem kendisi, hem kurduğu Türkiye Cumhuriyeti büyük saygı görmektedir. Ve Mustafa Kemal Atatürk’e, “Cemiyet-i Akvam’a katılmak için başvuruda bulunun” önerisi gelir. Atatürk şöyle der: “Biz başvurmayız. Türkiye Cumhuriyeti’ni istiyorlarsa onlar davet etsinler.” Ve 1932 yılında, 9 yaşındaki gencecik Cumhuriyet’e Cemiyet-i Akvam’dan resmi bir davet gelir. Cemiyetin 28 üyesinin imzasıyla yapılmış bir “davet” mektubu. Bu daveti asambleye sunan dönemin başkanı Belçika, Atatürk’ün “Yurtta sulh cihanda sulh” cümlesini de referans olarak gösterir ve genç Türkiye Cumhuriyeti 10 yıl önce savaştığı ülkelerin de aralarında bulunduğu bir grubun davetiyle “League of Nations”a katılır. Katılmakla kalmaz, 1937 yılında Cemiyet-i Akvam’a başkan olur. Türkiye adına başkanlığı Tevfik Rüştü Aras yapar. Cemiyet, 2. Dünya Savaşı ile birlikte dağılır. Savaş sonrası kurulan Birleşmiş Milletler’in kurucuları arasında ise yine Türkiye vardır. Hani o beğenmedikleri “eski Türkiye”. Atatürk’ün mirası diye Orman Çiftliği’ne binalar yapabilirsiniz. Ama onun en önemli mirası kişiliğidir. Onu ne yapacaksınız!   Yapma Murat, bırak söylesinler SEVGİLİ dostum Murat Bardakçı, pazartesi günkü köşesinde “sosyal medyaya” yönelik yasaklamaları ve cezaların artırılmasını destekleyen bir yazı kaleme aldı. Diyor ki: “Sosyal medya sitelerinde, Twitter’da, Facebook’ta, vesaire yerlerde aklına esenin eleştiri adı altında hakaretlerine uğrayan çok sayıda kişiden biri olarak tasarının bu hükmünün yasallaşmasını istemem de hakkımdır.” Hayır Murat, değildir! O dediğin yerlerde sen bir hakarete uğruyorsan, ben bin uğruyorum. Biliyorum, şimdi diyeceksin ki, “Sen umursamıyorsan bana ne!”. Hayır Murat’cım, ben de umursuyorum ama insanları susturma hakkına sahip değiliz. Bizi sevmiyorlarsa, bizi beğenmiyorlarsa, bizden nefret ediyorlarsa bunu söyleme haklarına saygı duymaktan başka çaremiz yok. Hakaret meselesi ise başka bir şey. Evet, hakaret etme hakları yok. Ama ben ona bile bir şey demiyorum. Yeter ki, hakaret benimle sınırlı kalsın. Sevdiklerimi işin içine sokmasınlar. Biz de Allah’ın günü eleştiri yazmıyor muyuz! Bu eleştirilerin bazıları hakaret olarak algılandığı zaman bize de dava açılıyor. Eleştirmek bizim hakkımızsa Murat, eleştirilmek de bizi eleştirenlerin hakkı. Hakaret mi ettiler. Biz de gider mahkemede o hakaretin hesabını sorarız, eğer gerçekten hakaretse. Ama insanların fikirlerinden ötürü, bizim hakkımızda düşündüklerinden ötürü ağır cezalara çarptırılmasını isteyemeyiz, destekleyemeyiz. Bu yasalar çıkarsa, bize hakaret etmeyecekler mi zannediyorsun! Edecekler. Bu sosyal medya yokken kahvehane köşelerinde, ev sohbetlerinde, restoranlardaki muhabbetlerde etmiyorlar mıydı hakaret? Eğer halkın önüne çıkıyorsan, eğer her gün ortalık yerdeysen, seven de olacaktır sevmeyen de. Öven de olacaktır, yeren de... Hatta hakaret eden de. Biz kendimizden eminsek, biz doğru olduğumuzdan kuşku duymuyorsak, bu eleştirilere hatta hakaretlere rağmen bildiğimizi okuyacağız. Ya da bu eleştirilerden ve hatta hakaretlerden bazı dersler çıkaracağız. Senin “Türk leşleri” deme hakkın varsa, benim Başbakan’a “stratejik sığlık” deme hakkım varsa, birilerinin de bize bir şeyler söyleme hakkı olacak elbet. Sakin olacağız Murat, kızsak da belli etmeyeceğiz, hak etmediğimizi düşünsek de hatayı kendimizde arayacağız, çok ağır hakaret varsa yargıya gideceğiz... Bu saçma yasaklarla insanların hakkımızda düşündüklerini söylemelerini yasaklatabilirsin ama hakkımızda düşündüklerini değiştiremezsin Murat. Bırak düşünsünler, bırak söylesinler. Biz de öyle yapmıyor muyuz!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kullanmadığımız şeylere para harcamadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Adalet
Köşe Yazıları
Adalet

Fatih Altaylı

Aralık 1, 2025

Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil" görseli
5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Özer Atik"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:22 Bir günü nasıl geçiyor? 05:04 Müzik ile arası nasıl? 15:23 Şarkılarını nasıl yapıyor? 18:24 Yalçın Turan hayatına ne kattı? 20:08 Yaptığı programlarda etkilendikleri neydi? 23:37 Seyircide eskiden yeniye ruh hali değişiyor mu? 24:54 Yapay zekaya bakış açısı nedir? 30:36 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 14, 2025
"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Oğuz Yenihayat"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:20 Bir günü nasıl geçiyor? 01:00 Kendi işini nasıl tanımlıyor? 06:43 Başına tuhaf şeyler geliyor mu? 08:50 Bir yeri beğenme kriterleri nelerdir? 13:27 Türkiye'ye ait olan ve tüm dünyanın bilmesini istediği neler var? 16:50 Türkiye'yi gezerken onu en çok şaşırtan ne oldu? 19:30 Türk ve Yunan mutfakları arasındaki rekabet hakkında ne düşünüyor? 21:06 Yurt dışına giderken yanında Türkiye'den ne götürüyor? 23:06 Yılbaşında yiyebileceğimiz öneriler listesi 27:28 Yemek konusunda bir yerin iyi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? 31:16 Gıdaların pahalılığı hakkında ne düşünüyor? 35:15 Türkiye'deki ve yurtdışındaki sokak lezzetleri arasında nasıl farklar var? 36:11 Sokak lezzetlerinde Türkiye'yi nasıl buluyor? 39:00 Türk mutfağı ve kültürünün sosyal medya üzerinden tanıtımları 42:00 Yemek sektöründeki güvensizlik ve denetimsizlik 42:36 İçerikleri hangi kanallardan takip edilebilir? 43:45 Türkiye'de asla unutamadığı lezzetler 46:00 Yurtdışından misafirleri gelse yemek için nerelere götürür? 50:20 Yapmayı düşündüğü başka ne tür projeler var? 52:03 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 7, 2025
Fatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan görseli
FatihAltaylı
YouTube
Videolar yorumluyorFatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç SağkanTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 5, 2025