İstanbul 16°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Teşekkürler Sevim Tosun

detail banner reklam

Teşekkürler Sevim Tosun

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Mayıs 23, 2017

Yazı İçeriği

  • Teşekkürler Sevim Tosun

Teşekkürler Sevim Tosun

1990’ların sonu, 2000’lerin başını hatırlayanlar, o döneme damga vuran en önemli olaylardan birinin, büyük bölümü “sahipleri tarafından soyulan” batık bankalar olduğunu da hatırlayacaktır. Onlarca banka, “back to back” krediler, grup şirketlerine usulsüz aktarılan kaynaklar, zimmet, dolandırıcılık gibi nedenlerle battılar ve bunların milyarlarca doları bulan zararı Hazine’ye ve dolayısıyla halka yüklendi. Finansman giderleriyle birlikte bu zararların 35 ila 50 milyar dolar arasında olduğu bugünkü iktidar partisi tarafından söylendi. Batık bankalar olayı öylesine derin bir travma yarattı ki, hem ekonomide, hem siyasette büyük etkileri oldu. 2002 yılında siyasette meydana gelen köklü deği- şiklikte bile bankalar olayının payı büyüktü. Kendi bankalarını soyan bankacılara kamu otoritesi haklı olarak davalar açtı. Ancak bu davalar uzun süre sürüncemede kaldı. Avukatların uyanıklığı ve hâkimlerin “hataları” nedeniyle pek çok batık banka davası sonuçlanamadan zamanaşımına uğramaya başladı. Zaman içerisinde bu hâkimlerin pek çoğunun, bu davaları neden uzatıp zamanaşımına uğrattıkları anlaşılır oldu. Adalete değil, adalet içinde kümelenmiş bildik gruba bağlı hareket eden hâkimler bu davaları sonuçlandırmayarak mensubu bulundukları yasadışı organizasyona “Hizmet” ediyorlardı. Ancak tam bu sırada çok önemli bir gelişme oldu. Bu davaların büyük bölümüne bakan mahkemeye bir kadın hâkim atandı. Hâkim Sevim Tosun. Tosun’un gelmesiyle birlikte davaların seyri bir anda değişti. Zamanaşımına uğramayan davalar, Tosun tarafından hızlıca karara bağlandı ve mahkûmiyetler ardı ardına çıkmaya başladı. Ben o günlerde bu köşede Hâkim Sevim Tosun’a teşekkür ettim. Ve o günlerde karara bağlanan davalar, şimdi peş peşe Yargıtay tarafından onanıyor ve bir devrin hesabının en azından bir bölümü dürüst bir hâkim tarafından sorulmuş oluyor. Not: Bu yazıya konu olan Hâkim Sevim Tosun’u hayatımda bir kez bile görmedim, bir kez bile konuş- madım. Yaptıklarını medyadan izledim.   NİYE İKİ GECELİK FENERBAHÇELİ OLDUM? Pazar akşamı ciddi ciddi Fenerbahçe’yi tuttum. Koyu bir Galatasaraylı olarak da kendi kendime, “Deli miyim ben, niye Fenerbahçe’yi tutuyorum?” dedim. Yanıtı basitti. Ben bir kulübü değil, bir “duruşu” tutuyordum aslında. 1. Obradovic’in duruşunu: Sporla ilgili söylediği her laftaki oturaklılığı ve zarafeti. Spora bakış açısındaki doğruluğu, ilişkilerindeki tutarlılığı, ilkelere dayalı başarı arayışını, bize bile geçen adaletli tavrını, taraftara dahi doğruyu göstermekteki becerisini. 2. Aziz Yıldırım’ın duruşunu: Kulübün futbol tarafındaki tarzı ne kadar yanlışsa basketbol tarafındaki doğruluğu. Profesyonellerle kurduğu sağlıklı ilişkiyi, tutarlı bir programla, kulübünü adım adım şampiyonluğa götürüşünü. 3. Taraftarın duruşunu: Aziz Yıldırım’a ne kadar kızarsa kızsın, basketbol takımına sahip çıkışını, tribünleri dolduruşunu, hiçbir olay çıkarmadan gerçek bir spor seyircisi gibi davranışını ve tribünlerde her fırsatta Cumhuriyet’in kurucu değerlerini haykırmasını. 4. Ekpe Udoh’un duruşunu: Entelektüel tavrını, samimiyetini, kendinden emin alçakgönüllülüğünü, Atatürk sevgisini. Bu 4 neden beni cuma ve pazar akşamları iki kez en Fenerbahçeli kadar Fenerbahçe destekçisi yaptı. Darısı benim kulübümün başına.   PARKEDEKİ TEK TÜRK  Kimi spor yazarları, Fenerbahçe’nin basketboldaki müthiş başarısından muazzam bir Türk basketbolu övgüsü çıkarıyorlar. Kulüpler düzeyinde elbette büyük bir başarı var. Final Four kapısına 4 takımla dayanmak, bunlardan 3’ünün son anda kaybetmesi çok önemli, ama Türkiye Basketbol Ligi’nin Avrupa’daki en iyi lig olduğu zaten bilinen bir gerçekti. Ancak buradan bir Beyaz Gölge hikâyesi çıkmaz. En azından kısa vadede çıkmaz. Unutmayın, Fenerbahçe Avrupa Şampiyonu olurken “parkeye” çıkan tek Türk, Fenerbahçe kaptanı Melih Mahmutoğlu idi. O da kupayı almak için çıktı. Bu yüzden bu başarı Türk basketbolunun değil, Fenerbahçe’nin başarısıdır.   MVP ÖZKÖK Serdar Turgut yine hatalı bir tespit yaparak Ertuğrul Özkök’ün yayın yönetmeni olunca delirdiğini yazdı (benim de). Bu tespit tamamen yanlış. Ben yayın yönetmeni olmadan deliydim. Yayın yönetmeni olunca çomağımı sakladım, benim için hiç iyi olmadı. Deli kalmam lazımdı. Ertuğrul Özkök ise yayın yönetmenliği bitince delirdi. Hem de tam anlamıyla delirdi. Delirmese, Fenerbahçeli basketbolcular Avrupa Şampiyonluğu kupasını alırken basketbolcularla birlikte podyumda ne işi vardı!   DOĞRU MU DOĞRU Manken Özge Ulusoy’un bir üniversite söyleşisi sırasında sarf ettiği, “Ne yani, mankenler fakirlerle mi beraber olsun” cümlesi beni yıllar öncesine götürdü. Bana göre asıl olan, insanın zengin ya da fakir olup olmadığına bakmaksızın sevdiği ve kendisine denk gelen biriyle çıkmasıdır, ama manken kızımızın söylediği hayatın gerçeği. “Money talks” yani “Para konuşur” gibi bir şey. Talks’ın yerine istediğiniz fiili koyabilirsiniz. Bu sadece Ulusoy’a has bir durum da değil. Onun tek suçu, doğruyu söylemiş olması. Yıllar öncesine götürmesine gelince. Gençlik yıllarımız ve çok sevdiğim, çok eğlenceli ve sıfır kompleks bir arkadaşım var. Hayli varlıklı bir ailenin oğlu. Adını söylesem çoğunuz tanırsınız. Orta boylu, tombul, daha o yaşta saçlarının bir bölümünü kaybetmiş, hayatında spor yapmamış, ders kitabı dışında kitap okumamış olmakla övünen eğlenceli bir adam. Ama sürekli Türkiye’nin en popüler mankenleri, şarkıcıları, oyuncularıyla çıkıyor. Onlara sürekli pahalı hediyeler alıyor. O sırada şimdilerde hâlâ çok ünlü olan bir manken kızla beraber ve kıza BMW bir otomobil hediye aldı. Kısa süre önce ayrıldığı şarkıcı sevgilisine ise bir ev almıştı. Sonunda sinirlendim. “Oğlum manyak mısın, sürekli bunlara ev, araba alıyorsun. Yazık değil mi parana, kendini küçük düşürüyorsun” dedim ve tarihi yanıtı aldım. “Abi ne kızıyorsun. Tabii ki alacağım. Bu kızlar benimle senin de gördüğün gibi yakışıklı olduğum için, çok kültürlü, çok eğlenceli olduğum için çıkmıyorlar. Bunlar benimle param için beraberler. Eğer ben onlara bu hediyeleri almayacak olsam niye benimle beraber olsunlar. Giderler halis tereyağı ve balla beslenmiş aslan gibi köy çocukları, beşi bir sayan inşaat ameleleri var, onlarla çıkarlar” dedi. Haklıydı ve kendini biliyor, gerçeği itiraf ediyordu. Özge Ulusoy da buna benzer bir şey söylemiş. Yalan mı söyleseydi?..   NE ZAMAN ADAM OLURUZ? Telefonumuza değil, dostlarımıza bağımlı olduğumuz zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025