İstanbul 16°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • ‘Bel altı’na yanıt ‘apış arası’

detail banner reklam

‘Bel altı’na yanıt ‘apış arası’

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Mayıs 26, 2017

Yazı İçeriği

  • ‘Bel altı’na yanıt ‘apış arası’

‘Bel altı’na yanıt ‘apış arası’

Elinde kalemi, köşesi olmayan gazeteciler hakkında olumsuz tek kelime yazmamaya kararlıyım. Fikrinin zerresine katılmasam da eleştirmek için gebersem de bana yanıt verecek ya da kendini savunacak kalemi, köşesi yoksa bir gazeteci hakkında satır yazmama kararım yıllardır sürüyor. Bu nedenle de Fehmi Koru hakkında bir şeyler yazma niyetim asla yok. Ancak şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Değerli Fehmi Bey, yıllarca pek çok insan için çok ağır suçlamalar yazdınız. Herkesi Bilderberg’ci olmakla suçladınız, davet gelince Bilderberg’e koşa koşa gittiniz. Pek çok gazeteciyi güç simsarı olmakla itham ettiniz. Elinize güç geçince güçlüler arasında postacılık dahi yaptınız. Son olarak kulaktan dolma bilgilerle savcılara gidip haysiyet cellatlığı yapmakta bir beis görmediniz. Yanıt olarak bana göre de hak etmediğiniz kadar ağır bir yanıt aldınız. Ama unutmayın, bu yanıt çok ağır olsa da, bir babanın evladına kötülük yapmaya kalkıştığınız zaman o baba ilke milke tanımaz. O yüzden kusura bakmayın, ama hak ettiniz. Bir internet sitesi açmamış olsaydınız size bunları bile yazmazdım, ama iyi kötü sesinizi duyurma imkânınız olduğu için yazıyorum. Umarım kusura bakmazsınız. Düşene vurmak haddim ve hakkım değildir, ama siz düştüğünüzü söylediğiniz yerden bile herkese bel altı vuruşlar yapmaya devam ediyorsunuz. Sonra da apış aranıza vurulunca bağırıyorsunuz. Haklısınız, apış arasına vurulmamalı ama baba olmak da böyle bir şey.   Galatasaray tarihinden bir dönem gitti GALATASARAY Spor Kulübü’nün eski başkanlarından sevgili Ali Tanrıyar, 102 yaşını devirdikten bir süre sonra aramızdan ayrıldı. Ali Abi ile tanışıklığım 1970’lere, “Spor Ali”nin Mekteb-i Sultani’nin okul doktoru olduğu günlere dayanır. Sonrasında 1980’lerin başında Ali Tanrıyar’la birlikte Galatasaray Spor Kulübü içinde birlikte çalıştık. Ali Uras Başkan ve futbol takımımız 10 yılı aşkın bir süredir şampiyon olamıyordu. Ali Tanrıyar bizim başkan adayımızdı ve zaman zaman Gayrettepe’deki muayenehanesinde, zaman zaman da rahmetli Selim Baban’ın Sıraselviler’deki ofisinde toplanır, Ali Tanrıyar’ın başkan adaylığı için çalışmalar yapardık. Tam o sıralarda Ali Tanrıyar, bacanağı Turgut Özal’ın kurduğu ANAP’a kurucu olarak katıldı. Sonra da milletvekili oldu. Bir gün telefon açtı ve “Fatih buluşmamız lazım” dedi. “Nerede?” diye sordum. “Emirgan Polisevi” dedi. Şaşırdım. Yine de kalktım gittim. “Fatih’cim, Galatasaray hayalimiz suya düşecek galiba. Turgut bana İçişleri Bakanlığı önerdi” dedi. “Abi Sağlık Bakanlığı olsa tamam da İçişleri Bakanlığı ne alaka?” dedim. “Vallahi sorma, ben de Turgut’a aynı şeyi söyledim” dedi ve anladığım kadarıyla Turgut Bey dinlememişti. Ali Abi’miz bakan oldu, ama bakanlığı uzun sürmedi. Vural Arıkan’la aralarında bir sorun çıkınca ikisinin de bakanlığı sona erdi. Ali Tanrıyar Galatasaray Başkanı adaylığına geri döndü. 1986 yılında aday oldu. Karşısında ise aday olarak Semih Haznedaroğlu vardı. Biz haliyle Ali Abi’mizle beraberdik ve listeleri oluşturuyor, daha doğrusu Galatasaray’ın geleceği olacak bir “rüya takım” kuruyorduk. Alp Yalman, Faruk Süren, Özhan Canaydın, Ersin Borteçene, Ateş Ünal Erzen gibi geleceğin başkan adaylarının da içinde olduğu muazzam bir liste. Tam o sırada Semih Haznedaroğlu adaylıktan çekildi. ANAP’tan gelen siyasi baskı üzerine çekildiği yolunda iddialar ortaya atıldı. Ali Abi’ye gittim. “Abi böyle bir baskı varsa çok yakışıksız olur. Turgut Bey’e söyle böyle bir şey olmasın” dedim. “Fatih yemin ederim böyle bir şey yok. Varsa da benim haberim yok” dedi. Yalan söylemezdi. “Abi o zaman kusura bakma, senin yanından ayrılmak zorundayım. Senin karşına bir aday bulup çıkarmazsak Galatasaray’a yakışmaz” dedim. “Haklısın” dedi. Ancak kimse Tugrut Özal’ın bacanağının karşısına çıkmak istemiyordu. Ama Vefa Semenderoğlu, “Ben varım” dedi ve bir grup Galatasaraylı sabahlara kadar ellerimizle listeler yazarak Ali Tanrıyar’ın seçime rakipsiz girmesini engelledik. Tabii ki seçimi Ali Abi kazandı. Çok başarılı bir yönetimi oldu. Futbolun başında Alp Yalman, basketbolun başında Faruk Süren vardı. Ali Abi döneminde önce Türkiye Kupası’nı kazandık. Sonra 14 yıllık hasretin ardından şampiyon olduk. Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda ilk kez yarı final oynadık. Parası pulu yoktu Ali Abi’nin, ama güçlü bir kadroyu neşe içinde, şen şakrak bir şekilde orkestra şefi gibi yönetti. Galatasaray’da muazzam bir iç barış dönemi başlattı. Mektepli mektepsiz kavgasını bitirdi. Ve yönetiminden hepsi de başarılı 3 başkan, Alp Yalman, Faruk Süren ve Özhan Canaydın’ı çıkardı. Nur içinde yat Ali Abi. Galatasaraylı olarak senden çok şey öğrendik.   Hanut meselesi BİR süredir bazı köşelerde “hanutçu gazeteci” tartışması sürüyor. Epeydir izlediğim bu tartışma yıpratıcı hale geldi. Bu konuda ilk hamlelerden birini yapan biri olarak iki kelam etmek istiyorum. Kimseyi hedef almak, kısır tartışmalar içine girmek niyetim olmaksızın. Sabah Gazetesi’nin genel yayın yönetmeni olduğum hafta, gazete içinde bir kararımı açıkladım. “Hiçbir muhabirimiz veya yazarımız ücretsiz olarak davet edildiği gezilere katılmayacak, ücretsiz katıldıkları gezilerle ilgili yazılar yazamayacaktır. Eğer davetli olunan gezide okur açısından haber değeri taşıyan bir şey varsa, muhabir veya yazarlarımız bu gezilere uçak ve otel paralarını gazetenin ödemesi şartıyla katılabileceklerdir.” Daha sonra Habertürk’ü kurarken bu konuda bir yumuşama getirdim. “Gazetemize reklam veren firmaların gezileri dışındaki gezilere katılmayı” yasakladım. Bunun nedeni şuydu. Reklam verenler açısından tanıtımın birkaç yönü vardı. Bunlardan biri doğrudan reklam vermek, diğeri ise halka ilişkiler faaliyeti yürütmekti. Gazetemizi reklamla destekleyen firmaların, diğer alandaki faaliyetlerine de bizim destek vermemiz gerekiyordu. Ancak bu gezilere katılan arkadaşlarımız objektif olacaklardı. Bunun dışında da okur yararı veya kamu yararı olan gezilere katılabilecekti arkadaşlarımız. Habertürk bugün de bu ilke doğrultusunda bu gibi gezilere muhabir veya yazar yollamaya devam ediyor. Bu ilke nedeniyle de bu tartışmalar sırasında Habertürk çok da fazla malzeme vermiyor. Başkalarının ne yaptığı da bizi çok ilgilendirmiyor.   Kadın-erkek zevki DÜN sorduğum “Sizin favori Bond’unuz hangisi?” sorusuna yüzlerce yanıt geldi. Kadın okurlarımın 2 favorisi var. 1. Pierce Brosnan 2. Roger Moore Erkeklerde ise 1. Roger Moore 2. Sean Connery Ben kendi adıma kadınların tercihinden yanayım. Ama hâlâ Pierce Brosnan’ın Thomas Crown Affair’deki Thomas Crown karakterine daha çok yakıştığını düşünüyorum. En beğendiğiniz James Bond kızlarını da yazın.   NE ZAMAN ADAM OLURUZ? Ders alınmayan hataların ders alınamayacak belalara dönüştüğünü unutmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025