İstanbul 17°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • İstanbul Müzesi

detail banner reklam

İstanbul Müzesi

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Haziran 4, 2017

Yazı İçeriği

  • İstanbul Müzesi

İstanbul Müzesi

İstanbul tarihin en eski kentlerinden biri. Bütün uğraşımıza rağmen İstanbul’u tam olarak bozamıyoruz ve kent yaşayan bir müze olma halini korumak için gayret ediyor. Ancak İstanbul’da kentin ihtişamına yakışır bir müze yok. Topkapı Sarayı Müzesi müthiş bir yer ama müze olarak kullanılması zaten zor, ayakta duran yapıyı zorluyor. Arkeoloji Müzesi en güzel müzelerimizden biri ama dar bir alana sığmak zorunda kalmış. Beşiktaş sahilindeki Resim ve Heykel Müzesi ne yazık ki, yer itibarıyla sıkıntılı ve kötü durumda. İstanbul Modern ise çok iyi niyetli bir girişim ama yeterli değil. İstanbul’un New York’taki Metropolitan, St. Petersburg’daki Hermitage, Fransa’daki Louvre, Floransa’daki Uffizi, Londra’daki British Museum, Berlin’deki müzeler gibi bir müzesi ne yazık ki yok. KENTSEL DÖNÜŞÜMDEN MÜZEYE Ama size güzel bir haberim var. İstanbul müthiş bir müzeye kavuşmanın planlarını yapıyor. İstanbul’un yeni müzesi için düşünülen yer Esenler. Kentsel dönüşüm içindeki Esenler’de dönüşüm sonrasında yaklaşık 1 milyon 300 bin metrekarelik bir rekreasyon alanı ortaya çıkacak. İşte yeni İstanbul Müzesi bu alandaki yaklaşık 300 bin metrekarelik bir bölüme inşaat edilecek ve 700 bin metrekarelik bir müze binası planlanıyor. Müze için uluslararası bir proje yarışması yapılacak ve seçici kurulun belirleyeceği eserler arasından belirlenecek 3 projeden birine siyasi erk tarafından karar verilecek. HERKESİN VAKFI Müzenin yapılması ve sonrasında da sürekliliğinin sağlanması için bir vakıf kurulması düşünülüyor. Vakfın içinde ilgili devlet kurumlarından da temsilciler olacak ama asıl ağırlığın “sivil” olmasına önem veriliyor. İş dünyasının sanata gönül vermiş isimleri, sanatçılar, işadamları vakfın mütevelli heyetini oluşturacak. Vakfın elinde güçlü bir fon oluşması isteniyor. Bunun için devlet çok ciddi miktarda kaynak koyacak, ancak mütevelli heyet üyeleri ve iş dünyası da vakfın fonu için elini cebine atacak. Gelir sürekliliği için, İstanbul özelinde çok cüzi bir vergi de düşünülüyor. Bu son derece mantıklı. Çünkü müze İstanbul’a değer katacak. Bu yüzden de İstanbul’da sadece bu amaca yönelik olarak çok çok düşük oranda ama toplamda ciddi bir rakam oluşturacak bir “minik” vergi, ticari işlemlere ya da en azından kimi ticari işlemlere koyulabilir. Bu konuda henüz net bir görüş yok. HEM TÜRKİYE ENVANTERİ HEM ÖZEL KOLEKSİYONLAR Müze binası tamamlanınca, İstanbul’da başta Topkapı olmak üzere pek çok müzede sergilenen ama bu müzelerin fiziki ortamı nedeniyle doğru düzgün sergilenemeyen ve bir bölümü depolarda kalan eserler bu müzeye taşınacak ve çok daha sağlıklı ortamlarda sergilenme fırsatı bulacaklar. Aynı zamanda şu anda müze olarak kullanılan sarayların da aşırı yıpranmasının önüne geçilecek. Buralarda sadece çok özel koleksiyonlar kalacak ve ancak sınırlı sayıda ve randevulu ziyaretçilere açık olacak. Anadolu’dan da önemli eserler bu müzeye taşınacak ve Türkiye coğrafyasının tüm kültürel envanterinin önemli bir bölümü burada görülebilecek. Müzede özel koleksiyon sahibi sanatseverler için de ayrı bölümler düşünülüyor. Elinde çok zengin koleksiyonlar olan ama bunları sergileyemeyen ve özel müze açmak isteyen, bunun için devletten bina isteyen koleksiyonerlere de müze içinde özel bölümler verilecek. Koleksiyonerler bu bölümlerin inşaatını üstlenecekler ve buralarda kendi isimlerini taşıyan salonlarda kendi koleksiyonlarındaki sanat eserlerini sergileyecekler. CARAVAGGIO BİLE GELEBİLİR Müze yıllar içinde giderek büyüyen bir fona sahip olacak ve bu fon sayesinde uluslararası müzayedelere katılarak önemli sanatçıların eserlerini İstanbul Müzesi’ne kazandırmaya gayret edecek. Ancak bu noktada çok da hayalci olmamak lazım. Her biri on hatta yüz milyonlarca dolara el değiştiren, hatta bazıları satışa çıkması halinde milyar dolar edebilecek eserlerden çok fazla sayıda edinip bu müzeye koymak mümkün değil. Ancak İstanbul Müzesi bu konuda farklı bir yol izlemeyi planlıyor. Dünyanın büyük müzeleriyle karşılıklı işbirliğine gidilmesi ve dönemsel sergilerle eser değiş tokuşu yapılması planlanıyor. Böylelikle Metropolitan’daki kimi koleksiyonları, Hermitage’daki bazı eşsiz eserleri, Uffizi’deki tabloları İstanbul’a getirmek, bunun karşılığında İstanbul’daki bazı eserleri oraya göndermek kültür alışverişi açısından da çok olumlu olacak. Böylelikle İstanbullular bir Caravaggio, bir Rubens, bir Raphael sergisi görebilecekler. KEŞKE ÖMER KOÇ OLSA Müzenin ve vakfın profesyonel yönetimi için de güzel fikirler var. Müzenin başına bu konuda uluslararası deneyim sahibi bir ismin getirilmesi planlanıyor. Tercihen daha önce dünyadaki büyük müzelerden birinde üst düzey yöneticilik ya da küratörlük yapmış bir ismin transfer edilerek bu müzenin başına geçirilmesi ve böylelikle müzenin uluslararası işbirliğine daha kolay ulaşması hesaplanıyor. Açıkçası bu proje beni çok heyecanlandırdı. Bu müzenin mütevelli heyetinin başına mesela Ömer Koç’un çok yakışacağını, Zafer Yıldırım gibi sanata gönül vermiş birinin onun yanında yer alacağını, Erdoğan Demirören, Demet Sabancı Çetindoğan gibi isimlerin bu işte yer almasının çok iyi olacağını düşünüyorum. EN BÜYÜK ESER Eğer bu proje hayata geçme aşamasına gelirse inşaatında gönüllü amelelik bile yaparım. Bu projenin hayata geçirilmesi için büyük çaba sarf eden Mehmet Çebi’ye minnet duyuyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu projeyi desteklediğini biliyorum. Eğer bu iş olursa, Cumhurbaşkanı’nın en büyük eserlerinden biri olacaktır. Böyle bir müze 3. köprüden de, 3. havalimanından da daha önemli bir eser olarak tarihe kalacaktır.   EN GÜZEL KUTLAMA Beşiktaş’ın şampiyonluğunu daha önce kutlamıştım. Hak edilmiş şampiyonluğunu. Ama şunu da söylemem lazım. Dün İstanbul’da özellikle denizde gerçekleştirdikleri şampiyonluk kutlamaları benim bugüne dek gördüğüm en güzel kutlamalardı. Şampiyon olmak kadar onu adam gibi kutlamayı bilmek de önemli. Beşiktaşlılar bunu başardı.   BAM BAM PIT ÇIT Ahmet Hakan dostumuz, Özkök ile Barlas’ın eleştiri yapma konusundaki sıkıntılarını eleştirmiş ve “Ben herkesi eleştirebiliyorum” diyerek nasıl eleştirdiğini de şöyle anlatmıştı: “Bam bam bam.” Okudum ve güldüm. Çünkü söylemi pek doğru değil. Her şeyden önce Ahmet Hakan köşesinde eleştiri ayarını hassas teraziyle yapıyor ve bu çok belli oluyor. Bir övgü, bir yergi, bir denge politikası içinde. Bunu eleştirecek halim yok. Zamanın ruhu böyle gerektiriyor olabilir ama Ahmet Hakan’ınki fazla ölçülü biçili. Bu da samimiyet hissini öldüren bir durum haline geliyor zaman zaman. Yani pek öyle “Bam bam bam” bir durum yok. Üstelik de muhalefeti yahut iktidarın sevmediklerini eleştirirken gerçekten “Bam” diyor Ahmet Hakan. Ama iktidarı eleştirmeye gelince ses “Pıt”a dönüşüyor. Genelde de “Bam çıt pıt” oluyor. Bunu da eleştirecek halimiz yok ama olmadığın bir şeymiş gibi görünmek komik oluyor sadece.   NE ZAMAN ADAM OLURUZ? Zarafetin değerini yeniden anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 02:00 Neden eskisi gibi insanlar birbirleriyle konuşmuyor? 05:30 Aşkta zamanla değişen bir şeyler oldu mu? 07:43 Sonsuz aşk diye bir şey var mı? 10:44 Bir üroloji doktorunun günü nasıl geçer? 12:44 Kitabın ismi "Konuşulmayan Erkeklik" nereden geliyor? 15:53 İnsanların üroloji hastalıklarına karşı bir korkusu var mı? 18:35 Bizim kültürümüzde cinsel kimlik nasıl inşa ediliyor? 21:45 Kadınların ve erkeklerin rolleri arasında bir dengesizlik var mı? 24:06 Sosyal medya insanı yalnızlaştırıyor mu? 27:32 İnsan olarak kusurlarımızı nasıl anlayacağız? 31:00 Sadece iletişimsizlikten kaynaklı biten ilişkiler 32:25 Sosyal medyanın mukayese etkisi doğru mu? 35:05 Kadınlar ve erkekler birbirlerinin en çok nelerinden şikayetçi oluyorlar? 37:26 Andropoz ve menopoz kavramlarının gerçeği yansıtmadığı durumda ne yapmak lazım? 38:23 Bu konularda gençlerin bilgisi ve durumu nasıl? 42:14 HPV ile alakalı nasıl bir yol izlenmeli? 43:43 HPV hakkında genel bilgilendirme 46:39 Cinsel yolla artan hastalıkların sayısında bir artış var mı? 47:53 Hangi yaştan sonra insanlar üroloğa görünmeye başlamalı? 49:11 Ailelerin çocuklarına yaklaşımıyla ilgili ne gibi tavsiyeler verebilir? 50:39 Robotik fonksiyonlarının ilerlemesiyle tıpta insan elinin önemi azalıyor mu? 53:10 Kapanış
Kasım 16, 2025
"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Demet Sağıroğlu"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:39 Bir günü nasıl geçiyor? 02:05 Hikayesi olan şarkılar azaldı mı? 03:56 Hikayesi olan fakat farkedilmeyen şarkısı oldu mu? 04:41 Bir şarkı yazmaya nasıl başlıyor? 06:50 Geçmişte yaşadığı durumlar şarkı yazarken kendisini etkiliyor mu? 09:52 Magazin ile arasındaki mesafe 11:59 Şöhret kazandıktan sonra kalbinin kırıldığı olaylar oldu mu? 12:18 Yayınlamadığı eseleri 13:02 Cem Adrian ile yollarının kesişmesi 15:06 Özgüvenini nereden buluyor? 17:46 Arnavut Kaldırımı şarkısı 21:39 Kınalı Bebek şarkısı 23:40 Günümüz müziklerini nasıl buluyor? 24:27 Bugünkü imkanlar 90'larda olsaydı müzik dünyası nasıl olurdu? 26:19 Yapay zeka ve müzik ilişkisi ile ilgili ne düşünüyor? 27:24 Dinleyiciye ulaşmak günümüzde daha mı kolay? 31:12 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 9, 2025
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025