İstanbul 16°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Otoyolu bırak metrobüse bak

detail banner reklam

Otoyolu bırak metrobüse bak

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Temmuz 1, 2017

Yazı İçeriği

  • Otoyolu bırak metrobüse bak

Otoyolu bırak metrobüse bak

Bayram tatilinde kullandığım otoyolların son derece iyi olduğunu yazınca, okurlardan farklı tepkiler geldi. “O otoyollara ödenen parayla neler yapılırdı biliyor musun”la başlayan, “O yolların parası bizim cebimizden çıkıyor”la süren tepkiler. Genel olarak da halkın önemli bir bölümü, eleştirse bile bu yatırımlardan memnun. Avrasya, Marmaray, köprüler, otoyollarla ilgili görüşler bazen kızgınlıkla beraber olsa da memnuniyet ifade ediyor. Fakat yine çok sayıda okurdan da şöyle cümleler işittim: “Otoyollar iyi de, şu şehiriçi yollar ne olacak” diyen ve İstanbul’un kent içi yollarının bakımsızlığından, özellikle de metrobüs yolundan gelen şikâyetler. Metrobüsün Avrupa yakasındaki hattını bazen kullanıyorum ama metrobüsle karşıya hiç geçmemiştim. Şikâyetler gelince Zincirlikuyu’dan Söğütlüçeşme yönüne doğru bir yolculuk yapayım diye metrobüse bindim. Anladığım kadarıyla bayram sonrası rehavetten ve benim tercih ettiğim saat diliminden ötürü öyle aşırı bir yoğunluk yoktu. Fakat yol ve buna bağlı olarak seyahat kalitesi konusunda şikâyetler son derece haklıymış. Vatandaş tarafından çok beğenilen bir hizmet olarak başlayan metrobüste eski mutluluk giderek ortadan kalkıyor. Duraklar dar ve küçük, kalabalık saatlerde muhtemelen çok yetersiz. Hadi bunu geçtik. Otobüslerin kullandığı asfaltın zemini, sürekli ağır tonajlı araçların geçişinden ötürü felaket bir durumda. Yoğun kullanımdan ötürü, yeterli bakım ve yenileme işlemi yapılamadığı için olsa gerek, yol engebeli, çakır çukur bir zemin haline gelmiş. Otobüsün içinde ayakta seyahat etmek, kalıcı omurga hasarlarına neden olabilecek kadar rahatsız. Otobüsler hızlı sayılabilecek bir şekilde yol aldığı için de yol arazları, otobüsün içinde fazlaca sert biçimde hissediliyor. Metrobüsün mucidi Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise ya bir daha aday olmayacağı için ya da darbeden bu yana gözden düştüğü için mi bilinmez, zannederim işleri biraz oluruna bırakmış. Gördüğüm kadarıyla şikâyetler çok haklı.   APTALCA BİR HIZ KONTROLÜ Bugün yollardan gidiyoruz. Okuduklarım doğru ise Karayolları ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında bir anlaşma imzalanmış. Buna göre OGS ve HGS sistemleriyle trafikte hız denetimi yapılacakmış. Girdiğiniz gişe ile çıktığınız gişe arasındaki süre, otoyolun izin verilen hız sınırında aşılması gerekenden daha kısa ise aşırı süratten ceza kesilecekmiş. Hayatımda bundan daha saçma, hatta daha aptalca bir sistem görmedim. Böyle bir hız denetimi olabilir mi? Diyelim ki İstanbul’dan TEM Otoyolu’na girdim. Diyelim ki, otoyola girdim ve 120 km sonra çıkacağım. Limitlere göre bu yolu 1 saatten az sürede alırsam “Aşırı hız yaptın” diyecekler ve bana ceza kesecekler. Peki ben çok çok aşırı sürat yapıp arada bir yemek molası verirsem ve bir de yakıt ikmali yaparsam bunu nasıl hesaplayacaklar? Diyelim ki ben yolu 300 km/s ortalama süratle gittim. Yani hız sınırına göre 1 saat sürmesi gereken yolu 24 dakikada geçtim. Ama arada durup güzel bir yemek yedim. Çişimi yaptım, benzin aldım ve 36 dakika oyalandım. Bu durumda ben kurallara uymuş mu olacağım? Vallahi ben şahsen bu işi sevdim. Girer sonuna kadar gazlar, sürat keyfimi alırım. Sonra da durup bir yemek yerim. Bu saçma sistemin keyfini sürerim.   İZİNDE MÜTEKABİLİYET Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’da miting yapmasına Almanya’nın izin vermemesine kızdı Dışişleri’miz. O zaman biraz empati yapalım. Alman milletvekilleri İncirlik Üssü’ndeki Alman askerlerini ziyaret etmek istiyor, “Hayır” diyoruz. Almanya Başbakanı Merkel aynı yere “Bari ben gideyim” diyor, ona da izin vermiyoruz. Ezkeza Merkel veya bir başka Alman siyasetçi, “Yurttaşlarımın yoğun olduğu Alanya’da miting yapmak istiyorum” dese izin verecek miyiz? Verileceğini hiç zannetmiyorum. Peki o zaman nasıl oluyor da Almanya’dan bir Türk siyasetçiye izin vermesini bekliyoruz. Samimi yanıtınızı bana değil kendinize verin.   İŞTE FARKLI OLMAK BUDUR Manken Didem Soydan dün sosyal medyada bir fotoğraf paylaşmış ve aynaya yansıyan görüntüsünde farklı yorumlanan bir durum ortaya çıkmış. Gün boyu binlerce sosyal medya kullanıcısı, Soydan’ın bu görüntüsüyle dalga geçen yorumlar yaptı. Didem Soydan ise kızmak, bozulmak, sinirlenmek, küfretmek yerine o da dalga geçenlere katıldı ve kendisiyle gırgır geçti. Bu kız gerçekten çok farklı bir kız ve böyle bir durumda deliren, köpüren, her tarafa saldıran hazımsız ünlülerimize şahane bir ders verdi. Helal olsun Didem Soydan.   EĞLEN GÜZELİM, GÜNÜNÜ GÜN ET Acun Ilıcalı’nın sevgilisi, çocuğunun annesi ve müstakbel eşi hakkında yazılanları okudukça şaşırıyorum. Benim gördüğüm Şeyma Subaşı, gezen, eğlenen, hayatını yaşayan genç bir kadın. Kime ne? Bana ne? Ne isterse yapar, kendi hayatı. “Toplumsal sorumluluğu yok muymuş?” Olmak zorunda mı? Kızın böyle bir iddiası mı var? “Araya İngilizce laflar, ünlemler sokuşturuyormuş.” Eeee, 70 yaşında sosyetik kadın araya Fransızca laflar sokuşturup neredeyse Fransız aksanıyla konuşunca “hoş” da 20’lerinde bir genç kız İngilizce sokuşturunca mı ayıp? Ya da bu kız size zorla, “Benim gibi konuşun” falan mı diyor? Ya da bazıları gibi mankenlikten mütefekkirliğe geçiş falan mı yapıyor? Yoo, böyle bir iddiası da yok kızcağızın. Hayatını yaşıyor ve bana sorarsanız eleştirilerin pek çoğu da, küçümsemelerin pek çoğu da kıskançlıktan. Kendisiyle röportajı ben de pek çokları gibi okudum. Takıldığım tek şey var. “Namaz”a yaptığı vurgu. Ne yazık ki, yeni modamız bu. Herkes bir dindarlık vurgusu yapma, bir muhafazakârlık gösterisi yapma ihtiyacı hissediyor. Ben sadece buna illet oluyorum. Neysen osun, bırak “Muhafazakârım ama” hallerini. Gerisinden bana ne!   YANLIŞ ANLAMA YANLIŞ ANLAMAMA  Yılmaz Özdil dünkü yazımla ilgili olarak, “Ben Aydın Doğan’ı kastetmedim. Benim kimi kastettiğim belli” demiş. O kadar da belli değil be Yılmaz. Çünkü Star TV’yi TMSF’den alan kişi Aydın Doğan’dı. Senin kastettiğin kişi, yani Doğuş Grubu, Star TV’yi devletten, hükümetten, TMSF’den almadı. Aydın Doğan’dan aldı. Ayrıca sen de TMSF’nin yönettiği Sabah’ta az uz çalışmadın. Sabah’a el koyulduğu gün istifa ettiğini de görmedim be kardeş.   NE ZAMAN ADAM OLURUZ? Doğruları özneye bakarak kabul veya reddetmediğimiz zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025