İstanbul 18°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Bir Fransız siyasetçiyle sohbet

detail banner reklam

Bir Fransız siyasetçiyle sohbet

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ağustos 13, 2017

Yazı İçeriği

  • Bir Fransız siyasetçiyle sohbet

Bir Fransız siyasetçiyle sohbet

BİRKAÇ gündür Fransa’dayım. Yılın bu zamanı genelde Fransızların Aquitaine dediği bölgede, Bask ülkesinde oluyorum. Nedenini söyleyince bazılarınız yine kızacak, ama burada olmamın sebebi “Corrida”, yani boğa güreşleri. Efsanevi matador El Cordobes’in hayatını anlatan “Yasımı Tutacaksın” adlı kitabı okuduğumdan beri boğa güreşlerine karşı bir tutkum oluştu. Feria mevsiminde genelde bu bölgede olmaya çalışıyorum. Meselenin bu tarafını başka bir gün anlatırım uzun uzun. Çok sevdiğim Biarritz civarında, bir arkadaşımın şatosuna yerleştim. Paris burjuvazisinin büyük bölümü de yazlarını burada geçirdiği için ben de onlarla birlikte keyif yapıyorum. TÜRK GAZETECİ ŞAŞIRTICI Dün “Dax Feria”sı öncesi 100 kişilik bir davet vardı. Konukların bir bölümü zaten tanıdığım dostlardı, ama büyük bölümüyle ilk kez karşılaşıyordum. Gazeteci olduğumu öğrenince çok şaşırdılar. Çünkü Avrupa’daki pek çok kişi gibi, Türkiye’deki tüm gazetecilerin hapiste olduğunu düşünüyorlar. Ben de onlara dilimin döndüğünce Türkiye’deki durumun “zannettikleri kadar kötü olmadığını” anlatmaya çalıştım. Türkiye’den önemli miktarda ithalat yaptığını söyleyen bir Parisli işadamı, “6 yıldır Türkiye’ye senede en az 10 kez gidiyorum. Haklısın, buradakilerin düşündüğü kadar kötü değil, ama iyi de değil” diye bana destek verdi. Fransızlar ilginç millet. İki kere Türkiye’ye gelince kendilerini Türkiye uzmanı zannetme gibi bir huyları var. Fransızların çok önemli bir siyasetçisinin, daha doğrusu çok önemli bir eski siyasetçisinin de Biarritz yakınında bir kır evi var ve yemekte o da vardı. Ev sahibesi de siyaset konuşuruz diye yemekte ikimizi yan yana oturttu. TÜRKİYE KONUŞMAK İSTEMEDİM Türkiye’yle ilgili birkaç şey söyledi ve sordu. Ben de Türkiye’den uzakta olduğumu ve Türkiye’deki siyasetten konuşmanın beni sıktığını söyleyince konu değiştirdik. Haliyle mevzu Fransa’daki teröre, İslamcı gruplara ve Fransa’nın sorunlarına kaydı. Bir dönem Fransa’nın en güçlü siyasetçilerinden biri olan masa komşum, oldukça realist gözlemlerini aktardı. ‘İSLAMİ TERÖR DİYE BİR ŞEY YOK’ “Bence ‘İslami terör’ diyerek yanlış yapıyoruz; çünkü meselenin İslam’la alakası yok” diyerek Fransa’dan bazı örnekler verdi. “Fransa’da şu anda nüfusun yaklaşık yüzde 15’i civarındaki bölümü Kuzey Afrika kökenli Müslümanlardan oluşuyor. Fransa’daki terörün temel kaynağı da bunlar. Ama bunların terör gruplarıyla yakınlaşmasında suçları çok az. Asıl suçlu biz Fransızlarda, daha doğrusu Fransız sisteminde” dedi. Anlattıklarının ilgimi çektiğini görünce devam etti: “Bu sorun yeni değil. Fransa, göçmen Müslümanlar sorunuyla 40 yıldır karşı karşıya. Ve maalesef biz bu sorunu görmezden gelerek çözebileceğimizi zannettik. Önce bunları gettolara yerleştirdik. Orada oldukları zaman biz Fransızlara zarar vermeyeceklerine ve orada yaşayıp orada öleceklerine inandık. Bunların eğitimleriyle asla doğru düzgün ilgilenmedik. GÖÇMENLERİN DURUMU FELAKET Biliyor musunuz, Fransız vatandaşı olan ve Fransa’da doğan bu Müslüman çocukların yüzde 16’sı okuma yazma bilmiyor. Daha kötüsü şu: Okula gidenlerin yüzde 60’a yakını okuyabiliyor, ama okuduğunu anlayacak kadar Fransızca’ya hâkim değil. Okuyor, ama anlamıyor. Yüzde 16’sı en basit düzeyde matematik bilgisinden yoksun. 4 işlemi bile yapamıyor. Bu gençlerin yüzde 40’ı tamamen işsiz. Yüzde 70’e yakını sadece geçici gündelik işlerde çalışabiliyor. Ve bu çocuklar ne kültürlerine hâkimler ne Fransız kültürüne. Aileleri de kendilerinden farksız. Büyük bölümünün babası yok. Nerede olduğu belli değil babalarının. Çoğunun annesinin durumu kendilerine benziyor. Yani evde de çocuğu geliştirecek bir durum yok. Bana sorarsanız bu durum bir felaket. Ve Fransa’nın en önemli sorunu. ‘ESKİDEN MAFYAYDI ŞİMDİ TERÖR OLDU’ İşin daha kötüsü, Müslüman vatandaşlara sahip pek çok Avrupa ülkesinde de durum farklı değil. Bu çocukların hiçbir umudu ve hiçbir aidiyeti yok. Eskiden bu çocukların büyük bölümü mafyaya katılırdı. Karanlık işlerin içine girerdi. Ancak sayı çoğaldıkça ve mafya azaldıkça bu çocuklar terör örgütlerinin hedefi oldu. Çünkü aidiyet arayışlarına yanıt veriyorlar. Güçlü ve korkutucu bir grubun parçası olabiliyorlar. Kaybedecek hiçbir şeyleri olmadığı için de her türlü eylemi yapabilecek noktaya hızla geliyorlar. Bence şaşırtıcı olan bunların terörist olması değil. Ben daha fazlasının bu gruplara katılma olasılığı olduğunu düşünüyorum. Şaşırtıcı olan katılımın az olması. Ve bunun İslam’la falan alakası yok. Bu tamamen bizim umutsuzluktan başka hiçbir şey vermediğimiz çocukların çaresiz olması.” ‘MECBURİ ASKERLİK İYİYDİ’ Bu durumun giderek kötüye gitmesiyle ilgili ise çok ilginç bir tezi var: “Mecburi askerlik hizmeti 20 yıl önce kaldırıldı. Artık Fransız vatandaşları mecburi askerliğe gitmiyorlar. Oysa eskiden bu gençler askere gidince, belirli becerilere sahip olurlardı. Bir disipline girer, kimi kamyon sürmeyi, kimi bilgisayar kullanmayı, kimi başka işleri öğrenirlerdi. Okuma yazmaları, Fransızca anlama düzeyleri yükselirdi. Orada edindikleri farklı çevreler de askerlik sonrası işlerine yarardı. Mecburi askerlik bitince bu çocukların toplumun diğer kesimleriyle karşılaşma olanakları da bir şeyler öğrenme imkânları da ortadan kalktı. Müslümanları suçlayarak, bir inancı kötüleyerek bu durumu çözemeyiz. Le Pen gibi çözümler önerenler ise bu işi sadece daha kötü hale getirirler. ‘Avrupa kendine bakmalı ve politikalarını gözden geçirmeli’ diyeceğim, ama artık treni kaçırıyoruz. Çünkü karşılıklı bir keskinleşme başladı. Bu iş iyiye gitmez. Türkiye bu konuda önemli bir konuma sahipti, ama artık Türkiye de eski konumunda değil.” Fransız siyasetçiye, “Bunları yazabilir miyim?” dediğim zaman bir tek şey rica etti. “Benim adımı verme.” İsimsiz Fransız’ın teşhisleri bana önemli ölçüde doğru geldi.   ************

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Teşhis yanlış olunca tedavinin işe yaramadığını anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025