İstanbul 16°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Hedef suçlu yapmak mı?

detail banner reklam

Hedef suçlu yapmak mı?

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ekim 13, 2017

Yazı İçeriği

  • Hedef suçlu yapmak mı?

Hedef suçlu yapmak mı?

TÜRKİYE ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki gerilimin FETÖ elebaşı Gülen’in iade edilmemesi kaynaklı olduğunu düşünüyorsanız, cidden çok saf ya da çok iyi niyetli olmalısınız. Elbette Gülen meselesi, ABD ile yaşadığımız gerilimin nedenlerinden ya da kaynaklarından biri ama iktidarı asıl rahatsız eden ve ABD’ye çok ciddi bir şüpheyle bakmasına neden olan mesele “Reza Zarrab” davası. İktidara yakın isimler, bu davanın izlemesi muhtemel seyrinden AK Parti’nin çok kaygılı olduğunu, parti yönetiminin Zarrab Davası ile Türkiye’ye yönelik bir “operasyon çekileceğine” inanıldığını ve bu davanın Türkiye Cumhurbaşkanı’nı hedef almak üzere organize edildiğini söylüyorlar. İktidar partisine göre, ABD Zarrab Davası’na Zafer Çağlayan’ı da dahil ederek bu davayı Türkiye’deki siyasetçileri hedef alan bir hukuki süreç haline getirdi. İlerleyen günlerde başka bazı siyasetçilerin de bu davaya “sanık olarak” dahil edileceğine inanıyor ve Türkiye’nin ya da Türkiye’yi uzun süredir yöneten iktidarın “sanıklaştırılacağı” kaygısını taşıyorlar. Sonrasında ise asıl hedefin Cumhurbaşkanı Erdoğan olacağını, Cumhurbaşkanı’nın adının bu davaya dahil edilerek kriminalize edileceğini düşünüyorlar. ABD’nin Türkiye’ye karşı FETÖ destekli böyle bir komplo peşinde olduğundan neredeyse eminler. 17-25 Aralık dosyalarını FETÖ’cülerle işbirliği yapan ABD’li yargıç ve emniyet görevlilerinin hazırladığı konusunda şüpheleri yok ve bu hazırlığın aylardır sürdüğünü iddia ediyorlar. Şaka yapmıyorum, AK Parti içinde bir kesim buna inanıyor. Bana sorarsanız bu “aşırı” bir paranoya. Ve gerek parti içinde, gerekse parti dışında bu paranoyayı olası bir senaryo gibi anlatanlar hem AK Parti’ye, hem Cumhurbaşkanı’na hem de Türkiye’ye kötülük ediyorlar. Böyle bir durum ne ABD’nin, ne Türkiye’nin, ne de Türkiye halkının çıkarına. Tarihinin en kötüsü de olsa Amerikan yönetiminin Türkiye ile olan ilişkileri bu denli yüksek bir gerginlik, hatta düşmanlık seviyesine taşıması pek olası değil. Amerika’nın bu kadar delirmiş olabileceğini düşünerek hareket etmenin ise Türkiye’ye faydadan çok zararı var... **************

BOYUN EĞMEK Mİ ÜNSÜZ KALMAK MI?

BİZ ABD ile gerilen ilişkiler, vize meselesi, Irak, Barzani, İdlib, PYD-YPG, Merkel, Trump, Bass gibi mevzularla uğraşırken, Avrupa’nın ve dünyanın gündemi bize göre biraz daha “light”, yani hafif. Gerçi mevzu ağır ve berbat ama en azından ülkelerin geleceği, bir ülke halkının kaderiyle ilgili değil. Dünya şu anda Hollywood’un en güçlü adamı Harvey Weinstein’ın “taciz” skandalını konuşuyor.

Oscarların kime gideceğine kadar karar veren, yeryüzündeki yıldızların yaratıcısı Weinstein, yıllar boyu Hollywood’daki neredeyse ünlü tüm kadınları bir şekilde “taciz” etmiş. Kimler yok ki! Gwyneth Paltrow’dan Rosanna Arquette’e, Angelina Jolie’den Mira Sorvino’ya kadar herkes. Suçlamaların yıllar sonra gelmesi, Weinstein’ın gücünü kaybetmesinden sonra ortaya çıkması eleştirilse de, en azından ortaya çıkmış olması bile önemli. Ünlü yıldızlar, “Neden yıllarca sustunuz?” sorusuna, “O zaman çok gençtim”- den başlayıp, “Konuşsam beni bitirdi” diye giden yanıtlar veriyorlar. Angelina Jolie, tacize evet demediğini ve bir daha asla Weinstein’la çalışmadığını söylüyor. Ve şimdi önemli bir tartışma var.

“Weinstein’ın isteklerine boyun eğip ünlü olan, star haline gelen, Oscar kazanan ve zengin olanlar mı daha mağdur, yoksa Weinstein’a evet demediği için daha yolun başında elenen, asla rol alamayan, asla ünlü olamayanlar mı daha mağdur?” Yanıtı zor bir soru. Ben ilk grubu daha mağdur, ikinci grubu ise daha saygın buluyorum. Bu arada Weinstein’ı savunan tek bir kişi var. Son zamanlarda Türkiye’ye de sıklıkla gelen ve başörtülü fotoğrafları medyamıza yansıyan Lindsay Lohan. O Weinstein’dan yana. “Bunlar doğru olamaz, çünkü beni asla taciz etmedi” diyen tek kişi Lohan... **************

BU ŞİRKETLER DÜNYAYI BOZACAK MI?

BAZI “heyecanlı” gelecek hayalcileri, sanal âlemin lideri gibi görünen birtakım firmaları, geleceğin en önemli gücü olarak gördüklerini söyleyen açıklamalar yapıyor, heyecanlı gazeteciler veya “gelecek bilmişi” olma hevesindeki kimileri “Silikon Dünya”nın silikon patronlarının gücünü yere göğe koyamıyorlar. Peki durum tam olarak bu mu? Bunun yanıtını verebilecek kadar iddialı konuşamam ama umarım durum bu değildir. Çünkü durum bu olacaksa yandık. Niye mi? Çünkü bu şirketlerin insanlığa, anladığımız anlamdaki medeniyete zerre katkısı yok. Bu dev cirolara ve borsa değerlerine sahip şirketlerin yarattığı istihdam çok düşük. Yer yer sıfıra yakın. Ve onlar bunu daha da düşürme peşindeler. Verdikleri vergiler ise devede değil kulak, olsa olsa kıl olacak nitelikte. Bu şirketlerin en büyük özelliği, vergi vermekten kaçınmanın en iyi ve en etkili yollarını bulmuş olmaları. İddialar o ki, Google, Apple, Facebook gibi şirketler pek yakında pazarlamadan entertainment’a, zincir perakendecilikten medyaya, sinemaya, televizyona hâkim olacaklar. Ve muhtemelen bunu insansız ve ülkesiz bir sistem haline getirecekler. Bu güçle, hakiki, reel diye bildiğimiz sektörlerin de üzerine kâbus gibi çökecek ve bunları da bozacaklar. İyi de böyle bir durumda devletler ne yapacak? Vergi gelirleri olmadan nasıl toplumsal hizmet verecekler, nasıl bir devletten beklenen görevleri yerine getirecekler. Bu şirket tipleri, dünyayı daha iyi bir yer haline mi getirecekler, daha kötü bir yer mi? **************

ELE VERİR TALKINI

7 yıl kadar önce Weinstein’la Los Angeles’ta bir araya gelmiş, Peninsula Otel’in terasında Sylvester Stallone’nin de katıldığı bir yemek yemiştik. O günlerin gündemi Charlie Sheen’di.

Porno yıldızlarıyla aynı evde yaşadığı ve bu eve çocuklarını da getirdiği için eleştiri oklarının hedefindeydi ve hakkında davalar açılmıştı. Weinstein da bu ahlaksızlığı kabul edemeyeceğini söyleyerek Charlie Sheen ile bir daha çalışmayacağını söylemişti. Weinstein’a, “Size ne adamın özel hayatından? Hangi yıldızın özel hayatı düzgün ki” demiştim. O ise bunun kabul edilemez olduğunu, televizyon üzerinden evlerin oturma odasına giren birinin bu kadar ahlaksız olmasını kabul edemeyeceğini söylemişti. Stallone ise buna kahkahalarla gülmüştü. Meğer bir bildiği varmış adamın. **************

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sevgi içermeyen saygının konjonktürel olduğunu anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025