İstanbul 8°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Hatice karışık, netice belli

detail banner reklam

Hatice karışık, netice belli

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ekim 21, 2017

Yazı İçeriği

  • Hatice karışık, netice belli

Hatice karışık, netice belli

DÜN bir kalp ve damar cerrahisi uzmanı profesörün söylediklerini aktarıp, “Baykal’a yanlış tedavi mi uygulandı?” diye sordum. Epey bir kıyamet koptu. Bu yazıyı yazmadan önceki birkaç saatimi telefonda, uzman hekimleri dinleyerek geçirdim. Zannederim birkaç gün içinde, hiç bilmediğim bir konuda ciddi bir “uzman” haline gelmem mümkün, o kadar fazla bilgi bombardımanı altında kaldım. Beyin cerrahisi uzmanları ile damar cerrahisi uzmanları arasında ciddi bir fikir ayrılığı var. Önce adını açıklamamı istemeyen ama beyin cerrahisi konusunda Türkiye’nin en önemli ismi olarak tanımlayabileceğim ve alanında uluslararası derneklerde de başkanlık yapmış bir profesör aradı. “Hatalı bir tedavi yoktur. Yapılan tamamen doğru ve 2015 yılında açıklanan tedavi protokolüne uygun bir tedavidir. Damar cerrahları bu yeni protokolü bilmedikleri için böyle söylüyor olabilirler, ama ilk 6 saat içinde müdahale şarttır, yoksa beyinde kalıcı hasarlar oluşması büyük olasılıktır” dedi. Stent uygulamasının son derece yerinde olduğunu, beyin damarlarına uygulanan stentlerin, diğer damarlara uygulanan stentlerden farklı olduğunu, uygulama yapılırken risklerin bilindiğini ama bu risklerin bilinerek uygulamanın yapıldığını söyledi. Türk Nöroloji Derneği ise bir basın açıklaması yapmanın yanı sıra beni de arayarak “Beyin zamandır ve acil müdahale şarttır. Bu uygulamanın yapılmaması hata olurdu” dedi. Beyin cerrahlarının genelde söylediği şu: “Hasta başlangıçta iyi gibi görünse de zaman içinde durum kötüye gidebilir. Bunu engellemenin tek yolu erken müdahaledir. Bu yüzden müdahale edilmiştir ve bu doğrudur.” Kendileri de hekim olan hasta ailesinin, yani Baykal’ın çocuklarının da “beyin kanaması riskini bilerek” bu tedaviye olur verdikleri bilgisi de iletildi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Civan Işlak ise “Baykal’da oluşan inme, tedavi penceresi kabul edilen 5 saat içinde oluştuğu için mekanik olarak çıkarılmaya çalışılıyor. Beyin damarında darlık olduğu anlaşıldığı için stent koyularak beyne kan gitmesi sağlanıyor. Bir grup hastada kanama gelişebilir ama hasta yakınları bunu biliyordu” diyor ve “Sonra ‘Kandırıldım’ demeyin” diye uyarıyor. 2015’e kadar bunun yapılmadığını ama 5 ayrı çok geniş kapsamlı araştırma sonucu, erken müdahale yapılan hastalarda iyiye gitme oranının daha yüksek olduğunu söylüyor. Buna karşın konuştuğum pek çok kalp ve damar cerrahı ise bunun bir beyin cerrahisi meselesi olmadığı, bir kalp ve damar cerrahisi meselesi olduğu, bu yüzden de müdahalenin yanlış olduğu konusunda hemfikir. Doğrusu tıp gibi bir alanda doğrunun ne olduğu konusunu bilmek zor. Bildiğim tek şey, uygulanan tedavi doğru veya yanlış Deniz Bey’in iyiye gitmesini sağlamadı. Not: Bu konuya yarın da devam edeceğiz. Umarım Baykal bir an önce sağlığına kavuşur da bu konuyu sadece tıp konusu olarak tartıştırmaya devam ederim. ************

Kış kışlığını yapacak

PKK/YPG’nin Suriye’de Öcalan posterleri açması, Türkiye’de pek çok kişinin tepkisini çekti. Doğrusu anlamsız bir durum. Sizin yıllardır doğru söylediğinizi kanıtlayan bir görüntüye kızmak neyin nesi? Biz yıllardır ABD’nin yardım ettiği YPG’nin PKK’nın uzantısı ve aynı çatı altındaki bir örgütün farklı adlandırılmışı olduğunu söylemiyor muyuz? YPG’li teröristlerin bu posterleri açması, bizim doğru söylediğimizi, haklı olduğumuzu kanıtlamıyor mu? Farkıl bir şey mi bekliyorduk YPG’den. Ne posteri açacaklardı? Erdoğan posteri mi? Elbette Öcalan posteri açacaklardı ve biz de ABD’ye “Gördünüz mü?” diyecektik. Peki ya ABD bölgedeki her haltı bilirken, YPG’nin PKK ile aynı şey olduğunu bilmiyor muydu sanki! Kızgınlık, öfke niye anlamıyorum. Kışa kışlık yaptı diye kızılır mı? YPG’ye de PKK’lılık yaptı diye kızmak aynı şey. ABD’ye “Gördün mü bak” demek de... ************

Onların dönemi olmadı, olmayacak

ABUK sabuk bir durumla karşı karşıyayız. Gazetecilere karşı, kendini gazeteci olarak tanımlayan ama gazetecilikle alakası olmayan bir güruhun saldırısı söz konusu. Diyelim ki, doğru olmayan veya doğruluğu henüz kanıtlanmamış bir haber yazdınız. Bu güruh hemen, “Asın, kesin, öldürün, bitirin işini” diye saldırıya geçiyor. Oysa gazetecilikte zaman zaman yanlış haber yapmak da işin doğasında var. Yeter ki, bile bile maksatlı yalan yazmayın. Bunun yasal karşılığı da belli. Tekzip yayınlarsınız, hakkınızda dava açılır, tazminat ödersiniz veya daha fazlası. Ama asılmak, kesilmek, öldürülmek falan yok. Ama Türkiye’de bir güruh hazır olda bekleyip saldırıyor. Ve işin ilginci, bu güruh genelde dün FEKÖ’nün eteği altında aynı işi yapan, FETÖ’den maaş alan, düne kadar FETÖ’cülüğü kimseye bırakmayan ama bugün kamuflaj maksadıyla en keskin FETÖ karşıtı kesilen güruh. Ne yazık ki, dönem sanki onların dönemi gibi bir algı yaratılıyor. Ama ne dün onların dönemiydi, ne bugün onların dönemi, ne yarın onların dönemi olacak. Sürekli dönüyorlar diye dönemin hâkimi zannetmeyin bu güruhu. ************

Duble risk

İSİM isim açıklanan ve istifalarının istendiği net bir şekilde söylenen 3 belediye başkanının “hâlâ” istifa etmemiş olmaları ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın açıklamaları oldukça önemli. Türkiye’de uzun zamandır ilk kez bir siyasi parti şemsiyesi altındaki seçilmiş siyasetçiler, ülkedeki tartışılmaz otoriteye çok açıkça “meydan okuyorlar”. Bu her iki taraf açısından da ilginç bir oyun haline geldi. Bir taraf gücü meydan okuyarak risk alıyor, diğer taraf ise gücünü test ettirerek risk alıyor. Bu risk oyununun nereye varacağını merakla izliyorum. ************

En güçlü Bahçeli

ZAMAN zaman yazılarımda Devlet Bahçeli’nin şu anda Türkiye’deki en güçlü politik figür, en güçlü siyasi parti lideri olduğunu yazıyorum. Bazı okurlar ve siyasetçiler buna tepki gösteriyor. Ben ise haklı olduğumu düşünüyorum. Devlet Bahçeli, Ecevit’in Başbakanlığı döneminde koalisyon ortağı iken dahi bu denli etkili ve güçlü değildi. Bugün ise güçlü ve etkili. En basit örneği şu: YÖK Başkanı yeni üniversiteye giriş sınav sistemini açıklıyor. Ertesi gün Bahçeli, “Üniversiteye sınavsız girilsin. Biz buna karşıyız” diyor. Hükümetten gelen açıklama şu oluyor: “Konuyu değerlendireceğiz.” Bahçeli’nin söylediği her şey, iktidar açısından değerlendirilmeye değer, hatta değerlendirilmesi çok zorunlu hale geliyor. Kürt politikasını Bahçeli belirliyor, Kuzey Irak politikasını Bahçeli belirliyor. Hatta Türkiye’de referandum sürecinin başlamasını ve Türkiye’nin sistem değişikliğini bile Bahçeli belirliyor. Buna itiraz eden varsa bunu daha güçlü birini örnek göstersin. ************

NE ZAMAN ADAM OLURUZ ?

Görünen köyü gösteren kılavuza kızmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Adalet
Köşe Yazıları
Adalet

Fatih Altaylı

Aralık 1, 2025

Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil" görseli
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Özer Atik"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:22 Bir günü nasıl geçiyor? 05:04 Müzik ile arası nasıl? 15:23 Şarkılarını nasıl yapıyor? 18:24 Yalçın Turan hayatına ne kattı? 20:08 Yaptığı programlarda etkilendikleri neydi? 23:37 Seyircide eskiden yeniye ruh hali değişiyor mu? 24:54 Yapay zekaya bakış açısı nedir? 30:36 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 14, 2025
"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Oğuz Yenihayat"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:20 Bir günü nasıl geçiyor? 01:00 Kendi işini nasıl tanımlıyor? 06:43 Başına tuhaf şeyler geliyor mu? 08:50 Bir yeri beğenme kriterleri nelerdir? 13:27 Türkiye'ye ait olan ve tüm dünyanın bilmesini istediği neler var? 16:50 Türkiye'yi gezerken onu en çok şaşırtan ne oldu? 19:30 Türk ve Yunan mutfakları arasındaki rekabet hakkında ne düşünüyor? 21:06 Yurt dışına giderken yanında Türkiye'den ne götürüyor? 23:06 Yılbaşında yiyebileceğimiz öneriler listesi 27:28 Yemek konusunda bir yerin iyi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? 31:16 Gıdaların pahalılığı hakkında ne düşünüyor? 35:15 Türkiye'deki ve yurtdışındaki sokak lezzetleri arasında nasıl farklar var? 36:11 Sokak lezzetlerinde Türkiye'yi nasıl buluyor? 39:00 Türk mutfağı ve kültürünün sosyal medya üzerinden tanıtımları 42:00 Yemek sektöründeki güvensizlik ve denetimsizlik 42:36 İçerikleri hangi kanallardan takip edilebilir? 43:45 Türkiye'de asla unutamadığı lezzetler 46:00 Yurtdışından misafirleri gelse yemek için nerelere götürür? 50:20 Yapmayı düşündüğü başka ne tür projeler var? 52:03 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 7, 2025
Fatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan görseli
FatihAltaylı
YouTube
Videolar yorumluyorFatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç SağkanTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 5, 2025