İstanbul 16°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Dur demek az gelir

detail banner reklam

Dur demek az gelir

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ekim 25, 2017

Yazı İçeriği

  • Dur demek az gelir

Dur demek az gelir

BUNDAN 5 yıl kadar önce Habertürk Gazetesi’nde “Ron Mueck” başlıklı bir yazım yayınlandı. “Habertürk’ün Taksim’deki merkez binasını inşa ederken, bir yandan da bu güzel binaya yakışır bir sanat eserini binanın önüne veya girişine koymak üzere arayış içindeydik. Benim ilk aklıma gelen Ron Mueck olmuştu. Tanır mısınız bilmem ama bizim hiperrealist ressamımız Taner Ceylan ne ise Ron Mueck de onun heykeldeki karşılığıdır. İnanılmaz derecede realist ama boyut olarak sürreal heykelleri vardır. Ve bu heykeller beni her zaman çok etkilemiştir. Aslına bakarsanız Ron Mueck bir heykeltıraş falan da değil. Adam bizim meslektaş. Yani yarı meslektaş. Asıl işi televizyonculuk. Avustralyalı sanatçının hayattaki ilk işi televizyonda sanat yönetmenliği ve bir çocuk programında yer alan kuklaları yapmak. Ancak bu arada ‘amatör’ olarak, bir yandan da farklı materyalleri kullanarak heykel yapmaya başlıyor ve heykelleriyle devrim yaratıyor. Yeteneğini fark edince ilk işi Londra’ya taşınmak oluyor ve ardından yıldızı parlıyor. Pek çok kişisel sergi, dünyanın en önemli özel koleksiyonlarında yer alan eserler ve müzelere giren heykellerle bugün en aranan ve kolay kolay ulaşılamayan heykeltıraşlardan biri haline geliyor.” Bu eski yazımı niye koydum biliyor musunuz? Çünkü, bir grup hastalıklı ruhun saldırısına uğrayan Abdülmecid Efendi Köşkü’nde sergilenen eserler arasında, Ron Mueck’in de bir heykeli vardı. Ömer Koç koleksiyonunda gıpta ettiğim eserlerden biri olan bu heykel de saldırıya uğrayan eserler arasında. Ve Nişantaşı’na taşınınca “rafine”, üç beş aydınla tanışınca “entel”, patronla tavla oynayınca “zengin” olduğunu zanneden biri, Abdülmecid Köşkü’nde sergilenen eserler için “Üryanlığın yalın ve müstekreh vurgusu”, “Sevimsiz, irite edici, rahatsız edici, kusturucu, anlamsız, bağlamsız, amaçsız”, “Bir gazete köşesinde yayınlanmayacak kadar berbat” diye yazma “HADSİZLİĞİNİ” gösterdi. Bu kafanın, “Tükürürüm böyle sanatın” içine diyen kafadan hiçbir farkı yoktur. Cehaletin, sonradan bile görememişliğin, ezikliğin ve hadsiz ukalalığın “köşe kapmış” halidir. Bilmediğin, anlamadığın konuda ahkâm kesmenin dayanılmaz zavallılığıdır. Böyle bir sergi, anlamasanız bile susmanızı, biraz anlıyorsanız “Bu ülkede bunlar da var” diye teşekkür etmenizi gerektirir. Ötesini yapanın bir eşini bulup çifte koşmak gerekir. Bu denli “kendini bilmezliğe” “Dur” demek az gelir. Ancak “Çüşşş” denebilir. **************

O KÖŞKÜN DEDENLE ALAKASI YOK KIZIM 

GELELİM, kendini sultan ilan eden, küçük hanımın iddialarına. “Dedemin mülkü” dediği Abdülmecid Efendi Köşkü’nün, dedesi olduğu iddiasındaki Sultan Abdülhamid ile hiçbir alakası yoktur. Köşkü yaptıran ve ilk sahibi Mısır Hıdivi İsmail Paşa’dır. Bildiğim kadarıyla Sanayii Nefise Mektebi’nin mimarlık bölümünün de kurucusu olan mimar Vallaury’ye yaptırılmıştır. Köşk daha sonra Hıdiv İsmail Paşa’nın vârisi İbrahim Paşa’ya geçmiş, Halife Abdülmecid Efendi tarafından İbrahim Paşa’dan satın alınmıştır. Halife, binayı tamir ve restore ettikten sonra bir süre kullanmıştır. Daha sonra Köşk, Yapı Kredi Bankası tarafından satın alınmış, Mehmet Emin Karamehmet’in ve bankanın özel davetlerine ev sahipliği yapmıştır. Yapı Kredi Bankası’nın satışıyla birlikte Koç Grubu’na geçmiş ve yeniden çok iyi bir şekilde restore edilmiştir. Memleketteki tüm emlakı dedesinin malı zanneden küçük hanıma duyurulur. **************

SUUDİ ARABİSTAN’DAN HATIRLATMA 

SUUDİ Arabistan’ın “ilerici” prensi, ülkenin “ılımlı İslam”a döneceğini açıkladı. Kadınlara otomobil kullanma yasağının kaldırılması galiba bunun ilk adımı. Sonraki adımlar ne olur bilmiyorum ama anladığım kadarıyla Suudiler “ılımlı İslam”ın ya da “İslam’la modern yaşamın” ne olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Bu nedensiz değil. Yakın zamana kadar Türkiye, “İslam’la beraber demokrasinin” bir arada yaşayabileceğinin örneği, İslami modern bir toplumun olabileceğinin kanıtı olarak tüm dünyadan ama özellikle de İslam ülkelerinin halklarından büyük takdir görüyordu. “Örnek İslam ülkesiydi”, kıblesi Mekke olan İslam dünyasının bir anlamda sosyal ve sayısal anlamda 2. “kıblesi” gibiydi. O haliyle Türkiye çok değerli, çok önemli ve çok örnekti. Şimdi Türkiye o alandan yavaş yavaş çekildiğini hissettiriyor. Ve bunun değerini anlayan Suudi Arabistan o yola girmek istiyor. Elbette ki asla Türkiye olamazlar, elbette ki Türkiye gibi modern ve demokratik bir İslam’a geçemezler. Ama en azından bize “geçmişteki duruşumuzun” ne kadar önemli ve örnek alınası olduğunu hatırlatabilirler. **************

HAP, HUP, AGOP 

OKUL servislerinde yaşanan rezaletleri sona erdirmek için 4 bakanlığın bir araya gelmesi bana bir hikâyeyi hatırlattı. “Varlıklı bir Ermeni olan Agop’un iki eşi ve iki evi vardır. Eşlerinden birinin adı Hap, diğerininki ise Hup’tur. Agop bazen birinde, bazen diğerinde kalmaktadır ve iki eş de birbirinden haberdardır. Bir gece Agop meyhaneden eve dönerken, açık bir kapaktan kanalizsyona düşer. Uzun süre sesini duyuramaz, kaybolduğunu fark eden de olmaz. Agop kanalizasyonda gırtlağa kadar batık vaziyette şöyle der: Hap der ki, Hup’tadır; Hup der ki, Hap’tadır. Bilmezler ki, Agop gırtlağa kadar b.k’tadır.” Servis meselesine 4 bakanlığın birden bakacak olması bana nedense bu hikâyeyi anımsattı. **************

TİMUR’UN EŞEĞİ 

BUGÜN niyeyse fıkra anlatasım geldi. Timur ile Nasreddin Hoca anlaşırlar. Nasreddin, Timur’un eşeğine 3 yıl içinde konuşmayı öğretecektir. Eğer öğretemezse kellesi alınacaktır. Bu iş için Timur, Nasreddin Hoca’ya 2 bin altını peşin ödeyecektir. Timur gidince Akşehirliler Nasreddin Hoca’nın etrafını sararlar. “Hoca, eşek konuşmayı öğrenir mi hiç. Gitti senin kelle” diye. Hoca rahatça yanıt verir: “3 seneye ya ben ölürüm, ya Timur ölür, ya eşek ölür. Ama 2 bin altını peşin aldım, keyifle yerim.” Bu fıkra da nereden çıktı demeyin. Vardır bir hikmeti... **************

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Şöhret arttıkça had azalmadığı zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025