İstanbul 18°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Şarbon

detail banner reklam

Şarbon

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Eylül 4, 2018

Yazı İçeriği

  • Şarbon

Şarbon

20 gündür yurtdışındaydım. Söylemiştim zaten. Memleket hasreti ile döndüm. Türkiye dışında stres yok, kavga yok, gürültü yok ama galiba biz buna alışmışız. Stressiz, kavgasız, gürültüsüz, eysiz, heysiz memleketler bizi açmıyor. Neyse, döndük ve tabii her Türk gibi özlediğimiz şeyler arasında kebap da var. Kebap varsa, şarbon da var. En yakın dostum kebapçısı olunca aradım, “Ali’cim kebap çeker canımız ama şarbon marbon ev ahalisi hafiften ürküyor” “Ne şarbonu abi. Bizimkisi kuzudan. Üstelik de yerli et. Şarbon yok, olsa olsa ocaktan bulaşmış karbon olur” Akşam da Teke Tek’te konuğum Türkiye’nin bu alandaki en önemli üç ismi. Onlara sordum haliyle bu şarbon meselesi nedir, tehlikeli midir diye! Yanıtlar şöyle: 1- Türkiye’de her yıl 150 kadar şarbon vakası görülür. Özellikle İç Anadolu’da. Şu anda bu sayının üzerinde bir durum yok. 2- Hastanelerde şarbon teşhisi ile yatan 20 kadar hasta var tespit edilen. Ancak bunların tamamı deri şarbonu denilen türden. Yani tehlikeli değil. Vaktinde tespit edilir ve tedavi uygulanırsa ölümcül değil. 3- Şarbonun üç türü var: Deriden temasla bulaşan deri şarbonu. Virüs uzun süre hayatta kalabiliyor ve temasla bulaşabiliyor. ABD’de bir müzisyene çaldığı davulun derisinden bulaşmış. Her yıl Türkiye’de görülen bir hastalık. Tedavisi uzun ama mümkün. Et yemekle bulaşan bağırsak şarbonu. Daha tehlikeli ama virüsü çok dayanaklı değil.  Genelde mide asitleri tarafından yok ediliyor. Pek azı bağırsağa kadar ilerleyip şarbona neden olabiliyor. Tedavi edilebilir. En tehlikeli tür ise solunum yoluyla bulaşabilen şarbon sporları. Genelde biyolojik saldırılarda kullanılan bir tür. Çok ölümcül ve çok kolay yayılabiliyor. Ancak Türkiye’de görülmüş değil. 4- Şarbondan korkmaya gerek yok. Et iyi pişirildiği anda şarbon virüsü ölüyor ve zarar veremiyor. Ancak az pişmiş etlerin iç kısmında kalabiliyor. 5- Şarbondan korkuyorsanız, şimdilik yememeniz gereken tek şey çiğköfte. Çünkü pişmemiş ette hayatiyetini sürdürüyor. Ve bulaşıyor. Etsiz çiğköfte yiyebilirsiniz. 6- Şansa bakın ki, Sağlık Bakan yardımcısı yıllarını şarbonla mücadeleye vermiş bir hekim ve bu konuda Türkiye’deki en tecrübeli isim. Yani paniklemeye gerek yok ama şarbonlu ithal etlerin Türkiye’ye nasıl girdiğini soruşturmaya gerek var. * * *

İbrahimoviç’i bilir misin Sevilay

Sevilay Yılman hanımefendi şiddetle itiraz etmiş. İtiraz edeceğine şiddetli düşünüp yazdığını bir daha okusaymış iyi edermiş. O konuda haklıyım ve tartışmam. Bir kadına cinsel göndermeler veya hayat tarzı üzerinden eleştiri yapamazsınız. Cinsiyetçiliktir. Ayıptır. Malatyalılara hakaret edildiği iddiasına gelince. Dünya’da kendine en aşık, en megaloman, en narsist kişi kimdir diye soracak olursanız, futbolcu Zlatan İbrahimoviç  zannederim ilk beşe girer. Peki Didem Soydan’ın söylediği “Bir kızı Malatya’dan çıkarabilirsiniz ama Malatya’yı kızın içinden çıkaramazsınız” sözünün telif hakkı kime aittir biliyor musunuz? İşte o kendine ayık, megaloman Zlatan İbrahimoviç’e. İbrahimoviç yıllar önce kendisine yönelik eleştiriler karşısında şöyle demişti: “ You can take a kid out of Rosengard but you can never take Rosengard out of that kid” Yani Türçe meali şu: “Bir çocuğu Rosengard’dan çıkarabilirsiniz ama o çocuğun içinden Rosengard’ı asla çıkaramazsınız” İbrahimoviç bu sözü kendisi ile ilgili bir belgeselde, Malmö’de bir köprünün üzerinde söylemişti. Rosengard ise İbrahimoviç’in doğduğu yerdi ve Malmö’de Bosnalı, Oraklı, Afgan göçmenlerin oturduğu bir kenar mahellenin adıydı. Peki İbrahimoviç bu sözü kendine ve Rosangardlılara hakaret etmek için mi söylemişti? Tabii Sevilay Yılman muhtemelen bu yazdıklarımı ilk defa duyuyor olacak. Ayıp değil. Herkes her şeyi bilecek diye bir şey yok. Ama önemli olan herkes her şeyi bilmediğini bilecek. * * *

Bir telefonluk canı olan duvar

Türkiye’de en muhalif, bugünkü iktidara en eleştirel yaklaşan, bunu en büyük cesaretle söyleyen, en tavizsiz sanatçı kim diye sorsanız, siyaseti ve medyayı takip eden herkesin ilk söyleyeceği isin muhtemelen “Fazıl Say” olacaktı. O yüzden de konserleri engellenmiş, iş yapması imkansız hale getirilmiş sanatına saygı duyanlar tu kaka ilan edilmiş bir noktadaydı Fasıl Say. Ne zaman kadar? Sevgili annesini kaybettiği güne kadar. O gün şöyle bir şey oldu biliyorsunuz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fazıl Say’ı aradı, başsağlığı diledi, bir kaç güzel cümle etti. Sonra ne oldu? Fazıl Say’ın tavrı değişti. Daha anlayışlı, daha az eleştirel, daha anlamaya çalışır bir kişiliğe dönüştü. Muhalefetinden ödün vermeyecek belki ama daha bir anlama gayreti içinde ve daha bir kucaklayıcı olacak belli ki! Diğer yandan Fazıl Say’a saydıran mahalleden de Say’a yönelik olumlu cümleler anında gelmeye başladı. Neymiş o zaman! Bizim çok sert, çok kalın ve çok yüksek ve çok yıkılmaz zannettiğimiz “Mahallelerarası duvarın” bir telefonluk canı varmış. Bu kadar basit., bu kadar kolay yıkılan bir duvarmış bu. Ama tabii önemli olan o telefonu kimin kaldırdığı, kimin açtığı. Bu duvarları bu kadar kolay yıkabilme gücüne sahip birinin o duvarları yıkacak kişi olması lazım. * * *

Yerli para iyi de

Ticaret yaptığımız ülkelerle dolar dışında bir para birimi ile alışveriş yapma fikri iyi fikir. Hiç bir itirazım olamaz. ABD’nin de değil, FED’in bağımlısı olmaktan kurtaracak bir durum. Keşke bu yönde uluslararası bir kararlılık gelişse. Trump sayesinde gelişme ihtimali de var ancak zayıf. Türkiye bu konuda çok aktif. Özellikle bölgesel partnerleri ile ve yeni yakınlaştığı Dünya ile. Ancak ortada bir sorun var. Bu ülkeler ile yani Rusya ve Çin ile ticarette aleyhimize olan bir ticaret dengesizliği var. Alışverişlerimizde Rusya ile 1’e 6, Çin ile daha büyük bir fark söz konusu. Diyelim ki, Rusya’dan 117 milyar TL’lik ithalat yaptık. 2 milyar Rublelik de ihracat. Arada 9 milyar Rublelik ya da yaklaşık 90 milyar TL’lik bir fark olacak. Bu fark hangi para biriminden ödenecek! O rubleyi hangi piyasadan, hangi para birimi ile temin edeceğiz! * * *

Honda meselesi

Pazar günü Honda Civic ile ilgili bir sürüş izlenimleri yazısı yazdım. Bir önceki Honda’yı beğenmemiştim ama bunu beğendim. Son bir kaç yılda Honda satın alıp mağdur olan okuyucular çok kızdı. “Sen bizim neler yaşadığımızı biliyor musun?” diye. Honda’larda C sütunun nedene belirsiz bir çökme olduğunu, firmanın bu çökmeden ötürü sorumluluk almaktan kaçtığını, tüketicileri çok ağır mağdur ettiğini hatta bu konuda doğru olmayan açıklamalar yaptığını biliyorum. Çünkü Türk medyasında bunu yazan galiba tek kişi ben oldum. Honda’nın bu ayıbı sürüyor ve sürecek gibi. İlgili bakanlık da tüketici mahkemeleri de tüketicilerin çığ gibi şikayetlerini duymazdan geliyor ve mesele kapatılıyor. Onun da farkındayım. Honda da süreçle ilgili olarak tatminkar bir açıklama yapmıyor ama bir üretim hatası olduğu çok açık gibi duruyor. Bu ayrı. Ama benim yeni Honda’yı bir otomobil olarak beğenmemle bunun bir ilgisi yok. Elma ile armudu karıştırmamak gerek. * * *

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kendi bacağından asılanların sürüler değil koyunlar olduğunu anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025