İstanbul 16°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Bir açıklama çok mu zor!

detail banner reklam

Bir açıklama çok mu zor!

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Eylül 8, 2018

Yazı İçeriği

  • Bir açıklama çok mu zor!

Bir açıklama çok mu zor!

Sevilay Yılman’ın bir yazısı üzerinden abuk sabuk yakıştırmalar yapılıyor Habertürk’e. Ciddiye alınır tarafı yok. Neymiş, Yılman “Dondurmada bile şarbon tehlikesi varmış” diye yazmış. Yazar tabii, ortalıkta tevatürün bini bir para. Ben de bir kaç gün önce Türkiye’de mikrobiyoloji konusundaki en önemli 3 uzmanla konuştum Şarbon’u. Enfeksiyon Hastalıkları Derneği başkanı Mehmet Ceyhan’a, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği başkanı Prof. Önder Ergönül’e ve Türk Klinik Mikrobiyoloji Derneği Erişkin Bağışıklanması Çalışma Grubu Başkanı Prof. Esin Şenol’a sordum. Bu hastalığın insanlar üzerindeki etkisini konuştum. Evet şarbon veterinerlerin konusu ama insana bulaşırsa bu hekimler bakıyor konuya. Prof. Ceyhan kendi hastanelerinde 4 hastanın olduğunu, ülke genelinde 20 kadar vaka olduğunu bir kısmının tedavilerine başlanıp taburcu edildiklerini, bir kısmının ise hala hastanelerde yattığını söyledi. “Bu deri şarbonu. Solunum yoluyla bulaşan şarbon gibi öldürücü değil ama uzun bir tedavisi var” dediler. Tehlikesinin ortamlarda yıllarca hayatta kalabilen bir bakteri olduğunu, ABD’de bir müzisyene çaldığı davulun derisinden bile bulaştığını anlattılar. Ben de bu konuşmalardan sonra şu anda korkulacak kadar vahim bir durum yok diye yazmıştım Sevilay Yılman’dan günler önce. Haberciliği tek bir kriter üzerinden yapanların bunları anlaması kolay değil elbet. Ancak gerek Sağlık, gerekse Tarım Bakanlıklarının bu konuda meydanı boş bıraktıklarını düşünüyorum. Çünkü özellikle sosyal medya üzerinden türlü tevatür yürüyor. Ve hiçbir resmi, güvenilir, akla hitap eden açıklama devlet tarafından gelmiyor. Mesela, “İstanbul’da Ahırkapı açıklarında Brezilya’dan gelen büyükbaş hayvan yüklü bir gemide binlerce hayvan telef oluyormuş ve ölen hayvanlar denize atılıyormuş” diye bir bilgi döndürülüp duruyor! Doğru mu değil mi? Bir kişi de açıklama yapmıyor. Gazetecilik de öldüğü için bir haber merkezi bir tekneye binip bu geminin yanına gitmiyor. İl Sağlık müdürlüğünden de, İl Tarım müdürlüğünden de bir açıklama, bir bilgilendirme gelmiyor. Hal böyle olunca da Şarbon sosyal medya üzerinden yalıyor. Haliyle herkes ürküyor. Vatandaşın tedirginliği haber yapmak ise “Karşıtlık” oluveriyor. ***

Yanlış mı anlattım acaba?

Dünkü Esad yazım biraz yanlış anlaşıldı anladığım kadarıyla. Ben “Türkiye Esad’la görüşmemelidir” diye bir cümle etmedim. Tam aksine görüşülmeli diye çok yazdım konuştum. Erdoğan’ın Başbakanlığı sırasında Esad’la görüşen CHP heyetine kızgınlığını ifade ederken, kendisine bizzat “Bir gün Esad’la konuşmak zorunda kalırsak CHP’nin böyle bir arka kapı açmış olması Türkiye için iyi değil mi?” diyen tek kişiyim. Benim dediğim şu: “Türkiye’nin Esad’la görüşmesi mülteci sorununu çözmez. Çünkü Türkiye, Esad’la uzlaşsa bile bu mülteciler Esad korkusu nedeniyle asla geri dönmezler” Çünkü demokratik ve insan haklarına saygılı olmayan bir Suriye’de Esad’ın kendilerinden intikam almasından korkarlar.” Suriye’nin iç yapısını bilmeden, “Ne var canım barış gelir onlar da döner” demek bilgisizliktir. Benim söylediğim budur. ***

Balık bile dövize bağlı

Kocaman Balıkçılık’ın patronu Osman Kocaman uğradı önceki gün. Bloomberg HT’de bir programa gelmiş. Sonra da bana uğramış. Mektebi Sultani’den 45 yıllık arkadaşım. Dünyanın dört denizinde balıkçılık yapar. Balık yetiştirir. Üretiminin yüzde 90’ını da ihraç eder. Gelince takıldım, “Hadi iyisiniz. Dolar yükseliyor. İhracatçılar köşeyi dönecek” Acı acı güldü. “Uzaktan öyle görünüyor değil mi” diyerek. Sonra da anlattı: “Denizlerimizde balık falan kalmadı. Artık dünyanın dört bir yanında, Fas’ta, Tunus’ta hatta Libya’da avlanıyoruz. Moritanya’ya da balıkçılık yapıyoruz. Bu ülkelerde kota satın alıyoruz. Orada yakaladığımız orkinosları getirip Türkiye’de büyütüp yağlandırıyor Japonya’ya satıyoruz. “ “Eee, daha ne istiyorsun” Devam etti: “Kotalar için döviz ödüyoruz. Çiftliklerde beslediğimiz balıkların yeminin yüzde 80’i yurt dışından geliyor, dövizle alıyoruz. ÖTV’siz mazotumuzun litresi 5 TL olmuş. Dışardan bakarsan ihracatçıyız. Ama aslında katma değer olarak bakarsan yüzde 15 civarında bir katma değer yaratıyoruz. 100 dolarlık ihracat yapmak için 85 dolarlık ithalat yapıyoruz. “ Bunu niye aktarıyorum size. Türkiye’nin ihracatta ithalata ne kadar bağımlı olduğunu anlayın diye. Balıkçılıkta bile durum buysa gerisini siz düşünün. ***

Tavuk farklı mı?

Bir nebze daha ucuz et yememizi sağlayan tavukçuluk sektörünün devleri peş peşe batıyorlar. Büyük bölümünün zor durumda olduğunu biliyoruz, duyuyoruz. Son olarak Banvit’in batmaktan kurtuluşu Brezilyalı bir firmaya satmakta bulduğu yazıldı. Peki niye düşündünüz mü? Çok basit. İthalata bağımlılıktan. Türkiye’de tavuk yemi bile dışardan geliyor. Kurlar yükselmeye başladığı anda, tavukçular zor duruma düşüyor. “Peki yabancı niye aldı?” diyeceksiniz. Çünkü Banvit’i alan Banvit’in Brezilyalı tavuk yemi tedarikçisi. Anladınız mı vahameti… ***

İdlib kaygısı

Tahran’daki zirve yakın dönemde sınırımızda olabilecekler ile ilgili olarak beni karamsarlığa sürükledi. Bir yanda Esad’la sonuna kadar iş birliğinde kararlı görünen Rusya ve İran. Hemen aralarında onlarla aynı masada olarak bu sorunu çözmek isteyen ama Esad’ı asla ülkenin başında görmek istemeyen ve Suriye’nin asıl kaybedeni Türkiye. Zaten imkansıza yakın bir birliktelik ama bir şekilde sürdürülüyor. Bu büyük başarı. Ancak toplantı sonunda su yüzüne çıkan derin fikir ayrılığı İdlib’de istemediğimiz şeylerin olabileceğine ilişkin derin bir kaygıyı beraberinde getiriyor. ***

First Lady’den mail

Trump’ın yakınından olduğu anlaşılan birilerinin New York Times’e yazdığı makale ABD’de kıyamet koparırken, olağan şüpheliler listesi de yayınlanıyor. Ülkeleri yönetenler toplumun bir bölümü tarafından garip karşılanan işler yapmaya başlayınca böyle şeyler olur. Yöneten öfkeli ve laf anlamaz biri ise ona yakın kişilerin gelecek açısından kendini güvenceye almak için bu nevi şeyler yazıp söylemesi normaldir. Bu makale NYT’a gönderilmeden bir süre önce bizim Serdar Turgut, Başkan’ın eşi Melania Trump’ın başkana bayrak açtığı şeklinde anlaşılabilecek bir yazı kaleme aldı. Serdar’ın yazısından bir gün önce ise Melania Trump’tan gelen bir mail düşmüştü posta kutuma. Serdar’ın söylediğinin tam aksine kocasına büyük haksızlıklar yapıldığını, medyanın ve muhalefetin kocasına haksızlıklar yaptığını anlatan bir metin. Bir yanda First Lady’nin kocasına tepkili olduğu haberleri, bir yanda böyle bir metin. Ve doğrudan doğruya Trump’ın kendi özel ofisinden yollanmış. Ya yazılanlar doğru değil ya da Melania Trump şu anda Trump’ın rehinesi. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Teslim olmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025