İstanbul 18°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Sosyal yardım ve evlilik

detail banner reklam

Sosyal yardım ve evlilik

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ekim 26, 2018

Yazı İçeriği

  • Sosyal yardım ve evlilik

Sosyal yardım ve evlilik

Geçtiğimiz günlerde “Son Başbakan”, şimdinin TBMM Başkanı Binali Yıldırım, sosyal yardımlar konusunda bir espri yaptı. Sosyal yardımlarda dozu kaçırmamak gerektiğini anlatmak isteyen Yıldırım, bir adamın kendisine “Kadınlara çok para dağıtıyorsunuz. Bu yüzden bizimle evlenmek istemiyorlar” diye şikayet ettiğini aktardı. Binali Yıldırım’a gerçekten böyle bir şikayet geldi mi bilmiyorum ama birkaç yıl önce TRT’nin Kürtçe televizyonunda böyle bir sohbet yaşandığını hatırlıyorum. TRT muhabiri Güneydoğu’da bir mezrada yaşlıca bir adamla röportaj yapıyordu. Adam eşinin öldüğünü, çok yalnız olduğunu anlatıp yakınırken, muhabir “Amca senin çocukların seni niye yeniden evlendirmiyor” gibisinden bir sual sordu. Amca çok sinirlerdi dönemin Başbakanını kastederek, “Teyyip yüzünden. Garilara para dağıti, parası olan garilar da bize bakmii” demiş, bizi epey güldürmüştü. Meselenin bu tarafını bilemem ama sosyal yardım adı altında, çeşitli vesile ya da bahanelerle dağıtılan paraların nasıl bir mesele olduğunu geçenlerde Anadolu’nun farklı yerlerinde üretim tesisleri olan bir işadamı anlattı. İşadamının anlattığına göre Anadolu’nun pek çok yerindeki tesisleri için eleman bulmakta zorlanıyorlarmış. Nedenini şöyle özetledi: “Tesislerimizde çalışacak adam arıyoruz. Duyuruyoruz. Çok başvuru oluyor. Çalışmak isteyenler başvuruyor. Çok yüksek beklentimiz yok. Yöneticileri zaten merkezden işe alıp yolluyoruz, yerelde nitelikli eleman varsa alıyoruz. Ama genelde yok. Asıl sorun işçi alımında. Başvuruyu yapan eleman adayı ile görüşüyoruz. Genelde vasıfsız elemanlar ama zaten iş içinde eğiteceğimiz ve basit işler için geliyorlar. Maaşta anlaşmak sorun olmuyor. Asgari ücret veya üzerinde bir maaş söz konusu olan. Ancak sorun sonrasında. İşe başvurunlar kadrolu eleman olmak istemiyor. 'Kadro istemiyoruz. Maaşımızı açıktan verin’ diyorlar. Bir şirket olduğumuzu, kayıt dışı eleman çalıştıramayacağımızı, bunun mümkün olmadığını söylediğimiz zaman işe girmekten vazgeçiyorlar. Çünkü işe girerlerse, sosyal yardımları kesilecek. Emin olun Suriyeliler olmasa Anadolu’daki pek çok tesisimizde çalıştıracak adam bulamayacağız.” Bu orta ölçekli bir sanayicinin anlattığı durum. Sosyal yardım meselesine evlenecek kadın bulamayan amcanın gözüyle bakmak eğlenceli olabilir. Ama istihdam gözüyle bakıldığında o kadar da komik görünmüyor. ***

Ne kırmızı çizgiler duyduk, zaten yoktular

Neredeyse bu mesleğe başladığımdan beri siyasetçilerimizi, devlet adamlarımızı, bakanlarımızı dinlerken en çok duyduğum kelimelerden biri “kırmızı çizgi”dir. Gençliğimde bu sözcüğü çok ciddiye alır, önemser ve kulak kesilirdim. Önemli bir şey olduğunu, ülkemizin, milletimizin geleceği ile ilgili çok kritik bir meseleye parmak basıldığını düşünürdüm. Gençlik işte. Sonra anladım ki, bizim memlekette bundan daha boş bir laf yok. Ne kırmızı çizgiler duyduk Zaten yoktular Desem acaba şairden fazla mı etkilenmiş olurum. Ama durum tam da budur. Hadi hatırladıklarımızı beraber sayalım. - Irak’ın toprak bütünlüğü kırmızı çizgimizdir. - K. Irak’ta bir Kürt devleti kırmızı çizgimizdir. - Ege’deki kayalıklar kırmızı çizgimizdir. - Üniter Irak kırmızı çizgimizdir. - Musul ve Kerkük kırmızı çizgimizdir. - Suriye’nin toprak bütünlüğü kırmızı çizgimizdir. - Fırat’ın batısı kırmızı çizgimizdir. - Süleyman Şah Türbesi kırmızı çizgimizdir. - Fırat’ın doğusu kırmızı çizgimizdir. - Doğu Kudüs kırmızı çizgimizdir. Kendimi bildim bileli tüm hükümetler kırmızı çizgilerden bahsetmiştir. Ben de defalarca “Kırmızılar pembe oluyor” diye yazmışımdır. Şimdilerde yine kırmızı çizgilerden bahsediliyor. Lütfen etmeyin. Konunun önemli olduğunu, oldu bittilere izin vermeye taraftar olmadığımızı, bunu engellemek için elimizden geleni yapacağımızı falan söyleyin, itirazım yok. Ama kırmızı çizgi deyip durmayın. Çünkü bizim kırmızı çizgiler kısa sürede renk değiştiriyor. Sonunda elinizde gökkuşağı gibi bir bayrak olacak. ***

FETÖ mağdurları niye hâlâ içerde

Af meselesi ile ilgili fikrimi biliyorsunuz. Aynen Erdoğan gibi düşündüğümü yıllardır yazarım. Meşhur Rahşan Affı söz konusu olduğu zaman da “Devlet kendine karşı işlenen suçları affeder ama vatandaşa karşı işlenen suçları affetme yetkisi yoktur. Sürekli aflar devlete karşı güveni ortadan kaldırır ve sonunda ihkakı hakkın yolunu açar” dedim hep. Şimdi de af denilince tüylerim diken diken oluyor. Ama bir konuda ciddi bir haksızlık olduğunu ve bunun giderilmesi gerektiğini düşünüyorum. Şimdilerde FETÖ olarak adlandırılan Fetullahçı çetenin Türk yargısına ve hatta Türkiye’deki her şeye egemen olduğu dönemde bu grup aleyhine konuşmak önemli bir suç teşkil ediyordu. Bırakın hakareti “Feto” diyenler bile yargı karşısına çıkarılıyor, akıl dışı cezalara çarptırılıyordu. Biliyor musunuz ki, bugün hâlâ cezaevlerinde Fetullah Gülen aleyhine konuştuğu için Gülen’e sözde hakaret ettiği için yatan pek çok kişi var. Herkes kandırılırken kandırılmamış olan bu kişiler için bir af değil ama bir yasa değişikliğine gerek var. ***

Kamu etmeyecek mi?

Enflasyona karşı yürütülen seferberlikte özel sektörün attığı adımlar ciddiyetle takip ediliyor. O kadar ki, polis ve zabıta marifetiyle market denetimleri bile yapılıyor. Özel sektör kuruluşları da ister korkudan, ister inandıkları için bu mücadeleye uymaya çabalıyorlar. İyi de özel sektörden bu çabayı ve bu özveriyi talep eden devlet ya da kamu kuruluşları bu mücadeleye aynı oranda destek veriyor mu? Pek zannetmiyorum. Çünkü kamunun sağladığı mal ve hizmetlerde yüzde 10’luk bir indirime pek rastlamadım. Tam aksine, ciddi bindirimler var. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kamunun maaş artış oranları, vergi artış oranlarının altında kalmadığı zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 02:00 Neden eskisi gibi insanlar birbirleriyle konuşmuyor? 05:30 Aşkta zamanla değişen bir şeyler oldu mu? 07:43 Sonsuz aşk diye bir şey var mı? 10:44 Bir üroloji doktorunun günü nasıl geçer? 12:44 Kitabın ismi "Konuşulmayan Erkeklik" nereden geliyor? 15:53 İnsanların üroloji hastalıklarına karşı bir korkusu var mı? 18:35 Bizim kültürümüzde cinsel kimlik nasıl inşa ediliyor? 21:45 Kadınların ve erkeklerin rolleri arasında bir dengesizlik var mı? 24:06 Sosyal medya insanı yalnızlaştırıyor mu? 27:32 İnsan olarak kusurlarımızı nasıl anlayacağız? 31:00 Sadece iletişimsizlikten kaynaklı biten ilişkiler 32:25 Sosyal medyanın mukayese etkisi doğru mu? 35:05 Kadınlar ve erkekler birbirlerinin en çok nelerinden şikayetçi oluyorlar? 37:26 Andropoz ve menopoz kavramlarının gerçeği yansıtmadığı durumda ne yapmak lazım? 38:23 Bu konularda gençlerin bilgisi ve durumu nasıl? 42:14 HPV ile alakalı nasıl bir yol izlenmeli? 43:43 HPV hakkında genel bilgilendirme 46:39 Cinsel yolla artan hastalıkların sayısında bir artış var mı? 47:53 Hangi yaştan sonra insanlar üroloğa görünmeye başlamalı? 49:11 Ailelerin çocuklarına yaklaşımıyla ilgili ne gibi tavsiyeler verebilir? 50:39 Robotik fonksiyonlarının ilerlemesiyle tıpta insan elinin önemi azalıyor mu? 53:10 Kapanış
Kasım 16, 2025
"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Demet Sağıroğlu"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:39 Bir günü nasıl geçiyor? 02:05 Hikayesi olan şarkılar azaldı mı? 03:56 Hikayesi olan fakat farkedilmeyen şarkısı oldu mu? 04:41 Bir şarkı yazmaya nasıl başlıyor? 06:50 Geçmişte yaşadığı durumlar şarkı yazarken kendisini etkiliyor mu? 09:52 Magazin ile arasındaki mesafe 11:59 Şöhret kazandıktan sonra kalbinin kırıldığı olaylar oldu mu? 12:18 Yayınlamadığı eseleri 13:02 Cem Adrian ile yollarının kesişmesi 15:06 Özgüvenini nereden buluyor? 17:46 Arnavut Kaldırımı şarkısı 21:39 Kınalı Bebek şarkısı 23:40 Günümüz müziklerini nasıl buluyor? 24:27 Bugünkü imkanlar 90'larda olsaydı müzik dünyası nasıl olurdu? 26:19 Yapay zeka ve müzik ilişkisi ile ilgili ne düşünüyor? 27:24 Dinleyiciye ulaşmak günümüzde daha mı kolay? 31:12 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 9, 2025
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025