İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Dini değil siyasi karşıtlık!

detail banner reklam

Dini değil siyasi karşıtlık!

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Aralık 9, 2018

Yazı İçeriği

  • Dini değil siyasi karşıtlık!

Dini değil siyasi karşıtlık!

Oda TV yazarı Rafael Sadi, bir televizyon dizisindeki Yahudi sembollerini anlattığı ilginç yazısında Türkiye’de Yahudi karşıtlığının arttığını iddia etmiş. Bu iddiasını hangi somut gerekçeye dayandırdı bilmiyorum. Ancak iddiasında çok haklı olduğunu zannetmiyorum. Türkiye’de elbette Yahudilik karşıtı bazı kesimler var. Ancak bunların sayısında artış olduğuna dair bir veri görmedim. Zannederim Sadi “İsrail karşıtlığı” ile “Yahudi karşıtlığını” birbirine karıştırmış vaziyette. Evet, bence de Türkiye’de İsrail karşıtlığında bir artış var. Ancak bunun 'Din’ ile 'İman'la bir alâkası yok. Bu karşıtlığın artma nedeni Yahudi inancı değil, İsrail’in son yıllardaki yönetim biçimi ve uyguladığı siyaset. İsrail bir süreden beri Türkiye’ye karşı düşmanca bir politika izliyor. Türkiye’nin Müslüman Kardeşlerle yakın olması, Hamas’la ilişkileri, Gazze’deki vahşette İsrail’e karşı en sert tepkiyi gösteren ülke olması, İran’la ilişkilerinin iyi olması, İran’a karşı yaptırımları delen ülke olması, İran’la nükleer anlaşmanın yapılmasında etkin rol oynaması, Katar’la yakın ilişkilerde bulunmamız gibi politikalarımız bunun altında yatan neden olabilir. Ancak Türk halkı İsrail’in Türkiye’ye karşı doğrudan cephe açtığını hissediyor. ABD’nin Suriye’deki varlığının arkasında İsrail’in olduğunu düşünüyor. Suudilerle el ele Türkiye’yi bölme çalışmaları yaptığını biliyor. PKK’yı da YPG’yi de İsrail’in desteklediğine inanıyor. İlişkilerin bu duruma gelmesinde kimin daha kabahatli olduğu, hangi ülkenin diğerinin çıkarlarına zarar vermeye başlayarak durumu bu hale getirdiği uzun uzun tartışılabilir. Ama gelinen nokta budur. İsrail’de bir Türkiye karşıtlığı, Türkiye’de ise bir İsrail karşıtlığı olduğu açık. Ama bu iki din arasındaki sorulardan değil, iki ülke arasındaki sorunlardan kaynaklanıyor. O yüzden de buna “Yahudi karşıtlığı” demek doğru değil. İsrail karşıtlığı demek ise çok daha doğru. Yahudi karşıtlığı meselesine gelince. Rafael Sadi bu konuda Avrupa’ya bakmalı. Avrupa’nın yüzlerce yıllık kültürel mirasının bir parçası olan Yahudi karşıtlığı giderek hortluyor. Asıl sorun, esas karşıtlık orada filizlenmeye başladı. Bu da hiç iyiye işaret değil. ***

Yayıncı değil yancı kuruluş

Cuma akşamı bir davete katılmak için dışardaydım ve Alanyaspor-Beşiktaş maçını izleyemedim. Sosyal medya üzerinden maçtaki bazı pozisyonlarla ilgili kafamda soru işaretleri ile eve geldiğimde televizyonu açtım ve şansıma Bein Sports kanalında maçın tartışmalı pozisyonları ele alınıyordu. Şanslı olduğumu düşündüm ve ekranın karşısına geçtim. Ve sonuna kadar izledim. Aaaa, o da ne! Maçın en çok tartışılan iki pozisyonu ekrana getirilmedi. Bunlardan biri Adriano’nun rakibine çok sert bir faul yaptığı pozisyon diğeri ise Vida’nın Alanyasporlu oyuncuyu ceza alanı içinde el ense ile yere indirdiği pozisyondu. Ve bu çok tartışılan iki pozisyon da Bein Sports ekranlarına getirilip, üzerinde tartışılmadı. Bunu görünce anladım ki, yıllardır “Yayıncı kuruluş” olarak bilinen Bein Sports artık “yancı kuruluş” olmuş. Federasyonun yancısı. Federasyonun kirli çamaşırlarını gizleme görevi Bein Sports’a verilmiş. Hayırlı olsun. ***

Paranoyanın böylesi

Hakikaten paranoyak, güvensiz bir millet olmuşuz. Dün bu eğitim sisteminden Nobel alacak bilim adamı bile çıkarmış olmamızın Türk mucizesi olduğunu yazdım. Bazı okurlar şöyle mailler atmışlar. “Tabii fırçayı yedin, o yüzden bu eğitim sisteminden Nobelli bilim adamı çıktı diyorsun.” Yuhhh! O yazıdan bu çıkarımı yapanlar gerçekten hasta bir ruha sahip olmalı. “Berbat bir sistemden bir şey çıkarsa ancak şansa çıkar” demek için fırça yemek mi lazım yoksa bunu diyene mi kızarlar! Gerçekten şuur kaybı var, gerçekten paranoya var. Bunu zaten biliyorduk da, teyit etmiş olduk. Bu arada ben eğitimdeki felaketleri yazarken bir gelişme oldu. Mescitsiz okul kalmayacakmış. Milli eğitimin sorunları sadece mescit açarak çözülecekse ne mutlu bize. Her okula iki tane açın. ***

Eski medya çalışanından hoşuma giden girişim

Bizim evde yemek yapma işi bana aittir. Hele yöneticilik görevlerim sona erip, sadece yazar ve programcı olduktan sonra kendimi iyiden iyiye yemek yapma işine verdim. İyi yemek yapmanın şartlarından biri de alışverişi yapmak. Eskiden beri alışverişi ben yaparım ama şimdilerde daha detaylı bir mutfak alışverişi yapıyorum. Bu yüzden de haftanın en az iki günü çarşı, pazar dolaşıyorum. Semt pazarları, manav, kasap, şarküteri, mandıra alışverişi. Yemek yapmayı sevdiğim için bu işten de keyif alıyorum. Ancak yemek yaparken yıllardır yaşadığım bir sorun var. Et suyu meselesi... Kasaptan kemik alıp kaynatmak oldukça zahmetli bir iş. Hem yoğun kokusu nedeniyle evde sıkıntı çıkıyor, hem de elde ettiğiniz et-kemik suyunu uzun süre saklamanız mümkün olmuyor. Gerçi bazı marketlerde hazır et suları satılıyor ama bunlar ithal ve içinde koruyucu olduğu için kullanmayı sevmiyorum. Üstüne üstlük çok da pahalılar. Bir süre önce bir markette gezerken, Gurvita markalı bir et suyu gördüm. Önce yabancı bir ürün zannettim. İnceleyince üzerindeki Türkçe yazılar dikkatimi çekti. Elime alıp baktım ve Türk malı olduğunu anladım. Koruyucu içermediğini, hızlı tüketilecek bir ürün olduğunu da okudum. Üstelik ithal ürünler gibi çok pahalı da değildi. Ve alıp kullanmaya başladım. Sonra da eşe dosta tavsiye ettim. Ve tavsiye ettiğim bir arkadaşım bu ürünü, medyanın içinde bulunduğu durum nedeni ile gazeteciliği bırakmak zorunda kalan bir meslektaşımın ürettiğini söyledi. Hemen kendisini arayıp kutladım. Bir eski medya çalışanının böyle bir şey yapıyor olması çok hoşuma gitti doğrusu. O yüzden paylaştım sizinle. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

"Olmazsanız da olmayın bana ne!"

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025
Futbolda bahis skandalı görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Timur Soykan & Murat AğırelFutbolda bahis skandalıTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli 00:00 Giriş 02:05 Hakemlerin bahis oynama olayı nedir? 10:03 FIFA ile Türkiye arasında bir temas söz konusu mu? 12:03 Bazı hakemlerin “Buraya teşvik edildim” sözleri haklı bir savunma mı? 13:11 152 hakeme ne olacak? 16:26 Gerçekten 152 hakemin haberi olmadan bahis oynanmış olabilir mi? 25:38 Hakemlerin bahis oynadığı maçlara ne olacak? 32:25 Kapanış Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 1, 2025
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025