İstanbul 13°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • O papağanı hep beraber boğazladık

detail banner reklam

O papağanı hep beraber boğazladık

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Aralık 19, 2018

Yazı İçeriği

  • O papağanı hep beraber boğazladık

O papağanı hep beraber boğazladık

Herifin biri, evinde beslediği papağanın boğazına sarılmış, hayvancağızı öldürecek. Yetmemiş, rezil bunu bir de yayınlamış. Haliyle ortalık karıştı. Hükümet düzeyinde tepkiler, eleştiriler... Ben size bir sır vereyim mi? Hepsi hikaye. Memlekette insanın değeri kalmamış, kuşa mı değer verilecek zannediyorsunuz. Manyak herif önce gözaltına alınmış, sonra serbest bırakılmış, sonra yeniden gözaltına alınmış. Ardından da akıl hastanesine yollanmış. Geç bile kalınmış. Benim hikaye demem ise başka nedenden. Yahu daha beş altı gün önce göz göre göre tren “kazası!” yaşandı. 9 vatandaşımız öldü. Ona tepki göstermeye korkanlar, papağana eziyete en sertinden tepki gösteriyorlar. Burada asıl mesele ne, bu manyakların televizyonlarda boy göstermesi. Yıllardır “reality şov” adı altında grup grup hasta ruhlu insan ekranlarda boy gösteriyor. Bunların manyaklıkları “beceri” diye bize sunuluyor. Bir ara evlilik programları vardı. Canerler, Sinemler, kaynana bilmem kimler! Anormal anormal tipler evlerimize sokuldular. Ne kadar manyaklıksa o kadar rating. Ne kadar ratingse o kadar para. Bu programlara katılanların kimi katil oldu, kimi seks işçisine dönüştü. Kafasında şişe kıran mı ararsın, her yerde olay çıkaran mı! Bu hasta adamlar ve kadınlar şöhret oldular bir gecede ama bu şöhret bir işlerine yaramadığı gibi virüs gibi sardı içlerini. Ünlü kalabilmek için olmadık manyaklığı, olmadık şaklabanlığı yapmaya başladılar. Acun macun demeyin. Herkes çanak tuttu bunlara. Yapan suçlu da izleyen suçsuz mu! Bunların her türlü abukluğunu haber diye gözümüze sokan masum mu! Terbiyesizlik marifet diye gözümüze sokuldu çoğunda. Evine misafirliğe gittiği kişiye hakaret yağdırmak normalmiş gibi gösterildi ekranda. Bir kahvenin kırk yıl hatırı varken, yemek yediği sofraya sövenler doldurdu ekranı. Evlilik programları, seks pazarına dönüştü. Sonra manyağın biri papağan boğazladı diye ayaktayız hep beraber. O papağanı hep birlikte boğazladık bu manyakları şöhret yaparak. Ve şimdi şaşırmış gibi yapıyoruz. Kızgınlığımız aslında farkında olduğumuz suç ortaklığımızdan. ***

Dangalaklar ve dangalak Facebook

Serdar Turgut dostumuz, bir süreden beri yazılarının Facebook üzerinden paylaşımının engellenmesinden şikayetçi. Bunu da “Hükümet yanlısı yazılar yazmasına” bağlıyor. “Ben AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanı’nı övdüğüm için Facebook bana sansür uyguluyor” diye bir tezi var. Kusura bakmasın ama durum pek de öyle değil. Benim bir Facebook hesabım yok. Yazılarımı sosyal medya üzerinden paylaşan biri zaten değilim. Ancak kimi okurlar benim yazılarımı Facebook üzerinden paylaşmak istiyorlar. Ve yazılarım Serdar’ınki gibi “Hükümet yanlısı” falan olmadığı halde Facebook tarafından engelleniyor. Son olarak tren kazası ile ilgili yazdığım yazı da Facebook tarafından engellendi. Ki hükümet yanlısı değil tam aksine eleştirel bir yazıydı. Yani Serdar müsterih olsun. Engellenen sadece iktidar yanlısı olan yazılar değil. Facebook ne halt ettiğini bilmeden, şikayet üzerine her yazıyı engelleyebiliyor. Türkiye gibi kamplaşmış bir ülkede de her yazıyı engelletmek isteyen bir dangalak çıkıyor. Facebook da onlar kadar dangalak olduğu için engelliyor. ***

Önce soruşturma sonra istifa

Okurlar arasında enteresan kişiler var. Tren kazası ile ilgili yazı deyince aklıma geldi de, dertleşeyim dedim. Ankara’daki tren kazası sonrasında iki yazı yazdım. Bazı okurlar “Niye sorumluları istifaya davet etmedin. Yemedi mi?” diyorlar. Sonra da “Bu yazımdan alıntı yaparsan ismimi verme” diye bitiriyorlar. Doğru “O istifa etsin, bu istifa etsin” demedim. Çünkü sorumlu kim bilmiyordum. Ama dediğim bir şey var. Medeni ülkelerde soruşturma yapılır diyorum. Soruşturma dediğin “kazanın mesulünü” bulmak içindir. Önce mesul bulunur, sonra onun istifası istenir. Bu arada soruşturmanın sağlıklı yürümesi için de soruşturmayı yürütenlere etki edebilecek makamlarda oturanlar, geçici olarak açığa alınır ya da en azından soruşturmaya etki edebilecekleri yerlerden uzaklaştırılır. Sorumlunun kim olduğunu bilmeden, “İstifa etsin” diyecek kadar sorumsuz değilim. Zaten desek de tınan olmayacak o da ayrı! ***

İnsana değer verdikçe değerlenirsin

Önceki akşam Med Yapım’ın 25. kuruluş yıldönümü vardı. Ben de Bloomberg HT’deki programımdan sonra katıldım. Katılmak zorundaydım. Çünkü Med Yapım’ın yaptığı ilk program Teke Tek’ti. Sevgili Fatih Aksoy’un Taksim’de Günaydın Apartmanı’nın küçücük bir dairesinde başlattığı Med Yapım öyküsü, 25 yılda uluslararası işler yapan, Netflix’inden, Amerikan TV devlerine kadar sektörün tüm büyükleriyle yakın ilişkiler içinde olan ve onlara danışmanlık veren bir peri masalına dönüştü. Ben Med Yapım’la iş ilişkimi yıllar önce noktaladım ama Fatih Aksoy, hayattaki en yakın dostlarımdan ve en güvenilir insanlar sıralamamda iki kişiden biri olarak hayatımdan hiç çıkmadı. Geceye katıldığımda gözlerime inanamadım. Televizyon dünyasının yaşı 80 ila 7 arasında değişen tüm fertleri oradaydı. En azından 2000 kişi. Bunun tek nedeni vardı. Fatih Aksoy’un insan odaklı yaklaşımı. İşinde ilkeli ve gerektiği kadar sert. Ama herkese sahip çıkan, tüm çevresini ve çalışanlarını bir aile gibi gören tavrından ötürü onca insan işini gücünü bırakıp o geceye koşmuştu. Çaycısından, genel müdürüne kadar Aksoy’la yolu kesişen herkes oradaydı. İnsana değer veren bir insan olmanın önemini gösterdi Aksoy. ***

Postacı mıyım acaba?

Bazı değerli okurlar... Dün bu köşenin tepesindeki logoya baktım. Gördüğüm kadarıyla tepemde “PTT” ya da “Yurtiçi Kargo” falan yazmıyor. Yazmıyor ama her nedense bazı okurlar beni postacı ya da kurye zannediyor. Her gün bir sürü “Bu mailimi Murat Bardakçı’ya iletir misiniz?” “Bu postamı Serdar Turgut’a gösterir misiniz?” “Şu sorumu Murat Üstad’a sorup yanıtını bana yollar mısınız?” diyen mail alıyorum. Arkadaşlar, bu dostlarım okurları ile böyle bir ilişki kurma niyetinde olsalardı zaten köşelerinde bir mail adresi verirlerdi. Kusura bakmayın ama ben ne ulağım ne postacı. Bu maillerinizin hiçbirini ne Murat’a ne Serdar’a iletebilirim. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

İnsanları mutlu etmeyen ideolojilerin beş para etmediğini anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025