İstanbul 16°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • İftiradan değil, inanandan kork

detail banner reklam

İftiradan değil, inanandan kork

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ocak 16, 2019

Yazı İçeriği

  • İftiradan değil, inanandan kork

İftiradan değil, inanandan kork

Dün “Kenevir’in faydalarını yazacaktım ama korktum. Çünkü pusuda bekleyen tetikçiler saldıracaklardı” dedim. Bayağı bir kızdınız. “Korkmak ne demek” diye. Ben iftiracıdan korkmam. Ama her iftiraya inanmaya hazır olandan korkarım. Hafızası zayıf olandan, yapılanı hatırlamayıp, palavranın üzerine atlayıp yayandan korkarım. Mesela, bir televizyon programında laf ebeliği yapan bir konuğumun bana attığı iftiralardan korkmam ama o iftiraları gerçek zanneden ve bilmeden inanandan korkarım. “Sen Ergenekon’dan içeride yatanları ziyaret ettin mi?” diye çamur atandan korkmam. Ama benim Teke Tek’te Ergenekon’da iftiraya, kumpasa uğramış Çetin Doğan başta olmak üzere tüm askerleri defalarca konuk alıp, haklılıklarını anlatmalarına izin verdiğimi, onlar içeri atılınca onlar adına konuşan iftiraya uğramış subayların eşlerini programa çıkarıp, söz hakkı veren tek kişi olduğumu hatırlamayandan… Çetin Doğan’ın kızını ve damadı Dani Rodrik’i 3 saat televizyonda konuk ettiğimi unutandan, bilmeyenden ve iftiracıya inanandan korkarım. İftiracı şerefsizdir ama o yalan söylediğini bilir. Ben o yalana inanan cahilden korkarım. Anladınız mı neden korktuğumu? Kenevir meselesine gelince… Onun için de alttaki yazıya geçmenizi rica ederim. ***

Kenevir yasağı ve arkasındaki dolaplar

Ben “Kenevir yazacağım” dedim, tesadüfe bakın, Soner Yalçın aynı gün Kenevir’le ilgili şahane bir yazı yazdı. “Tehlikeli konu” başlığı ile. Benim yazacaklarımla neredeyse bire bir örtüşen bir yazı. Eline sağlık. Bir ara onu da okuyun. Çok güzel anlatmış, kendi üslubuyla Benim okuduklarımdan anlatacağım ise biraz daha öz. Kenevirin üç ana türü var aslında. Canabis İndica, Canabis Sativa ve Canabis Ruderalis. Bunlardan uyuşturucu olarak nitelendirilen ama giderek bu yaftadan uzaklaşan ve tedavi maksatlı kullanımına giderek daha yaygın şekilde izin verilmeye başlananı Canabis Sativa. Bizde “Hint Keneviri” daha doğrusu “Dişi Hint Keneviri” olarak bilinen bitki. Endüstriyel olarak çok değerli bir ürün olanı ise Canabis İndica. Aslında aralarında benzerlikler çok fazla. Tabii farklılıklar da. Kenevirin ekonomik ve ekolojik değerlerine gelince: 1. Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir. 2. Yine bir dönümlük kenevirden, 4 dönüm ağaca eş kağıt üretilebilir. 3. Kenevir tam 8 kez kağıda dönüştürülebilirken, ağaç 3 kez kağıda dönüştürülebilir. 4. Kenevir 4 ayda yetişir, bir ağaç ise 20-50 yılda. 5. Kenevir, gerçek bir radyasyon temizleyicidir. 6. Kenevir dünyanın her yerinde yetiştirilebilir ve çok az suya ihtiyaç duyar. Ayrıca kendisini böceklerden koruyabildiği için tarım ilacına da ihtiyaç duymaz. 7. Kenevir ile yapılan tekstil ürünleri yaygınlaşırsa, tarım ilacı sektörü tamamen ortadan kalkabilir. 8. İlk kot pantolon, kenevirden yapılmıştır; hatta “KANVAS” kelimesi kenevir ürünlerine verilen isimdir. Kenevir ayrıca ip, halat, çanta, ayakkabı, şapka yapımı için de ideal bir bitkidir. 9. Kenevir, AİDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma; romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılmaktadır. 10. Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksektir ve içindeki iki yağ asidi de doğada başka hiçbir yerde bulunmamaktadır. 11. Kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuzdur. 12. Kenevirle beslenen hayvanlar, hormon takviyesine ihtiyaç duymaz. 13. Plastik ürünlerin tamamı, kenevirden üretilebilir ve kenevir plastiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır. 14. Bir arabanın gövdesi kenevirden yapılırsa, dayanıklılığı çelikten tam 10 kat fazla olur. 15. Binaların yalıtımı için de kullanılabilir; dayanıklı, ucuz ve esnektir. 16. Kenevirle yapılan sabunlar ve kozmetik ürünler, suyu kirletmez; yani tamamen doğa dostudur. Peki tüm bu yararlarına rağmen nasıl ve niye yasaklandı. Amerika’da 18. yüzyılda üretimi zorunluydu ve üretmeyen çiftçiler hapse atılıyordu. Ancak durum şimdi tam tersi. Çünkü: -W. R. Hearst, 1900’lü yıllarda Amerika’da gazete, dergilerin ve medyanın sahibiydi. Ormanları vardı ve kağıt üretiyordu. Eğer kenevirden kağıt yapılırsa, milyonlarını kaybedebilirdi. -Rockefeller, dünyanın en zengin adamıydı. Petrol şirketi vardı. Bio yakıt olan kenevir yağı da, elbette onun en büyük düşmanıydı. -Mellon, Dupont şirketinin ana hissedarıydı ve petrol ürünlerinden plastik üretmek için patente sahipti. Ve kenevir endüstrisi, onun pazarını tehdit ediyordu. -Sonra ise, Mellon ABD Başkanı Hoover’in hazine bakanı oldu. Bu bahsettiğimiz büyük isimler yaptıkları toplantılarda, kenevirin bir düşman olduğuna karar verdiler. Ve onu ortadan kaldırdılar. Medya aracılığıyla, marihuana sözcüğüyle birlikte keneviri, insanların beynine, zehirli bir uyuşturucu olarak kazıdılar. Kenevir bazlı ilaçlar piyasadan çekildi, bunun yerini bugün kullanılan kimyasal ilaçlar aldı. Kağıt üretimi için, ormanlar katledildi. Tarım ilaçları ile zehirlenme ve kanser arttı. Ve derken dünyamızı plastik çöplerle, zararlı atıklarla donattık… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değerine dikkat çektiği kenevirin öyküsü kısaca bu. ***

Yağmaz ayın başı

Başkan Trump ile Başkan Erdoğan arasındaki telefon görüşmesi sonrası öğrendiğimiz kadarı ile iki başkan iki ülke arasındaki ticaret hacminin 75 milyar dolara çıkarılması konusunda anlaşmışlar. ABD ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi mevcut haliyle 20-21 milyar dolar arasında. Karşılıklı vergiler nedeniyle bu yıl biraz düşebilir. Yıllar içinde nispeten dengelenmiş bir ticaretimiz var. Dogrulukpayı.com’un incelediği verilere göre 2013 yılında 5,6 milyar dolar ihracata karşın 12,6 milyar dolar ithalatta yarı yarıyadan fazla açık verdiğimiz ABD ile ticaret hacmimiz 2017 yılı verilerine göre 8,6 milyar dolar ihracata karşın, 11,6 milyar dolar ithalatla aradaki farkı 3 milyar dolara yaklaştırmış. Şimdi açıklanan hedef 75 milyar dolar. Ancak açıklamada çok önemli bir eksik var: Zaman. 75 milyar dolarlık hedefe ne zaman ulaşılacak? 2019’da mı, 2020’de mi, 2023’te mi? Yoksa rahmetli babamın olmayacak şeyler için söylediği “Yağmaz ayın başında, yağarsa 15’inde mi” ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bu soruya cevap aramaya başlamadan umutlanmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025