İstanbul 16°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Şaşırdım mı acaba!

detail banner reklam

Şaşırdım mı acaba!

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Haziran 10, 2019

Yazı İçeriği

  • Şaşırdım mı acaba!

Şaşırdım mı acaba!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın iki iddialı adayının bir televizyon tartışmasında karşı karşıya gelmesi önerisini ilk ortaya atan bizim Habertürk TV’de Didem Arslan oldu. Bana göre Didem imkansızı istiyordu. AK Parti 17 yıldır böyle bir tartışma programından uzak duruyordu. Öndeydi, rahattı, riske girmiyordu. Ancak bu kez Didem’in ısrarlı çağrıları sonuç verdi ya da AK Parti ilk kez seçimde rahat olmadığını hissetti ve Yıldırım, “Televizyon tartışmasına varım” dedi. Herkes “Şu sunsun, bu sunsun” tartışması başlattı bu kez. Ben de sosyal medya üzerinden “Didem’in önerisi, sunmak da ona yakışır” dedim. Hatta her istediği olan Devlet Bahçeli de “Didem Hanım sunmalı” dedi. Ancak öneriyi kabul ederek herkesi şaşırtan Binali Yıldırım, bir kez daha herkesi şaşırttı ve “Tartışmayı Uğur Dündar yönetsin” dedi. 80’e yaklaşan yaşı ile en duayen televizyoncu olan Dündar adına kimse itiraz edemezdi ama Yıldırım’ın Dündar’ı önermesi ilginç bir meydan okumaydı. Yılmaz Özdil’le kanka, Halk TV’de program yapan, Sözcü’de yazan Uğur Dündar önerisi şaşkınlık yarattı. Sıkı bir hamle oldu. Öneriyi duyunca ben yakın çevreme “Uğur Abi kabul etmez” dedim. Ancak ilk şaşkınlığım Dündar’ın “Yaparım” demesi oldu. Fakat bir gün sonra haklı çıktım. Uğur Dündar ne anlama geldiğini anlamadığım bir açıklama ile “Demokrasimize ve adaylara bir zarar gelmemesi için bu tartışmayı sunmama kararı aldım” dedi. Açıklama ilginçti. Hele hele “Demokrasimize zarar gelmemesi için” bölümü komikti. Hangi demokrasi, hangi zarar! Okuyunca güldüm. Ancak Uğur Dündar’a da hak vermiyor değilim. Sevgili Dündar mesleğinin 50. yılında ve 50 yıldır taş taş, tuğla tuğla inşa ettiği bir kariyeri var. Bu yayın bizim olmayan demokrasimize bir zarar falan vermez. Ama böyle yayınlar zordur. Ne yaparsa yapsın kimseye yaranamaz. Ya tarafların taraftarlarından bir tarafı ama muhtemelen her iki taraf birden moderatöre yüklenecek, moderatör için ağza alınmadık galiz lafları söyleyecek, hakaret edecektir. Dündar’ın 50 yıllık kariyerini böylesine çetrefilli bir yayınla riske atmayacağını, kendine sövdürmeyeceğini tahmin ediyordum. Allah biliyor ya yanılmadım. Hem egosunu okşattı. Hem de hakaret işitmekten kurtuldu. Taktik diye ben buna derim. ***

Bu iş nasıl olur

Yukarıdaki yazıyı okuyan bazılarınız diyecektir ki, “Sen olsan yapar mıydın?” Vallahi ben tahminen Cumhuriyet tarihinin en riskli yayınını yapmış adamım. Bana göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yapılmış son doğru düzgün yayındır. İsteyen oturup bir daha izlesin. Ama o programdan sonra yediğim küfürler yedi sülaleme yetti. Hatta neredeyse mesleğime mal olacaktı. Ama ben doğruyu yapmanın rahatlığı içinde oldum hep. O gün benim yaptığımdan daha iyisini kimse yapamazdı. Diyeceğim o ki, bu meslek bazen riskleri alma işidir. Bu yayını sunmak ister miyim? Dediğim gibi bu Didem’in hakkı. Ancak bu yayının nasıl olması gerektiğini söyleyebilirim. Bu iş bir kişinin sırtına yüklenemez. Olması gereken şudur. Sahnede bir moderatör olacak. Her iki tarafın önereceği 4’erden toplam 8 gazeteci de her iki adaya ikişerden 16 soru soracak. Moderatörün de 2 soru hakkı olacak. Ve yayın sırasında yine tarafların ortak belirleyeceği bir veya iki anket şirketi inandırıcılık anketi yapacak. Bu anketin sonucu da yayın sonunda belli olacak. Baştaki soruya dönersek. Ben bu işin moderatörlüğünü yapar mıyım? Taraflar anlaşırsa tabii ki yaparım. Sonuç olarak benim işim imajımı korumak değil. Gazetecilik yapmak. Bazen imajımız pahasına da olsa! ***

1980’lerden bir futbol anısı: Gümrükte prostat muayenesi

İzlanda’ya giden millilerimiz havaalanında uzun süre bekletildiler. 2-3 saat kadar. İlk kez mi oluyor! Hayır. Çok alışkınız bunlara. Geçmiş yıllarda çok yaşadık. Takımlarımıza yapılan gümrük eziyetleri meşhurdu. En bilineni Fenerbahçe’ye Göteborg deplasmanına giderken yapılandı yanlış hatırlamıyorsam. Bazı futbolcular donuna kadar soyulmuş aranmıştı. Türkiye’nin rövanşı İstanbul Atatürk Havalimanı gümrüğünde oldu. Göteborglu futbolcular havalimanında epeyce bekletildi. Gümrük’te yapılan aramalar, prostat muayenesi kıvamında oldu. Uluslararası ilişkilerde mütekabiliyet esastı ve ona uygun davranıldı Göteborglulara. Bundan mıdır bilinmez, Göteborg ilk maçı kazandığı halde İstanbul’da yenildi ve elendi. Milletçe pek bir keyiflenmiştik o zaman. Emre’ye tuvalet fırçasından mikrofon yapılmasını ise ciddiye bile almıyorum. Emre’ye de helal olsun. O serseriye bir tane çakabilir, haklıyken suçlu olabilirdi. İyi sabır varmış. Bunları söyledikten sonra bir şeyi de yüzüne çarpmak istiyorum bazılarının. İzlanda’da gördüğümüz muameleyi ulusal onurumuza saldırı olarak görüp nota verdik. Haklıyız da. Yapılan ayıptır. Ancak Konya seyircisinin Fransız Milli Marşı çalınırken ıslıklaması da benzer bir ayıptır. Bize hakaret edilmesini istemiyorsak, biz de başkasına hakaret etmeyeceğiz. Bizim ulusal onurumuza saldırılmasını istemiyorsak, biz de başkasınınkine saldırmayacağız. Anlaştık mı! ***

Bu ne rezillik Yarabbim

Türkiye’nin en popüler 2. sporu olan Basketbolun Federasyon Başkanı'nın... Cumhurbaşkanı’nın danışmanlığını yürüten bir eski sporcunun... Yurt dışında... Cinayet azmettiricisi olarak mahkum olmuş ve yurt dışında kaçak olarak yaşayan biriyle... Buluşup samimi bir biçimde beraber olması... Bu buluşmada yer alan bir Belediye Başkanı'nın... Buluşmakla da yetinmeyip... Bu anı fotoğraflayıp bir de sosyal medyadan paylaşması... Kabul edilebilir bir şey değildir. Bir hukuk devletinde... Bırakın hukuk devletini bir kanun devletinde bile... Bırakın kanun devletini, kendini devlet olarak tanımlayan her hangi bir yerde. Böyle bir şey olamaz. Olursa... O fotoğrafta yer alanlar... Bırakın bir kamu görevi yapmayı... İnsan içine çıkamazlar... Bir damla ar damarları var ise... ***

Hangi savcı çağıracak

Birisi var, adını bilmiyorum, öğrenmek de istemiyorum. AK Parti’den belediye başkanlığına aday adayı olmuş bir ara. Allah'tan aday maday yapmamışlar. Önce gitti Kılıçdaroğlu’na yumrukla atan utanmazla fotoğraf çektirip elini öptü. Yetmemiş olacak ki, şimdi de eline iki tane silah alıp poz vermiş. “Sayın Bakanım emredin, vur deyin vuralım” diye. Ortada açık seçik bir suç var ama kimsenin ilgilendiği yok. Ben bu tipleri çok gördüm aslında. Bunların büyük bölümü askerliğini bile yapmamış ya da bedelli askerlik yapmış tiplerdir. Çünkü ben şimdiye kadar hiçbir gerçek kahramanın sosyal medya üzerinde böyle bir arsızlık yaptığını görmedim. Merakla bekliyorum hangi savcı bu adamı çağırıp iki soru soracak diye. Çok beklersin diyorsanız. Haklısınız. Çok beklerim. Ama bildiğim bir şey var. Bekleyen derviş muradına erermiş. Er ya da geç. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Hukuk adamları korkmadığı zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025