İstanbul 7°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Doksanlardan bir PKK anısı

detail banner reklam

Doksanlardan bir PKK anısı

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Eylül 16, 2019

Yazı İçeriği

  • Doksanlardan bir PKK anısı

Doksanlardan bir PKK anısı

Diyarbakır’da evlatlarını dağa götürenlere tepki göstererek HDP il merkezi önünde toplanan annelere destek büyüyor. Evlatlarını kurtarmak isteyen annelerin sayısı da artıyor. Doğaldır, kim ister ki evladı dağa gitsin. Sefalet içinde yaşasın. Sonunda bir kurşunla hayatını kaybetsin. Bazen bir askerin. Bazen de bir PKK’lının kurşunu, yani örgüt içi infaz ile. Ömrü siyasal Kürt hareketi ile geçmiş, HDP dışında hiçbir yerde siyaset yapmamış ana babalar bile evlatlarını PKK’ya kaptırmaktan korkuyor. Diyarbakır’ın Sur ilçesinin eski belediye başkanının oğlunu PKK’ya kaptırmamak için verdiği mücadele hâlâ hafızalarda. Tek örnek de o değil. Aslında bu durum yeni değil. PKK’nın çocuk yaştakileri devşirip dağa götürmesi ve onların aileleri tarafından kurtarılmaya çalışılması eski ve bitmeyen bir hikayedir. 1990’lı yılların tam ortasıydı. Diyarbakır Cezaevi’nde bir Teke Tek çekmiştik. Asıl amacımız, o dönem PKK’dan kaçıp devlete sığınan Abdülhakim adlı bir teröristin örgütle ilgili anlatacaklarını kayda almaktı. Ancak cezaevindeyken, bir grup genç ile karşılaştık. Genç dediğim, 15 ila 18 yaş arasında çocuklar. Hepsi çocuk yaşta PKK’ya katılmış sonrasında da örgütten kaçmak için yıllarca mücadele etmiş çocuklar. Her denemelerinde yakalanıp, örgüt tarafından “özeleştirileri” alınmış ve ağır işkencelere maruz bırakılmış çocuklar. Hiç unutmuyorum. 14-15 yaşlarında bir kız çocuğu vardı. Yaşı tam bilinmiyordu çünkü nüfusa kayıtlı değildi. Ana babası ölmüş, nenesi tarafından yokluk içinde büyütülmeye çalışılırken, dağa kaçmıştı. “Niye dağa gittin?” diye sormuştum çocuğa. “Açtım, evimizde su bile akmıyordu. Örgütten bahsedenler dağda çok güzel binalar olduğunu, sürekli yemek verildiğini, odalarda sıcak sulu banyolar olduğunu söylediler. O yüzden gittim” demişti. Gitmiş, anlatılan gibi olmadığını görmüş, geri dönmek istemiş ama yollanmamıştı. Her kaçma denemesinde yakalanmış ve dövülmüştü. Sonunda bir punduna getirip, askerlere teslim olmuştu. Bir başka genç kızın ise her yerinde derin yanıklar vardı. Birkaç kez kaçmaya çalışmış, en sonunda üzerine eritilmiş naylon dökülerek işkenceye uğramıştı. Anlattığı buydu kızın. 16-17 yaşında ya var ya yoktu. Benzer durumda erkek çocukları da vardı ama çoğunluk kız çocuklarıydı. Güneydoğu’daki analar bu durumları yıllardır çok iyi biliyorlar. O yüzden de evlatlarını geri getirmek için uğraşıp duruyorlar. Biliyorlar ki, örgüte katılmak kolay. Ama ayrılmak zor. Hatta imkansız... ***

Bozacılar

Dün gördüğüm iki haber beni çok güldürdü. Allah da bu haberleri yapanları güldürsün. Önce ilk haberi anlatayım. Biliyorsunuz, Türkiye yerli ve milli elektrikli otomobil yapma gayreti içinde. Ben de aylardır bu otomobille ilgili kulağıma gelenleri sizlerle paylaşıyorum. Minik minik bilgileri toplayıp, sizlere bu hikayenin nereye gittiğini anlatmaya çalışıyorum. Dün ilk kez bir grup gazeteci yerli otomobili görmüş. Evet şaka değil görmüşler. Konu ile ilgili Bakan Mustafa Varank, Hürriyet gazetesinden daha doğrusu Demirören grubundan başta Hande Fırat olmak üzere birkaç gazeteciyi bir masanın önüne toplamış ve onlara “Yerli ve Milli otoyu” göstermiş. Onlar da bunu görmüşler ve “Gördük, gördük” diye bağırarak sosyal medya hesaplarına yazmışlar. İyi de siz gazetecisiniz. Yani en azından öyle olduğunuz iddia ediliyor. Gördüyseniz bize de gösterin. Ortada bir fotoğraf falan yok. Hadi onu çektirmediler. Bari anlatın. Neye benzediğini, nasıl bir şey olduğunu. Gazetenin grafik servisinde bir çizim yaptırın hiç değilse. Gerek yok. Onlar gördü ya yeter. Artık rahat edebiliriz. Son derece güvenilir, tarafsız bu arkadaşlar “Güzel bir otomobil geliyor” dediyse inanabiliriz. Bozacının şehadetine inandığımız gibi... Böyle bir gazeteciliğe de ancak gülebiliriz. Kahkahalarla... ***

Sanki uzay mekiği yaptık

İkinci eğlenceli haber ise havalimanından geldi. Gurur verici bir gelişmeyi anlatıyor. Yeni havalimanımıza “harç otomatları” konulmuş. Şaka yapmıyorum. Gerçekten haber bu. Kocaman kocaman makineler. Devletimizin yurt dışına çıkan vatandaşlarından aldığı 50 TL’lik harcı toplamak için yapılmış makineler. Haberi okurken gurur duyuyorsunuz. Zannedersin uzay mekiğinin daha modernini yapmışlar. Space X’in garantili modelini imal etmişler. Yaptıkları bir basit otomat. Parayı tıkıyorsun deliğinden sana 1 adet 50 TL değerinde pul veriyor. Paran yoksa kredi kartı da kabul ediyor. Olaya bakar mısınız? Muhteşem değil mi! Yerli ve milli. Türk mühendisliğinin, Türk teknolojisinin gururu. Yahu Allah aşkına bizimle gırgır geçmeyi bırakın. Bu ne ya! Övünecek bir halt kalmadı, bununla mı övüneceğiz. Milleti kendimize kıçlarıyla mı güldüreceğiz! ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kendimizi aptal yerine koydurtmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Adalet
Köşe Yazıları
Adalet

Fatih Altaylı

Aralık 1, 2025

Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil" görseli
5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Özer Atik"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:22 Bir günü nasıl geçiyor? 05:04 Müzik ile arası nasıl? 15:23 Şarkılarını nasıl yapıyor? 18:24 Yalçın Turan hayatına ne kattı? 20:08 Yaptığı programlarda etkilendikleri neydi? 23:37 Seyircide eskiden yeniye ruh hali değişiyor mu? 24:54 Yapay zekaya bakış açısı nedir? 30:36 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 14, 2025
"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Oğuz Yenihayat"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:20 Bir günü nasıl geçiyor? 01:00 Kendi işini nasıl tanımlıyor? 06:43 Başına tuhaf şeyler geliyor mu? 08:50 Bir yeri beğenme kriterleri nelerdir? 13:27 Türkiye'ye ait olan ve tüm dünyanın bilmesini istediği neler var? 16:50 Türkiye'yi gezerken onu en çok şaşırtan ne oldu? 19:30 Türk ve Yunan mutfakları arasındaki rekabet hakkında ne düşünüyor? 21:06 Yurt dışına giderken yanında Türkiye'den ne götürüyor? 23:06 Yılbaşında yiyebileceğimiz öneriler listesi 27:28 Yemek konusunda bir yerin iyi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? 31:16 Gıdaların pahalılığı hakkında ne düşünüyor? 35:15 Türkiye'deki ve yurtdışındaki sokak lezzetleri arasında nasıl farklar var? 36:11 Sokak lezzetlerinde Türkiye'yi nasıl buluyor? 39:00 Türk mutfağı ve kültürünün sosyal medya üzerinden tanıtımları 42:00 Yemek sektöründeki güvensizlik ve denetimsizlik 42:36 İçerikleri hangi kanallardan takip edilebilir? 43:45 Türkiye'de asla unutamadığı lezzetler 46:00 Yurtdışından misafirleri gelse yemek için nerelere götürür? 50:20 Yapmayı düşündüğü başka ne tür projeler var? 52:03 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 7, 2025
Fatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan görseli
FatihAltaylı
YouTube
Videolar yorumluyorFatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç SağkanTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 5, 2025