İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Kalk ve git. Bu kadar basit!

detail banner reklam

Kalk ve git. Bu kadar basit!

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Eylül 25, 2019

Yazı İçeriği

  • Kalk ve git. Bu kadar basit!

Kalk ve git. Bu kadar basit!

Fikret Orman istifa etti. Ne güzel değil mi? Yıllarca yönet. Kulübü borç batağına sok. Ya da batağı büyütebildiğin kadar büyüt. Baktın içinden çıkamıyorsun. “Beşiktaş’a zarar veriyorum” diyerek ulvi bir mesaj ver ve git. Sorumluluk? Sıfır. Hesap verebilirlik? Yok! Yemekten kalksan elini ağzını yıkarsın, burada ona bile gerek yok. Bu sadece Orman için değil tüm kulüpler için geçerli. Bakınız Aziz Yıldırım, bakınız Ünal Aysal, bakınız Dursun Özbek. Bakınız Trabzonspor’un hali. Ve sadece Süper Lig kulüplerinin 14 milyar TL’lik borcunu ödemek zorunda kalan biz vergi verenler. ***

Derbi öncesi durum 1-1

Galatasaray Lisesi Müdürlüğüne lisenin mezunu ama Fenerbahçe Spor Kulübü üyesi ve koyu Fenerbahçeli Vahdettin Engin’in atanması kamuoyunu günlerce meşgul etti. Dün arayan Prof. Erhan Afyoncu dostum “Hadi iyisin beraberliği sağladınız” dedi. Yeni kurulan Fenerbahçe Üniversitesi’nin rektörlüğüne de Profesör M. Emin Arat atanmış. Fenerbahçe Üniversitesi’nin Rektörü Profesör Arat da hem fanatik bir Galatasaraylı hem de Galatasaray Genel Kurul üyesi imiş. ***

Ne zor işmiş be!

Tam da başlıktaki gibi aslında. Ne zor işmiş be! S-400 meselesi Türkiye’yi bu kadar zorlamadı muhtemelen. Ya da Suriye’deki güvenli bölge işi. Ya da rahip Brunson’un ülkesine geri gönderilmesi ve hatta belki de Rus uçağının düşürülmesi. Bu çetrefilli konular bile bu kadar zor çözülmedi ya da çözümsüz kalmadı. Bahsettiğim mesele çakarlı araçların trafik kurallarını hiçe sayarak, vatandaşları eşek yerine koyarak ortalıkta fink atması. Yasal düzenleme çıkıyormuş, pilot uygulama yapılmış, emniyet operasyon yapmış, gazeteciler dakika dakika görüntülemiş. Çakarlılarla ilgili gelişmelerin başlıkları bunlar. Yahu ne yeni bir yönetmeliğe ihtiyaç var, ne pilot uygulamaya, ne başka bir şeye. Yasa zaten belli, yönetmelik zaten belli. Kim bunları takabilir, kim takamaz, kim trafikte geçiş önceliğine sahiptir, kim değil belli. Yıllardır belli. Trafik kanunu çok açık. Yapılacak tek şey kanunu uygulamak. Ama uygulanamıyor. İçişleri Bakanı söylüyor uygulanamıyor. Ağzından çıkan cümle kanun hükmünde olan Cumhurbaşkanı söylüyor, uygulanamıyor. Hâlâ ortalıktalar vazgeçmeye niyetleri de yok. Dün polis bir uygulama yapmış. Bir ilçe belediye başkanı, bir de fahri konsolos yakalanmış. 2 araç. Gerisi? Gerisi hak kullanmış. Vatandaş kafayı yemiş artık, fotoğraf çekiyor, video çekiyor, ilgili yerlere ihbar ediyor. Bazılarına “Yapılan inceleme sonucunda söz konusu aracın çakar kullanma hakkı olduğu anlaşılmıştır” gibi yanıtlar alıyor. Çoğuna yanıt bile yok. Peki hangi hakla kullanıyor, kim, görevi, makamı ne belli değil! Tabii hal böyle olunca da mücadele falan palavra. Ve genç bir polis memuru bana şöyle yazıyor: “Fatih Abi, köşenizde yazdıktan sonra işler değişmeye başladı galiba. Tabii yine de ‘Sen benim kim olduğumu biliyor musun?’ diyenler yüzünden İstanbul’da Milli Eğitim Müdürü’ne ceza kesmeye kalkışıp, sürülen meslektaşımız gibi olmayız inşallah” Okuyunca güldüm acıklı acıklı. Türkiye’de işini hakkıyla yapan herkes bir gün gelir ya kovulur ya sürülür. Yoksa “Sayın İçişleri Bakanı garanti verir misiniz bu konuda?” diye sorardım. Ama gerek yok. ***

MR mı otopsi mi!

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 1 yılı aşan bakanlığında bir açıklama yaptı. Sayın Bakan geçen zaman zarfında “Milli eğitimin MR’ını çektik” demiş. MR’ın ne olduğunu biliyoruz değil mi? Manyetik Rezonansla Görüntüleme. Mıknatıslar, manyetik alanlar ve ses dalgaları ile canlı dokuların içinin görüntülenmesi ve bu yolla teşhis koymaya yardımcı olacak bulguların elde edilmesi. Radyasyon falan yaymadığı için de, röntgen ve tomografinin aksine canlılar açısından tehlikeli olmayan bir teşhis yöntemi. Ancak Milli Eğitim için MR çekmek aşırı bir lüks, gereksiz bir harcama olmuş. Söz konusu olan Türkiye’deki milli eğitim ise doğrudan otopsi yapmak daha iyi olurdu. Bulgular da daha net ortaya çıkardı. ***

Haksızlık

Meslektaşımız Salih Tuna, Ekrem İmamoğlu ile ilgili olarak şu satırları kaleme almış: “Ekrem Bey’in hadi cıvık demeyeyim ama çok acayip bi hali var. Yalanı yüze vurulunca yüzü hiç kızarmıyor” Bir gazeteci bu satırları yazabilir mi? Evet yazabilir! Daha ağırını da yazabilir hatta. Ama yazarken şöyle düşünmesinde fayda vardır: “Acaba ben bunu siyaset içindeki herkese yazabilir miyim?” Yani Salih Tuna aynı satırları iktidar kanadında benzer politikacı gördüğünde onun için de yazabiliyorsa Ekrem İmamoğlu’na da yazabilir. Ama sadece muhaliflere böyle şeyler yazıyor diğer taraf için böyle şeyler söyleyemiyorsa ayıp etmiş demektir. ***

Yok canım diyen yok

Bizim Oray Eğin, sevdiklerine karşı pek bir yumuşak, sevmediklerine karşı ise pek bir sert. Eylemleri veya söylemleri değerlendirirken, özne ile olan ilişkisi çok fazla belirleyici oluyor. Ya da bana öyle geliyor. Mesela dün Ahmet Hakan’a fena dalmış. Hakan’ın çıktığı tatilin masraflarını bir turizm şirketine ödettiğini söylemiş. En azından ona öyle geliyormuş. Doğru mu değil mi bilemem. Oray zaten “Kesin” dememiş, “Bana öyle geliyor” demiş fakat kesine yakın bir durum ortaya koymuş. Garip olan, daha doğrusu Ahmet Hakan’ın yazmakta olduğu gazete açısından üzüntü hatta utanç verici olan ne biliyor musunuz? Bu durumun okurlar tarafından “olağan” karşılanmış olması. “Olur mu canım öyle şey. Bir dünya maaş alan adamların bir beleş tatile ihtiyacı mı var? Buna mı satıldılar!” diyen yok. Herkes bunun ciddi bir olasılık, kuvvetle muhtemel bir ihtimal olduğunu kabul ediyor. Yazık olan bu. Sonra da soruyoruz niye gazeteler tiraj kaybediyor diye. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Gazeteciliği avantacılığa çevirmediğimiz zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025
Futbolda bahis skandalı görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Timur Soykan & Murat AğırelFutbolda bahis skandalıTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli 00:00 Giriş 02:05 Hakemlerin bahis oynama olayı nedir? 10:03 FIFA ile Türkiye arasında bir temas söz konusu mu? 12:03 Bazı hakemlerin “Buraya teşvik edildim” sözleri haklı bir savunma mı? 13:11 152 hakeme ne olacak? 16:26 Gerçekten 152 hakemin haberi olmadan bahis oynanmış olabilir mi? 25:38 Hakemlerin bahis oynadığı maçlara ne olacak? 32:25 Kapanış Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 1, 2025
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025