İstanbul 18°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • İki bakan, iki yöntem

detail banner reklam

İki bakan, iki yöntem

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Mayıs 23, 2020

Yazı İçeriği

  • İki bakan, iki yöntem

İki bakan, iki yöntem

Siyasette parti sayısı artıp, AK Parti’ye yönelik içerden eleştiriler artınca geçmişin olayları da gündeme geliyor haliyle. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın yer yer hayli sertleşen eleştirilerinin iktidar partilerinde tepki yarattığı aşikar. Bu yüzden de en üst düzeyde karşılık veriliyor iki eski AK Partiliye. Ben de bu sayede iki şey öğrendim geçmişle ilgili: 1. Ali Babacan geçmişte, Bakanlığı döneminde ne yaptıysa Başbakan’ın talimatı ve onayıyla yapmış. Habersiz adım dahi atmamış. Her türlü ekonomik eylemi parti yönetiminin ve Başbakan’ın bilgisi dahilinde imiş. Başbakan onay vermese ve yol göstermese bunların hiçbirini yapamazmış. 2. Ahmet Davutoğlu ise geçmişte, Bakanlığı ve Başbakanlığı dönemlerinde ne yaptıysa hepsini kafasına göre yapmış. Hiçbiri için ne Başbakan’dan ne partiden ne de başka bir yerden onay almamış. Hatta tamamen kafasına göre takılmış. Davutoğlu bu fütursuz tavrından ötürü, kimseye haber vermeden, onay almadan iş yapmasından pek çok hata yapmış ve ülkeyi özellikle dış politikada bir felakete sürüklemiş. Son günlerdeki açıklamalardan ve suçlamalardan benim anladığım budur. ***

Haliç’i kim temizledi ya da İstanbul’un yakın tarihi

Haliç’i kim temizledi tartışmasını duyunca aklıma Demirel ile Özal arasındaki Güneydoğu Anadolu Projesi tartışması geldi. Rahmetli Demirel’in efsanevi lafı “GAP’ı gaptırmam” hâlâ kulaklarımda çınlar. Haliç’in temizlenmesi meselesi de öyle bir mesele gibi duruyor ve tek bir sorumlusu yok. Uzun süren bir kurumsal devamlılıktır Haliç’i temizleyen ve son 26 yılın 25’i Refah, Fazilet, AK Parti yönetimlerinde geçtiği için haliyle en fazla pay onlarındır. BAŞLATAN DALAN Fakat Haliç’in temizlenmesi işini ilk baştan şüphesiz ki, Bedrettin Dalan’dır. Gençler hatırlamaz, yaşı müsait olanlar da üzerinden geçen zamandan dolayı hatırlamakta zorlanır belki ama Dalan belediye başkanı seçildiği sırada İstanbul bugünkünden çok farklı idi. Bugün üzerinden geçtiğimiz Galata Köprüsü’nün yerinde dubalar üzerinde yüzen eski bir köprü vardı ve belediyeler parasızlıktan dubaları onartamadğı zaman dubalar su alır, köprü yan yatar, kullanılamaz hale gelirdi. Bu köprü aynı zamanda su akışını da kestiği için Haliç’in içine taze deniz suyu giremez ve kahverengi çamur rengindeki Haliç leş kokardı. (Haliç’in temizlenme projesini yapan uzmanlar Kanal İstanbul yapılırsa Marmara’nın da 30 yıl sonra böyle kokacağını söylüyor.) Köprünün bir ucunda meyve sebze hali vardı, diğer ucunda ise demirciler ve hırdavatçılar. Haliç’in iki yakası boyunca ise atölyeler, küçük fabrikalar, depolar, ardiyeler. Haliç’i göremezdiniz bile. GÖZLERİM GİBİ MAVİ HALİÇ Dalan İstanbul Belediye Başkanı olunca “Haliç gözlerim gibi masmavi olacak” diye bir söylem attı ortaya. Binbir kavga dövüşle, yüzlerce dava ile boğuşarak Haliç’in kıyısındaki fabrikaları, atölyeleri boşaltıp yıktı, Haliç’i görünür hale getirdi. Hal’i Bayrampaşa’ya, Demirciler’i Merter’in karşısına, Hırdavatçılar’ı ise o zamanın dev yapısı Perpa binasına taşıdı. (Per Pa Haliç kıyısındaki Perşembe Pazarı’nın kısaltılmış halidir zaten.) Haliç ve Boğaz kıyısında dev kolektörlerin inşaatına başladı, doğrudan denize verilen suları Yenikapı’da yaptırdığı arıtma tesisine nakledip, oradan Boğaz’ın alt akıntısına verip Karadeniz’e aktararak Haliç’in ve Marmara’nın temizlenmesi için çabaları başlatan da Dalan oldu. Bu arada tek yönlü, bir buçuk şeritli Tarlabaşı Caddesi denilen yeri de daracık, berbat bir trafik keşmekeşi olmaktan çıkarıp bugünkü gidiş gelişli bulvara dönüştüren, Dolapdere’ye Piyalepaşa Bulvarı’nı yapan, İstanbul’da ulaşımda deniz yolunun payını arttırmak için İDO’yu kuran da Dalan’dı. ANAP’lı Dalan 1989’da seçimi SHP’li Nurettin Sözen’e kaybetti. SÖZEN HALİÇ’İ UNUTTU AMA METROYU BAŞLATTI Dalan’ın Haliç projesi Sözen döneminde bir miktar sekteye uğradı. ANAP’li merkezi hükümetle İstanbul Belediyesi arasındaki gerilim İstanbul’da pek çok soruna sebep oldu. Ancak yine de Sözen döneminde de İstanbul’da Haliç kıyısının ağaçlandırma projesi yürütüldü. Yine Keneddy Caddesi diye bilinen Sahil Yolu’nun kıyısı dolduruldu, geniş parklar yapıldı. Sözen’in en önemli projesi ise Metro idi hiç kuşkusuz. İstanbul Metrosu’nun temeli Taksim-Levent Hattı ile ilk kez Sözen tarafından başlatıldı. Ancak parasızlık nedeniyle çok yavaş ilerledi. Keza Hızlı Tramvay projesi de yine Sözen tarafından başlatılıp hayata geçirildi. Istranca Dereleri’nin sularının İstanbul’a getirilip İstanbul’un su sorunun çözülmesi için proje yaptırıp bunu başlatan da Sözen oldu. Sözen’den sonra 1994 yılında İstanbul Belediye Başkanlığı’nı Refah Partili Recep Tayyip Erdoğan kazandı. ERDOĞAN TÜM PROJELERİ HAZLANDIRDI 4 yıl görev yapabilen ve daha sonra okuduğu bir şiir nedeniyle hapis cezasına çarptırılıp 1998 yılının sonunda görevden alınıncaya kadar İstanbul’u yöneten Erdoğan hızlı bir başlangıç yaptı. Erdoğan, hiçbir komplekse kapılmadan kendisinden önceki Başkanların başlattığı tüm projelere sahip çıktı. Metro projesine kaynak buldu ve hızlandırdı. Ve ilk hattın açılış törenine projeyi başlatan Sözen’i de davet etti ve açılışı birlikte yaptılar. Haliç projesini de hızlandırarak devam ettirdi. İstanbul’un atık suyunu toplayacak olan kolektörlerin yapımını hızlandırdı. Ve yaygınlaştırdı. Dalan tarafından kurulmuş İDO’nun başına daha sonra Bakan ve Başbakan olacak olan Binali Yıldırım’ı getirdi ve İDO’yu geliştirdi. ERDOĞAN HAPSE, GÜRTUNA GÖREVE Ancak görev süresini tamamlayamadan 1998 Kasım ayında görevden alındı ve hapse girdi. Yerine ise yardımcısı Ali Müfit Gürtuna belediye meclisindeki oylama sonucu seçildi. Gürtuna, Erdoğan’dan kalan tüm projeleri aynen sürdürdü. 1 yıl sonra da Fazilet Partisi’nin adayı olarak girdiği seçimi kazandı ve 5 yıllık görevine başladı. Haliç’in temizlenmesi ile ilgili en önemli aşamalar onun yönetim döneminde kaydedildi. HALİÇ’TE DENİZ ATI Nitekim görevinin son yılında gazetecileri de davet ederek Haliç’e gazetecilerle birlikte daldı ve Haliç’in dibinde hayatın nasıl canlandığını gözler önüne sermek için Haliç dibindeki bir Deniz Atı’nı gazetecilerle birlikte görüntüledi. Deniz Atı’nın oraya yerleştirildiği sonra anlaşıldı ama önemli değil tabii:) Katı atıklardan atıklarından elektrik üreten bir tesis kuran da Gürtuna oldu. TOPBAŞ’I BİRLİKTE YAŞADIK İstanbul’a en fazla hizmet etmek ise Kadir Topbaş’a nasip oldu. Milli Görüş geleneğinden gelen ve daha önce Beyoğlu Belediye Başkanlığı da yapmış olan Topbaş, AK Parti’nin ilk İstanbul Belediye Başkanı oldu. Hükümetin de desteğiyle İstanbul’da çok önemli işler yaptı ama bir o kadar da eleştirilecek imar uygulamalarına imza attı. Tüm projeler onun zamanında en üst tamamlanma derecesine ulaştı. Karayolu tünelleri onun projesi olarak hayata geçti. Zaten pek çoğunu birlikte yaşadık, hatırlıyorsunuz, tekrarlamaya gerek yok. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası görevden istifa ettirilinceye kadar sevilen ve başarılı bulunan bir belediye başkanı olduğunu söylemem lazım. Sonuçta demek istediğim şu: Haliç’i İstanbul belediye başkanları el birliği ile temizlediler. En fazla pay elbette birer dönem görev yapan Dalan ve Sözen’de değil, 25 yıl İstanbul’u 4 yıl bizzat, 20 yıl da dolaylı olarak yöneten Erdoğan’ındır. ***

Kullanmayın değmez

81 ilde sokağa çıkma yasağı varken köprü ve otoyolları ücretsiz olarak halkın hizmetine sunmak iyi bir fikir olarak tarihe geçecek. Hani gözü karartıp sokağa çıkmanın cezası neyse öderim pahalı otoyollardan ve köprülerden bedava geçme keyfini sürerim deseniz o da mümkün değil. Çünkü sokağa çıkılmayan günlerde bedava olacak yol ve köprüler ucuz olanlar. Yani şöyle beleşe Yavuz Sultan Selim’den geçer, oradan beleşe geçeceğim Osmangazi Köprüsü’ne bağlanır İzmir’e kadar bedavaya gider gelirim diyorsanız yanılıyorsunuz. O yollar ve o iki köprü bedavaya dahil değil. Paralı. Yani 3 bin TL sokağa çıkma yasağı cezasını öderseniz ancak emektarları beleş kullanırsınız, ki o da değmez. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sezar’ın hakkını Brütüs’e vermediğimiz zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 02:00 Neden eskisi gibi insanlar birbirleriyle konuşmuyor? 05:30 Aşkta zamanla değişen bir şeyler oldu mu? 07:43 Sonsuz aşk diye bir şey var mı? 10:44 Bir üroloji doktorunun günü nasıl geçer? 12:44 Kitabın ismi "Konuşulmayan Erkeklik" nereden geliyor? 15:53 İnsanların üroloji hastalıklarına karşı bir korkusu var mı? 18:35 Bizim kültürümüzde cinsel kimlik nasıl inşa ediliyor? 21:45 Kadınların ve erkeklerin rolleri arasında bir dengesizlik var mı? 24:06 Sosyal medya insanı yalnızlaştırıyor mu? 27:32 İnsan olarak kusurlarımızı nasıl anlayacağız? 31:00 Sadece iletişimsizlikten kaynaklı biten ilişkiler 32:25 Sosyal medyanın mukayese etkisi doğru mu? 35:05 Kadınlar ve erkekler birbirlerinin en çok nelerinden şikayetçi oluyorlar? 37:26 Andropoz ve menopoz kavramlarının gerçeği yansıtmadığı durumda ne yapmak lazım? 38:23 Bu konularda gençlerin bilgisi ve durumu nasıl? 42:14 HPV ile alakalı nasıl bir yol izlenmeli? 43:43 HPV hakkında genel bilgilendirme 46:39 Cinsel yolla artan hastalıkların sayısında bir artış var mı? 47:53 Hangi yaştan sonra insanlar üroloğa görünmeye başlamalı? 49:11 Ailelerin çocuklarına yaklaşımıyla ilgili ne gibi tavsiyeler verebilir? 50:39 Robotik fonksiyonlarının ilerlemesiyle tıpta insan elinin önemi azalıyor mu? 53:10 Kapanış
Kasım 16, 2025
"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Demet Sağıroğlu"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:39 Bir günü nasıl geçiyor? 02:05 Hikayesi olan şarkılar azaldı mı? 03:56 Hikayesi olan fakat farkedilmeyen şarkısı oldu mu? 04:41 Bir şarkı yazmaya nasıl başlıyor? 06:50 Geçmişte yaşadığı durumlar şarkı yazarken kendisini etkiliyor mu? 09:52 Magazin ile arasındaki mesafe 11:59 Şöhret kazandıktan sonra kalbinin kırıldığı olaylar oldu mu? 12:18 Yayınlamadığı eseleri 13:02 Cem Adrian ile yollarının kesişmesi 15:06 Özgüvenini nereden buluyor? 17:46 Arnavut Kaldırımı şarkısı 21:39 Kınalı Bebek şarkısı 23:40 Günümüz müziklerini nasıl buluyor? 24:27 Bugünkü imkanlar 90'larda olsaydı müzik dünyası nasıl olurdu? 26:19 Yapay zeka ve müzik ilişkisi ile ilgili ne düşünüyor? 27:24 Dinleyiciye ulaşmak günümüzde daha mı kolay? 31:12 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 9, 2025
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025