İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Tarım fakirleşince sonunda ülke de fakirleşir

detail banner reklam

Tarım fakirleşince sonunda ülke de fakirleşir

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Mayıs 28, 2020

Yazı İçeriği

  • Tarım fakirleşince sonunda ülke de fakirleşir

Tarım fakirleşince sonunda ülke de fakirleşir

Sevgili okurlar, “tarım”dan söz edeceğiz dedik. Bu nedenle girizgahımız sizi pek şaşırtmasın. Türkiye ekonomisinde, üretimin payı son yıllarda hızla düşerken, hizmet sektörünün payı büyük bir yükseliş gösterdi. Öyle ki, 2018 verilerine göre yüzde 44 civarında olan payı, hızlı bir artışla 2019 yılında toplam istihdamın yüzde 55,4’üne ulaştı. Kimi verilere göre kayıt dışı istihdamın da göz önüne alınması halinde hizmet sektörünün toplam istihdamdaki payı yüzde 60’ı buluyor. Yani Türkiye’de iş bulma beceresi gösteren her yüz kişinin 60’ı hizmet sektöründe çalışıyor. Bu gelişmekte olan bir ülke için gereğinden yüksek bir oran.   EN BÜYÜK İŞSİZLİK HİZMET SEKTÖRÜNDE Covid-19 küresel salgını sırasında ve sonrasında en fazla etkilenecek olanların büyük bölümünün ise hizmet sektörü çatısı altında toplanmış alt sektörler olduğu aşikar. Perakende, ulaşım, turizm, özel eğitim ve öğretim, eğlence gibi alanlarda ciddi bir işgücü talebi daralması görülecek. Bunun sonucunda da tümü emek yoğun bu sektörlerde çalışan çok geniş bir kesim, ne yazık ki, işsiz kalacak. Peki bu olumsuz gelişme, nasıl olur da olumlu bir yöne çevrilebilir? Bunun en kısa ve kestirme yanıtı: “Tarım” #habericireklam#300x250#1#right# Özal döneminde başlatılan hatalı tarım politikalarının, kesintisiz bir biçimde sürdürülmesi sonucunda 40 sene öncesinin “Tarımda kendi kendine yeterli” ender ülkelerden birisi olan Türkiye, bugün tarımda büyük oranda dışa bağımlı hale geldi. AK Parti döneminde bu bağımlılık daha da derinleşti. Yanlış düzenlemeler sonucu, neredeyse yerli tohum kullanmak suç haline getirilirken, hayvancılıkta destekler ithalata yönlendirilirken, üretim yapmak manasızlaştırıldı, aptallığa dönüştü. Hatalı destekler yüzünden ürün tarladan ya da ağaçtan toplanmaya değmez bir meta haline geldi. Bugün manavda gördüğünüz ürünlerin büyük bölümü ithal. Tarıma dayalı sanayimiz bile ithal ürünlerle ayakta duruyor. TÜRKİYE 5 TARIM 1 BÜYÜDÜ Türkiye’de 1990-2008 arası GSYİH 5 kat artarken, tarımda bu artış sadece 2 kat olabilmiş. 1990 yılında 2700 dolar olan kişi başı gelir 2008 yılında 10.000 dolara ulaşırken, tarımda 1990 yılında 1010 dolar kişi başı gelir 2008 yılında 2100 dolara çıkabilmiş. Tarımsal üretim Türkiye’nin zenginleşmesinden pay çok daha düşük pay almış. (Türkiye’de Tarımsal İşgücü Piyasası ve Sosyal Güvenlik Politikaları- F. Işın, G. Keskin, M.Kılıç, B. Türkekul, H.H.Ateş) TARIMSAL İŞGÜCÜNÜN YAŞ SORUNU Tüm bunlar kadar vahim olan bir başka önemli unsur ise tarımdaki işgücünün durumu. Türkiye’de tarımdaki işgücünün yaş ortalaması 50+ Kırsal işgücündeki tarım payı azalırken, yaş ortalaması sürekli bir artış gösteriyor. Yani gençler tarımda çalışmıyor. Bunun yerine yukarıda saydığın hizmet sektörü kollarında istihdam arıyor. Ancak corona ya da Covid-19 zurnanın zırt dediği yer oldu. “Yeni normal” dediğimiz dönemde bu iş kollarında istihdamın çok hızla azalması ve bu işgücüne olan talebin de uzunca bir süre artmaması bekleniyor. LOKANTADA DEĞİL KÖYÜNDE ÇALIŞ Bu işgücünü istihdam edebilmenin en kolay ve en etkili yolu ise tarım. Sonuçta yatırım gereksinimi daha düşük, ithalata dayalı bir yatırım gerektirmeyen, çok hızlı bir biçimde aktive edilebilecek yegane iş tarım ve tarıma dayalı sanayi. Tarımsal üretimin değeri ve önemi salgın döneminde bir kez daha anlaşıldı ve bu üretime ihtiyaç var. Yani köyünden çıkıp, Ege ve Akdeniz sahillerine ya da büyük kentlere gelerek hizmet sektöründe kalifiye olmayan işlere girerek, tecrübeye dayalı bir kalifikasyon sahibi olmayan çalışan iş gücü için en sağlam işsizlik sigortası, tarımsal üretime dönmek. Bunun teşviki çok da zor değil ve büyük oranda iç kaynaklarla yapılabilecek bir iş. Peki nasıl bir tarım? Katma değeri yüksek tarımsal üretim nasıl olabilir? Onunla ilgili önerilerimizi de yarına saklayalım. ***

Bir zamanlar bayramdı

Dün 27 Mayıs’mış. Artık Marmara’da ulaşımı zor bir ada olan “Demokrasi ve Özgürlükler Adası”nın açılış töreni olmasa aklımıza bile gelmeyecek bir tarih. Oysa bizim çocukluğumuzda “Hürriyet ve Demokrasi Bayramı” idi. Büyük törenlerle resmen kutlanırdı. 1960 darbe rejimi de her rejim gibi kendine bir bayram bulmuştu. Bir darbe rejiminin bayramı, bir başka darbe rejimine kadar dayandı. 12 Eylül darbesi sonrası bayram olmaktan çıktı. Böylesi konjonktürel bayramlar üzücüdür. Haybeye kutlanırlar bir süre. Sonra da çöp olurlar. İlginç olan ise 27 Mayıs darbesi bir kez daha lanetlenirken, darbenin sesi ve güçlü Albay’ı Alparslan Türkeş’in Yassıada’da saygı ile anılması oldu. Darbenin bayramı konjonktüreldi. Ama güçlü albayı öyle olmadı. Darbe yapılırken de, darbe lanetlenirken de gücünü korumak. Herhalde Türkeş’ten başka kimseye nasip olmamıştır! ***

Kadınlar buna nasıl oy veriyor!

Bir genç kadın, sevgilisi tarafından göğsüne saplanan bıçak ile öldürülüyor. Anası, babası, kardeşleri, dostları, sevenleri olan 23 yaşında gencecik bir kadın. Ve adını ağzıma almayı ağzımı pisletmek olarak gördüğüm bir belediye meclis üyesi öldüreni değil de öleni pespaye bir tonda suçluyor. Bu pis cinayeti yaşam tarzına bağlıyor ve normalleştiriyor. Utanmadan, arlanmadan. Sanki onun göstermeye çalıştığı sözde muhafazakarlığa uygun yaşam tarzındaki kadınlar asla şiddete ve cinayete maruz kalmıyormuş gibi. Bu kafalar bize yabancı değil. Bu aşağılık zihniyeti biliyoruz ve tanıyoruz. Ama merak etiğim bir şey var. Buna oy veren kadınlarda hiç mi izan yok, hiç mi kadınlık onuru yok! ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Medyanın önemli konularının halkın önemsiz konuları olduğunu anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025
Futbolda bahis skandalı görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Timur Soykan & Murat AğırelFutbolda bahis skandalıTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli 00:00 Giriş 02:05 Hakemlerin bahis oynama olayı nedir? 10:03 FIFA ile Türkiye arasında bir temas söz konusu mu? 12:03 Bazı hakemlerin “Buraya teşvik edildim” sözleri haklı bir savunma mı? 13:11 152 hakeme ne olacak? 16:26 Gerçekten 152 hakemin haberi olmadan bahis oynanmış olabilir mi? 25:38 Hakemlerin bahis oynadığı maçlara ne olacak? 32:25 Kapanış Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 1, 2025
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025