İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Virüs keçisi bir sektör

detail banner reklam

Virüs keçisi bir sektör

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Kasım 19, 2020

Yazı İçeriği

  • Virüs keçisi bir sektör

Virüs keçisi bir sektör

“Salgına karşı tedbir almak hamilelik gibidir. Azı olmaz, ya tam olur, ya olmaz” diye yazdım. Tabii ki boşuna. Salgının nasıl önlenebileceği ve aslında en fazla nasıl yayıldığı konusunda Türkiye’yi yönetenlerin hiçbir fikri yok. Coronavirüsün sadece lokantalarda ya da gece bulaştığı düşünülüyor. Milyonlarca çalışanı ile lokantalar yine “virüs keçisi” seçildi. Elbette ki, sosyal mesafe dinlemeyen, kurallara uymayan, müşterilerini dipdibe masalarda oturtmaya devam eden, yeni döneme uygun hareket etmeyen lokanta kapatılmalı, cezalandırılmalı ama tüm lokantaları kapatmak akıllıca bir iş değil. Velev ki, tam kapatma dışında. Salgını hızla aşağı çekmek için tek bir çare var ve bunu yazıp söyledik. Tam kapanma. Bir seferde, en az iki hafta tam kapanma. Ne sadece lokantayı kapayarak ne sadece gece gezmelerini engelleyerek bu illeti durduramazsınız. Çünkü herkes biliyor ki, bu işin asıl bulaşma mekanizması toplu taşıma, toplu taşıma, toplu taşıma. Otobüs, minibüs, metro... Bunu en iyi bilen İstanbul Valisi. Bunun için esnek mesaiye geçmeye çalıştı. Geçti mi? Kendine bağlı kamuyu geçirdi. Özel sektörü de geçen hafta itibarıyla biraz geçirdi ama sadece biraz. Mesai az esnedi. Haliyle etkisi de az oldu. Bu anlaşılması hayli zor önlemler de mutlaka bir yavaşlama, hafif bir düşüş getirecektir ama “hafif.” Bakın Fransa’ya. 7 Kasım’da bir günde 88 bin 900 yeni vaka tespit etti. Hemen tam bir kapanmaya geçti. 10 gün sonra 17 Kasım’da tespit edilen vaka sayısı bir anda 14 bine geriledi. Diyeceğim o ki, böyle yarım yamalak tedbirler hiç yoktan iyidir. Ama sadece lokantaları belirsiz bir süre kapatarak coronayı değil, lokantacıları yok edersiniz. Oysa 15 günlük tam kapanmayla virüsü bayağı bir etkisiz hale getirirsiniz. Kimse de 15 günde batmaz. ***

Salgında teknokentler

Corona ile mücadelede en önemli noktalardan biri ne? İnsan trafiğini ve buna bağlı olarak toplu taşımayı minimuma indirmek. Bunu sağlarken, merkezi karar önemli ama kurumlar da burada üzerlerine düşeni yapıp büyük katkı sağlayabilirler ama kimse kafayı kullanmıyor, kimse üzerime düşeni yapayım demiyor. Örnek mi? Mesela teknokentler. Teknokentlerde kurulu şirketlerin büyük bölümü doğası gereği bilişim şirketleri. Yani uzaktan çalışmaya en uygun, en hızlı adapte olabilen iş kolu. Buralarda çalışanların büyük bölümünün işe fiilen, bedenen gitmesine gerek yok. Aynı işi evinden de rahatlıkla yapabilir. Ama gitmek zorundalar. Niye? Çünkü teknokentlerdeki şirketlerin, teknokentlere tanınan vergi ve SSK avantajlarından yararlanması için çalışanlarının işe gitmesi gerekiyor. Pandemi döneminde yüzde 40 istisna getirildi ama bu bile gereksiz. Bu istisnanın pandemi döneminde yüzde 100’e çıkarılması gerekiyor. İlgili bakanlık bunu bir dakikada çözer. ***

Almanya gibi yapın demiyoruz ama

Şimdi yine başlar bazıları “Senin tuzun kuru, kapanma dersin tabii” diye. Vallahi sizin tuzunuz ne kadar kuru ise benimki de o kadar kuru. “Benim vergi borcum, kredi borcum var sen diyorsun” diyecek olanlar çıkacaktır. Haksızlar mı? Elbette değiller. 15 gün kapanma diyorsam, o borçların da kayıtsız şartsız 15 gün ertelenmesi, tahsilatların kayıtsız şartsız 15 gün askıya alınması diyorum zaten. Hepimiz biliyoruz ki, Türkiye’de devlet ne bizi kıskanan Almanya kadar zengin ne de üst akıl İngiltere kadar bonkör olabilir. Yani Almanya gibi, İngiltere gibi tüm işletmelere 2019’da beyan ettiği gelirin yüzde 75’i kadar karşılıksız kamu desteği verilsin demiyoruz. Veremeyiz biliyoruz. Ama en azından tahsilatları ertelemek, kredilerde 15 günlük faiz farkını karşılamak mümkün. Kapanma diyorsak, böyle diyoruz. ***

Günde 50 bin vaka

Bir kez daha söyleyeyim, siz bakmayın açıklanan sayılara. COVİD 19’da durum vahim. Size açıklanmayan gerçekleri bir kez daha ben açıklayayım. Şu anda tüm sayılara hakim değilim ama İstanbul’daki durumu biliyorum. PCR pozitif oranları, yani kesin COVİD 19 vaka sayısı. Test merkezlerine göre farklılık göstermekte ise de İstanbul’daki test merkezlerinde bu oran en azında yüzde 20 en yükseğinde yüzde 37,5 civarında. Yani yapılan her 1000 testten semtine göre kimisinde 200 kişi COVİD pozitif çıkıyor, kimisinde 375 kişi. Kentin merkez bölgelerinde bu oran yüzde 20’lerin az üzerinde periferideki semtler ve ilçelerde ise yüzde 30’ların üzerinde. Ama dediğim gibi bu İstanbul sayıları. Toplayabildiğim verilere göre, sadece İstanbul’da günde 20 bin PCR pozitif yani corona taşıyan hasta tespit ediliyor. Bakan Koca’nın da söylediği gibi İstanbul Türkiye’nin yüzde 40’ı ise o zaman Türkiye’de günde 50 bin yeni vaka var demektir. Günde 150 bin test yapıldığı düşünülürse, zaten yüzde 30’luk oran bir kez daha doğrulanmış olur. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Men dakka dukka’yı unutmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025
Futbolda bahis skandalı görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Timur Soykan & Murat AğırelFutbolda bahis skandalıTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli 00:00 Giriş 02:05 Hakemlerin bahis oynama olayı nedir? 10:03 FIFA ile Türkiye arasında bir temas söz konusu mu? 12:03 Bazı hakemlerin “Buraya teşvik edildim” sözleri haklı bir savunma mı? 13:11 152 hakeme ne olacak? 16:26 Gerçekten 152 hakemin haberi olmadan bahis oynanmış olabilir mi? 25:38 Hakemlerin bahis oynadığı maçlara ne olacak? 32:25 Kapanış Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 1, 2025
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025