İstanbul 16°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • ABD önce dünyayı mahvetti, şimdi kendini mahvedecek

detail banner reklam

ABD önce dünyayı mahvetti, şimdi kendini mahvedecek

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ocak 9, 2021

Yazı İçeriği

  • ABD önce dünyayı mahvetti, şimdi kendini mahvedecek

ABD önce dünyayı mahvetti, şimdi kendini mahvedecek

Pek çoğunuzun sevdiği, benim kadim dostum Celal Şengör, corona salgınının başından bu yana evine kapandı ve çıkmıyor. Risk grubunun bayraktarı gibi olduğu için, eşi Oya'nın tam kontrolü altında. Öyle ki, Oya benim gibi dostlarını da eve almıyor. Çünkü Oya'ya göre biz "Fıldır fıldır geziyormuşuz." Sonuçta Celal Şengör ile telefon ve mektup aracılığı ile görüşüyoruz ancak. Büyük bir keyifle izlediğini tahmin ettiğim ABD'deki olaylar sonrasında bana yazdığı mektubu, bu hafta sonu okumanız için sizinle paylaşmak istedim. "Sevgili Fatihciğim, Bundan 2200 sene evvel Roma ordusunda görevli Yunanlı tarihçi Polibios (MÖ 200-118) Roma Anayasası’nı incelediği Ἱστορίαι' (İstoriai; genellikle ‘tarihler’ olarak çevrilen bu başlık aslında ‘araştırmalar’ demektir) başlıklı eserinde devletlerin krallık-demokrasi-ohlokrasi ve nihayet tiranlık dönemlerinden geçtiklerini yazmıştı. Ohlokrasi kendisinin icad ettiği bir terimdir ve ‘güruhun gücü’ anlamına gelir. Güruh bir toplumun cahil ve görgüsüz kesimidir. Bir kaç gece önce gece televizyonlarımızda o güruhun içinden bir grubun sözümona dünyanın en sağlam demokrasisinin beyni durumundaki Capitol binasına saldırısını ibretle seyrettik. Bu arada unuttuğumuz bir şeyi hatırlatayım: Amerika Birleşik Devletlerinin 6. başkanı olan meslekten hukukçu John Quincy Adams (1767-1848; başkanlığı 1825-1829) kuruluşuna katıldığı devlet için 'Biz bir cumhuriyet kurduk, demokrasi değil' demişti. Mâlum, batı dillerindeki 'Cumhuriyet' Latince res publica kelimelerinden gelir ve ‘umumla ilgili şeyler’ demektir. Osmanlı’nın Arapça halk anlamına gelen cumhur (çoğulu cemahir=halk kütleleri) kelimesinden türettiği bu terim res publica’nın tam karşılığıdır. Demokrasi ise Yunanca’dır ve nüfusun gücü demektir. Aristoteles’in Πολιτικά(Politika) adlı eserinde üç yönetim türü anlatılır, ama bunların birer meşru birer de yozlaşmış türü olduğundan söz edilir: Monarşinin yozlaşmış türü tiranlık, aristokrasinin yozlaşmış türü oligarşi, anayasal yönetimin yozlaşmış türü de demokrasi olarak belirtilmiştir. Büyük düşünürün bu eseri günümüzle de son derece ilgilidir. Kendisinden sonra gelen Polibios demokrasinin de beterinin olduğunu gördüğü için ohlokrasi terimini icat etmiştir. Yönetimlerin yozlaşmasının nedeni basittir. Cehalet ve kontrolsuzluk. Cahil toplumlar kendilerini yönetemezler. Meşhur sosyal psikolog Prof. Robert B. Edgerton (1931-2016) bu tür toplumlara 'hasta toplumlar' adını vermişti. Cahilin kuracağı kontrol, mafyanın kurduğu kontroldan farklı değildir. Benim bilim diye yırtınmamın nedeni budur. Halktan herkesin bilim insanı olması gerekmez, ama her birey bilimsel düşünebilmeli, bilimsel düşünmenin eğitimini ortaokul ve lisede almalıdır. Eleştirel düşünemeyen, kendi özgün düşüncesini üretemeyen, dogmalara sorgulamadan inanan insanlar ister dünyanın en geri ülkesinde, isterse de en ileri ülkesinde olsunlar, duyarlı ve müreffeh bir toplum yaratamazlar. 'Ben evrime inanmıyorum' diyen bir zır cahilin Başkan yardımcısı olduğu bir ülkede, bir avuç insanın ürettiği teknoloji ne kadar ilerlemiş olursa olsun, işte sonunda o zır cahilin benzerleri gelip meclisi basarlar. Demokrasi cahilin cahili seçmesini engelleyemez ve böyle bir durumun sonu ohlokrasi ve nihayet felâket olur. İkinci Dünya Savaşından sonra savaşın gerçek galibi ABD, kendi ülkesindeki okuması yazması olmayan ümmi takımının nüfusun yüzde otuzdan fazlasını oluşturduğuna bakmadan, her topluma, o toplumları hiç tanımadan, demokrasi yükleme niyetiyle ortaya çıktı. Sonuç sırayla Avrupa gençliğinin Amerikan ürün selinin etkisi ve yaşam tarzı hayâlleriyle uygarlık kültüründen uzaklaşması, bazı Latin Amerika ülkelerinin, Viet-Nam’ın, İran’ın, Afganistan’ın, Irak’ın, Suriye’nin, Libya’nın tahribi, ve sonunda kendi meclisinin işgali ve kırılıp dökülmesiyle alındı. Unutmayalım, tarih cehalet ekenin felâket biçtiği örneklerle doludur." ***

Tüm aşılar tartışılıyor

Biz bulabildiğimiz ve alabildiğimiz tek aşı olan Sinovac’ın Coronavac aşısının güvenilirliğini ve etkinliğini tartışırken, dünya da diğer aşıları tartışıyor. Sinovac aşısının tartışılmamasının nedeni ise zaten dünyanın tartışan bölümünde bu aşının kullanılmıyor olması. Herkes elinde ne varsa onu tartışıyor. Şu sıralar en fazla tartışılan ve hakkında soru işaretleri olan aşı ise BioNTech-Pfizer aşısı ve Moderna aşısı. Bu aşılarda kullanılan tekniğin aşılarda kullanımının hayli yeni olmasının yanı sıra, normalde birkaç yılda kullanım aşamasına  bir aşının çok hızlı bir biçimde denenip onaylanmasının yarattığı tartışmalar bunlar. Bu iki aşının da özellikle Faz-3 testleri, bilim dünyasında çok da güvenli bulunmuyor. BioNTech, 3. Faz denemelerini yaklaşık 20 bini aşı, 20 bini plasebo olan denek grubu üzerinde toplam 43 bin 538 kişide yaptı. 43 bin 538 kişiden 164 kişi hastalanınca sonuçları açıkladı. Hastalardan 150’si plasebo grubunda idi, 14'ü ise aşı grubunda. Aşının etkinliği de yüzde 90 olarak açıklandı. Ardından Moderna hemen 30 bin denek üzerinde yüzde 94 etkinlik oranına ulaştığını. Tüm bu sonuçlar PCR testleri sonucunda bulunan hasta sayısı. Ve bilim dünyası işte bunu tartışıyor. Sorular şunlar: - Belirti göstermeyenlere PCR (Polymerase chain reaction) testi yapıldı mı? Yoksa sadece belirti gösterenlere mi test uygulandı? - Asemptom hastaların sayısı biliniyor mu? - PCR testlerindeki yüzde 60 civarındaki güvenilirlik göz önüne alındığında, etkinlik oranları da yüzde 60’a göre mi hesaplanmalı? - Hastalar sınıflandırılırken ciddi hasta tanımı kullanılmış, bu ne anlama geliyor? - Ciddi hastaların kaçı hastaneye yatırıldı, kaçı yoğun bakıma alındı, kaçı entübe oldu? Bunların gruplara göre dağılımı tam olarak ne? Bir diğer tartışma ise virüsün niteliğinden kaynaklanıyor. Herkesi hasta etmediği bilindiği için, kaba bir oranlama ile 1 kişiyi hastalıktan korumak için 164 kişiye aşı yapmak doğru mu sorusu soruluyor. Bu soruların yanıtları net belli olmadığı için her iki aşı da tartışılıyor. Bu yanıtları ise en erken 4-5 yıl içinde alabileceğiz. ***

İsrail Mart'ta aşıyı bitirecek

Yukarıdaki yazıyı okuduktan sonra bana diyeceksiniz ki, “Peki sen neden aşıları savunuyorsun?” Savunuyorum çünkü belki asla yakalanmayacağım çiçek, belki asla yakalanmayacağım kabakulak, belki asla yakalanmayacağım çocuk felci, belki asla yakalanmayacağım verem için aşı oldum. Hiçbir zararını da görmedim. Yarın bir köpek ısırsa gidip gönül rahatlığı ile kuduz aşısı da olacağım. Bu süreçte birkaç kez hastane yoğun bakım odalarına gidip gözlemledim ve Covid hastalarının ileri aşamalarda neler çektiğini, neler yaşadığını gördüm. Sevdiğim dostlarımın bu hastalıktan kurtulması için gece uykularım kaçtı, dualar ettim. Bu yüzden sıram gelince aşı olacağım. Kim bilir belki de hasta olmayacak o 164 kişiden biri olabilirim. Ama ya hasta olacak o 1 kişi isem. Kendimi bir yoğun bakım odasında, yanımda inleyen başka hastalarla beraber yüzü koyun yatırılmış ve ciğerine bir hortum sokulmuş halde hayal etmek dahi istemiyorum. Üstelik oradan çıksam bile, ki çıkma olasılığım yüzde 50 civarı, aylarca doğru düzgün yürüyemeyecek, hareket edemeyecek olmak bile tam bir kabus. O yüzden aşımı olurum! Hem baksanıza İsrail tüm vatandaşlarını aşılıyor ve şimdiden nüfusun yüzde 16’sını aşıladılar. Mart sonuna kadar tüm ülkeyi aşılamış olacaklar. Bu aşılar kötü bir şey olsaydı emin olun bir vatandaşının canı için dünyayı ateşe atmaya hazır İsrail yaptırmazdı. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Akılsız başın cezasını ayakların çektiğini unutmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025