İstanbul 14°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Mısır'da da inat mı?

detail banner reklam

Mısır'da da inat mı?

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Mart 1, 2021

Yazı İçeriği

  • Mısır'da da inat mı?

Mısır'da da inat mı?

Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklı tezleri ve bu tezlere dayanan hukuki uygulamaları oldu yakın zamanda. Mavi Vatan kavramı ile de oldukça önemli avantajlar sağladı. Ancak sözde müttefiklerimiz olsun ya da parçası olmaya çalıştığımız AB ülkeleri olsun tüm uluslararası camia Türkiye’nin karşısına dikildi. Sonuçta Türkiye, Doğu Akdeniz’de haklı olarak hak iddia ettiği bölgelerden şimdilik kaydı ile de olsa çekilmek, araştırma gemilerini Antalya Körfezi’ne çekmek durumunda kaldı. Türkiye Mavi Vatan konsepti ile kendi karasuları ile Libya karasuları arasında kendi deniz sınırları ile orantılı bir ekonomik alan oluştururken, Mavi Vatan fikrini geliştiren akılların ortak bir söylemi vardı. “Mısır ile ilişkileri normalleştirir isek, aynı anlaşmayı Mısır’la da yaparak hem Mısır’a hem de Türkiye’ye büyük bir avantaj sağlayabiliriz.” Ancak o ilişkiler bir türlü normalleşmedi ve bu arada Mısır, bizim Libya ile yaptığımız anlaşmanın bir benzerini Yunanistan ile yaptı. Ama yine de Türkiye’nin çok da damarına basmak istemediği için Meis Adası’nı bu anlaşmanın kapsamı içine almadı. Türkiye’ye “Sana çok da düşmanca davranmıyorum” mesajı veriyordu. Şimdi Mısır, Türkiye’ye bir kez daha göz kırpıyor. Üstelik de anlaşması olan Yunanistan’ı kızdırmak pahasına. Mısır, Doğu Akdeniz’de hidrokarbon yani doğalgaz arama ihalesine çıkıyor. Ancak ihaleye çıktığı bölgenin sınırlarını belirlerken Türkiye’nin ilan ettiği hassasiyetlere tamamen uyuyor ve Türkiye’nin “Münhasır ekonomik bölge” sınırlarına uyarak, bu alanları ihale kapsamı dışında tutuyor, buralarda bir hak iddia etmiyor, buraları arama kapsamına almıyor. Çok net biçimde Türkiye’ye kapı aralıyor. "Sana saygı duyuyorum, senin tezlerine karşı çıkmıyorum" diye neredeyse bağırıyor. Bu sesi Yunanistan duyuyor ve tepki gösteriyor. Türkiye'nin duyup duymayacağını ise henüz bilmiyoruz. Ama Mısır ile ilişkileri normalleştirmenin Türkiye’ye sağlayacağı faydalar ortada iken... Bu normalleşme her iki ülke açısından da iktidarın çok sevdiği “Kazan-Kazan” sonucunu doğuracağı herkesin kabul ettiği bir gerçekken... Acaba meşhur “inat” burada da mı geçerli olacak! Mursi'nin hatırı ağır mı basacak! ***

Okulları kapaçmayabiliriz!

Herkes gibi yapıp, Milli Eğitim Bakanlığı’nı okulları açmak ve açmamak kararsızlığı yüzünden eleştirmeyeceğim. Durumlarını anlamaya çalışıyorum. Karar almak kolay değil. Aklım keşke MEB de merkezi bir karar almak yerine bölgesel kararlar alsa. Vaka sayılarının belirlenen oranın altında seyrettiği illerde okulları açmaya başlasa diyor. Milli Eğitim’de eleştireceğim konu okulları açıp açmaması değil. Açmaya karar verip sonra bundan vazgeçmesi de değil. Benim yanlış bulduğum bunu yapma biçimi. Okulları açmaktan vazgeçme kararı gece yarısı mı alınır kardeşim! Ne bu, gece aniden bastıran kar yağışı mı da gecenin bir saatinde okulları açmaktan vazgeçiyorsun ve bunu gece yarısı velilere bildiriyorsun. Daha doğrusu bildirdiğini zannediyorsun. Millet o saatte ya yatmış ya evde başka işle meşgul. Kimin aklına gelir ki o saatte okulların açılmasından vazgeçilecek ve ertesi gün okula gitmek için hazırlanan çocuklar aslında okula falan gidemeyecek. Yanlış olan bu. ***

Saçma hale gelmiş bir yasak

Hafta sonları sözde sokağa çıkma yasağı var. Büyük bir palavra. Yasak masak yok. Herkes sokakta. Sokaklar hafta içi günler kadar kalabalık. Trafik hafta içine yakın yoğunlukta. Ne yasağa uyan var ne de bunu doğru düzgün denetleyen. Zaten denetlemek de mümkün değil. Bu kadar kalabalığa ceza kesmek dahi imkansız. Hafta sonu yasağının tek etkisi AVM'lerin açılmıyor olması, esnafın para kazanamıyor olması. Bunun dışında kurala uyan yok. Bu yüzden de bu saçma sapan hale gelmiş, uygulaması olmayan yasağı kaldırın da, kurallara saygı duyan az sayıdaki vatandaşı üzmeyin, mağdur etmeyin. Çok sayıda vatandaşa da yasaları ve kuralları çiğnemenin normal olduğu hissini yaşatmayın. ***

Cehalet videoları

Büyük bölümü youtube üzerinden yayın yapan bazı televizyonlar var. Bunların işi gücü sokak röportajları yapmak. Normal röportajlar değil, sokaktaki insanın bilgi seviyesini ölçen röportajlar. “Dindarım” diyenin Din’in kurallarından haberinin olmadığını, “Askerliğimi Kıbrıs’ta yaptım tabii ki bilirim” diyenin Kıbrıs’ı Karadeniz’de bir ada zannettiğinin ortaya çıktığı “cehalet” röportajları. Bunu izleyenlerin kimileri gülüyor, kimileri ise cehaletin boyutuna ve yaygınlığına hayıflanıyor. Ben ise bu röportajların cehaletin ve cahilin lehine olduğunu düşünüyorum. Bu röportajlar cehaleti normalleştiriyor, yaygınlaştırıyor, kabullenilmesine neden oluyor! Sosyal medya vasıtasıyla zaten normalleşen ve çoğunluk olduğunu anlayarak cüretini arttıran cehalet, bu gibi röportajlar vasıtası ile daha da kabul edilebilir bir durum haline geliyor. Geçmişte, “pre sosyal medya” dönemde cehalet utanılacak bir şeydi. Cahil genel olarak daha az konuşur, görüş belirtmekten kaçınır, bilgiye saygı duyardı. Cahil gelişme ihtiyacı içinde olurdu çoğunlukla. Kendisi değilse bile çocuklarını geliştirmek isterdi. Sosyal medyanın icadından sonra cehalet bu çekingenliğinden vazgeçti. Çoğunluk olduğunu, yaygın olduğunu fark etti. Tekil olarak rastlanılan “cahil cüreti” yaygın toplumsal bir olay haline dönüştü. Çoğunlukçuluk geçerli olmalıydı ve çoğunluk onlardaydı. Yanlış anlamayın sakın, bu bize özgü bir durum da değil. Amerika’da kongre basanlar da bunlar, Fransa’da sarı yelek giyerek sokağa inenler de! Hatta Avrupa’da ırkçılığı yükseltenler de! Bu nedenle izlediğiniz o videoları gülmeyin. Onlar cehaleti normalleştiriyor. Normal olanın yayılması kolaylaşıyor. ***

Yoldan geçirmek

Kamu özel sektör işbirliği ile yapılan otoyolların bir yandan Hazine’yi, bir yandan da vatandaşı soyduğu artık tartışılmayan bir gerçek. Hazine üzerinden ve dolara bağlı yüksek fiyatlar nedeniyle zaten bu otoyolların sahibi müteahhitler tarafından soyulan vatandaşın bir de “ekstradan” kazıklanması ise açgözlülüğün sınır tanımaması. Diyelim ki, bu yollar veya köprülerden geçiyorsunuz. Ancak OGS ya da HGS bakiyeniz yetersiz. İşletmeci kısa bir süre bekliyor ve arkasından 10 katı cezayı geçiriyor. Böyle bir insafsızlık, böyle bir hukuksuzluk yok. Olamaz da. Ya da yolu sık kullanmadığınız için yanlış bir gişeden geçtiniz. OGS’niz veya HGS’niz olduğu halde nakit gişesinden geçtiniz. Hop yine ceza. Hem de ne ceza. Yahu fotoğrafı çekmişsiniz, plaka belli HGS veya OGS’den düş değil mi! Hayır. Böyle yapmıyor. 10 liralık geçişe 100 TL ceza. Anında. İadesiz taahhütlü. Bazı gişelerde ise kaça geçtiğiniz ya da size kaç lira geçirdikleri de belli değil. Sözde orada geçiş ücretini göstermesi gereken bir led tabela var ama hiçbir şey yazmıyor. Ücret Allah’la otoyol işletmecisi arasında. Bunca şikayete, bunca isyana rağmen kimse de kılını kıpırdatmıyor. Ne de olsa o müteahhitlerin dokunulmazlığı var memlekette. Yolların sahibi de onlar olurca siz mi yoldan geçiyorsunuz, yol mu sizden geçiyor belli değil. Ama sanki ikinci seçenek daha gerçekçi gibi. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Söylediğimiz şeylerden bugün, söylemediğimiz şeylerden yarın sorumlu olacağımızı unutmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025