İstanbul 16°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Karamsarım karamsar

detail banner reklam

Karamsarım karamsar

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Mayıs 4, 2021

Yazı İçeriği

  • Karamsarım karamsar

Karamsarım karamsar

Geçen hafta sahneye koyulan komedilerden biri de “çek kararı” idi. Piyasa açık tutulurken, ödeme sisteminin önemli bir parçası yasaklandı. Çekler ödenmeyecek kararı alındı, bir anlamda takas sistemi kilitlendi. Sözde ödeme güçlüğü içine gireni bir süre korumak maksadıyla alınan karar, ödeme yapma gücü olanın da ödeme yapmasını engelleyecek şekilde oluşturulunca piyasa durdu. Üstelik de bu kararı alan devlet, kendisine yapılacak ödemelerle ilgili hiçbir geri adım atmıyordu. Yani çekinizi tahsil etmenize engel koyularak, kişiler arasındaki borç alacak ilişkisi durduruluyor ancak devlet kendi alacağı ile ilgili bir kolaylık sağlamıyordu. Çekinizi tahsil edemediğiniz için verginizi ödeyemez hale gelmenizi engellemiyordu. Oysa bir devletin en başta yapması gereken kendi alacağını ötelemek olabilirdi. Oysa bizim devlet kendi alacağını ötelemiyor ama benim alacağımı öteleme hakkını kendinde görebiliyordu. Bu karar öylesine hatalı idi ki, bir anda bütün sistem kilitlendi, kimse ödeme yapmaz oldu, ekonomi bir anda durdu. Fren o kadar sert oldu ki, bu kararı alanlar hemen çark etmek zorunda kaldılar. Diyeceksiniz ki, kardeş bu sorun çözüldü. Niye yazıyorsun. Sorun iki gün içinde çözülmüş olabilir ama sorunun ortaya çıkışı çok önemli bir gösterge. Neyin göstergesi biliyor musunuz? Liyakatin öneminin! Mesele kendi yarattıkları sorunun çözülmesi değildir. Mesele böyle bir sorunu yaratacak kararın alınmış olmasıdır. Elbette ki, bu kararı alan, bu metni hazırlayan kişiler siyasetçiler, bakanlar değil. Bunu çözüm olarak önerip kaleme alanlar ve siyasete onaylatan bazı bürokratlar ama o bürokratları oraya atayan siyaset. O makamlara yazacakları bir metnin, bulacakları bir çözümün çözüm değil büyük bir sorun ortaya çıkaracağını bilmeyen, öngöremeyen, piyasadan, yasalardan bu kadar habersiz adamları “benden” diye bürokrat olarak atarsanız, “Düşünmesine gerek yok. Benden olsun yeter” mantığı ile bürokrasi oluşturursanız sonuç bu olur. Ortaya böyle mantıksız, abuk sabuk, fayda değil zarar getiren, amaca hizmet etmeyen saçma sapan devlet kararları çıkar. Bir çuval pirincin içine bir torba taşı kendiniz atar, sonra da o taşları ayıklamaya çalışırsınız. Bu liyakatsizliğin sonuçlarını zaten sürekli görüyoruz. Kabulünden kısa süre sonra yeniden meclise getirilerek değiştirilen, düzeltilen yasalarda mesela. 3 yıl önce yazılan Anayasa'yı bir daha değiştirmek arzusu da benzer bir durum aslında. Ve şimdi bir de "Yeni" Anayasa yazacaklarmış. Gülsem mi, ağlasam mı! Yeni ve baştan aşağı sivil bir Anayasa’ya hiç itirazım yok. Ve fakat Çek düzenlemesi yazamayanların, nasıl Anayasa yazacaklarını çok ama çok merak ediyorum. Karamsarlığım bundan. ***

Hangisi emsal

Adana’dan gelen görüntü müthişti. Adana Demirspor maçında tribünlerde binlerce taraftar. Tatil yörelerinden gelen görüntüler de müthişti. Emniyet güçlerimiz otelde eğlenen turistlere ve denize giren bir yurttaşa yasaların gücünü hatırlatıyor, ceza kesiyordu. Ama benim kafa karışık. Bunlardan hangisi doğru. İkisi birden doğru olamaz. Adana Emniyet’i sokağa çıkma yasağında ve maçların seyircisiz oynandığı bir dönemde tribünleri dolduran binlere göz yumuyor… Antalya ve Muğla Emniyetleri ise denize giren, eğlenen elli-yüz kişiye ceza kesiyor. Her üçü de aynı yasaya, aynı genelgeye, aynı kurallara uygun hareket etmek zorundalar. Biz bunların hangisi gibi davranırsak doğru olur. Hangisi emsaldir yetkili biri bize söylesin. Merak ederim. ***

İleri mi geri mi

Emniyet güçlerinin davranışlarının videoya alınması, kaydedilmesi yasaklandı. Dünyanın neresinde polise gidip sorsanız böyle bir yasağı talep edeceklerdir. Son yıllarda, cep telefonlarının yaygınlaşması ile bizim MOBESE diye bildiğimiz sistemlerin tüm gelişmiş ülkelerde sokakları görsel olarak kontrol altına alması ile birlikte polislere yönelik kötü muamele suçlamaları arttı. Polisler bundan rahatsız. Onların gözünden bakarsanız çok da haksız değiller. Ancak Batı’da veya hukuk devletlerinde bu konudaki baskı o kadar yoğun ki, artık güvenlik güçleri vücutlarında kamera taşımak zorundalar ve müdahale biçimlerini kayıt altına kendileri alıyorlar. Yıllar önce Rodney King’in polis şiddetine maruz kalmasının görüntülerinin şans eseri videoya alınması günlerinde Los Angeles’de meydana gelen olaylar, artık günlük hale geldi. Son olarak George Floyd’un polis tarafından kötü muamele sonucu öldürülmesi de benzer bir şekilde görüntülenmişti. Şimdi soru şu: Hukuk ve yasa devleti mi olmak istiyoruz yoksa polis devleti mi? Güvenlik elbette önemli, ama bu güvenliğin insan haklarına saygılı bir biçimde uygulanabiliyor olması gelişmişlik, insan hakları olmadan güvenliğin ön plana çıkarılması ise azgelişmişlik göstergesi. Buradaki tercih “Eylem planının” samimiyetini gösterecek. Son 20 yıl içinde polisimizin bu konuda çok önemli mesafeler kat ettiği bir gerçekti. Şimdi o mesafeyi koşar adım geri mi gideceğiz göreceğiz! ***

Yok daha neler

Galiba birileri İBB Başkanı İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı ve hatta Cumhurbaşkanı yapmak istiyor. Çünkü bir hanım sultanın türbesinin yakınında, elleri arkasında volta attığı için hakkında soruşturma açılmasının başka hiçbir nedeni olamaz. Dünyada bundan daha saçma sapan bir soruşturma açılmamıştır, eminim. ***

Sağlık ve Turizm Bakanı

Vaka sayıları düşüyor. Ölümler ise düşmüyor. Bunda bir mantıksızlık yok. Önce vakalar artıyor, Bu takip eden 20 günlük süreçte ölümler artmaya başlıyor sonra vakalar düşüyor, ölümler de 20 gün sonra düşmeye başlıyor. Çünkü Covid olanlar bir günde ölmüyorlar. Bu nedenle bunda bir saçmalık yok. Ancak vatandaş yine de bu sayılara inanmıyor. İnanmamakta da yerden göğe kadar haklılar. Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulu bir sayı veremezken Kültür ve Turizm Bakanı “17 Mayıs’ta günlük vaka sayısı 5 bine düşecek” derse bundan böyle verilecek sayılara ben de inanmam. Size de “İnanmayın” derim. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kötülüğün gıdasının korkaklık olduğunu unutmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025