İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Miş gibi geri dönüşüm

detail banner reklam

Miş gibi geri dönüşüm

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ekim 17, 2021

Yazı İçeriği

  • Miş gibi geri dönüşüm

Miş gibi geri dönüşüm

Türkiye’de yalandan bir çevre bilinci ve geri dönüşüm politikası oluşturulmaya çalışılıyor. Ben ise gülüyorum. Böyle bir bilinç oluşturulmaya çalışıldığı da yok, böyle bir çaba da. Tam aksine her alanda olduğu gibi bu konuda da hızlı bir geriye gidiş içindeyiz. Bunun son örneği sokak toplayıcılarının güvenlik güçleri tarafından engellenip toplayıcıların sokaklardan toplanması. Türkiye’de her kentin bir atık üretim miktarı var. Bu İstanbul’da kişi başına 1,30, Ankara’da 1,14, İzmir’de 1,32 kg. Kişi başına en fazla atık üreten illerimiz sırasıyla Muğla, Balıkesir, Aydın, Antalya ve Tekirdağ. En az atık üretenler ise Kahramanmaraşlılar Trabzonlular, Mardinliler, Erzincanlılar ve Kayserililer. Gelişmiş ülkeler bizden daha fazla atık üretiyorlar ama bu ürettikleri atıkları dönüştürme konusunda bizden çok daha başarılılar. Avrupa’da atıkların geri dönüştürülme oranı yüzde 50. Bu işi en iyi yapan ülke atıklarının yüzde 63’ünü yeniden kazanan Avusturya. Almanya da ona yakın bir oran tutturmuş. En müsrif ülke gibi algılanan ABD’deki oran ise yüzde 35. Peki ya Türkiye? Sıkı durun. Yüzde 7. Avusturya’nın 8’de biri. Avrupa ortalamasının yedide birine yakın. Ambalaj atıklarını dönüştürmekte ise biraz daha iyiyiz. Yüzde 20 oranında dönüştürebiliyoruz. Bu atıkları üreten firmalara atıkları geri kazanma zorunluluğu getirilmiş olması bunda bir etken ama en önemli etken sokak toplayıcıları. Firmaların ve belediyelerin beceremediğini onlar beceriyor. Geri kazanılan bu ambalaj atıklarının büyük bölümünü sayıları 500 bin olarak tahmin edilen sokak toplayıcıları kazandırıyor. Onlar da olmasa oran daha da gerileyecek. Ama şu anda suçlu muamelesi görüyorlar. Yıllar önce Ayşe Kulin bir grup öğrenciye anlatmıştı. Başlangıçta bu sokak toplayıcılarına çok kötü gözle baktığını ve evinin önünde gördüğünde hem kızıp hem şikayet ettiğini ama sonrasında yaptıkları iyin önemini kavrayıp onlara büyük saygı duymaya başladığını. Benzer bir aydınlanmayı umarım bu ülkeyi yönettiğini zannedenler de yaşar. Ve kayıt dışı diye toplayıp eziyet ettikleri bu toplayıcıların, onların yapamadığı bir işi yaptığını, onların kuramadığı bir sistemi iyi kötü kurduklarını görürler. Marketlerde naylon torbayı 25 kuruşa satmakla olmaz bu işler. O sokak toplayıcıları siyasetçiler ve yakınlarına uyarak "çevreciymiş gibi” yapmıyor, miş gibi yapmaktansa gerçekten bir iş yaparak daha hakiki bir hizmet yapıyorlar dünyaya. Onları sokaklardan topluyorsunuz ama etkili ve yetkili tanıdıkları olmaması onların suçu değil. ***

Rektum

Prof. Dr. Gülsün Sağlamer. İTÜ’nün efsane rektörlerindendi. Dünya kadın rektörler birliğinin kurucularından ve ilk başkanlarından. Üniversiteye İTÜ’de gitti. İTÜ’de bitirdi. Sonra Cambridge’de devam etti. Yeniden İTÜ’ye döndü. Bitirdiği okula rektör oldu. Oradan da emekli. Ama hala okulda en saygın, en sevilen, her sorunda mutlaka çözüm unsuru olan herkesin sevdiği ve saydığı bir öğretim üyesi. Gülsün Hoca, dün üniversitesine gidiyor ve kapıdaki “Giremezsiniz” diye durduruluyor. Çünkü rektörlüğün emri varmış. Ve 76 yaşındaki Gülsün Sağlamer otomobilinden iniyor, “Beni girerim” diye yürüyerek hayatını geçirdiği okuluna giriyor. İTÜ’nün atanmış rektörü, seçilmiş efsane rektör olmasını bir kenara bırakın 76 yaşındaki kadın bir öğretim üyesine hangi had ve hangi insanlık ve hangi ahlakla böyle davranmayı kendine hak görebiliyor. Bir özür bile dilemediğine göre bu durumdan bir üzüntüsü falan yok atanmış rektörün. Her türlü göreve o görevi yapmaya en az layık olan kişiyi bulup atamak konusunda hiç şaşmayan bir kritere sahip olan iktidar, terbiye değil, insanlık özürlü bu durum karşısında acaba atadığı rektör gibi mi düşünüyor merak ediyorum. ***

İktidarın tek umudu

İktidarın oylarındaki erimenin oranı bilemem ama erime çok net görülüyor. Çünkü gelişmeler en çok iktidara destek olan kesimleri zorluyor. Lüks otomobil satışlarının artarak sürmesi, otomobil satın almak isteyenlerin alacak otomobil bulamaması gibi göstergeler, geniş oy tabanını mutlu etmiyor tam aksine sinir ediyor. Pazar yerinden artık toplayan kadın, önünden geçen S500’e “Ekonomi iyi durumda” diye bakmıyor. Sorulan soru şu artık. “AK Parti buradan da döner mi, nasıl döner?” Bana sorarsanız AK Parti’yi buradan kurtarıp, yeniden iktidara taşıma gücü artık AK Parti’de değil. AK Parti’nin ilk iktidar dönemindeki hesabı şu idi. 2 dönem iktidar oluruz. 1 dönem iktidar ortağı oluruz. Sonra muhalefete geçeriz. Ancak yetersiz muhalefet nedeniyle işler umduklarının ötesinde iyi gitti AK Parti için. Dengeleri değiştiren ise İYİ Parti’nin ortaya çıkması oldu. Ve bugün artık AK Parti için işler iyi gitmiyor. AK Parti’nin yeniden güç kazanması ise artık AK Parti’nin yapacağı şeylere bağlı değil. Çünkü yapamayacaklarını artık AK Partililer de görüyor. Olması gerekeni en az sizin benim kadar biliyorlar ama yapamıyorlar. Bırakın yapmayı yüksek sesle söyleyemiyorlar bile. Bu yüzden bundan sonra AK Parti’nin yeniden güç kazanmasını sağlayacak tek bir şey var. CHP. CHP yönetiminin yapacağı hatalar dışında AK Parti’nin yeniden yükselişe geçmesini sağlayacak hiçbir şey yok. Muhalefetin ne yapması ya da ne yapmaması gerektiğini ise 29 Temmuz 2020 ‘da “Joe’nun hikayesi” olarak yazmıştım. Merak ediyorsanız, açar bakarsınız. ***

Genel Kurul'a teşekkür

Dün Galatasaray Genel Kurulu’nun son bölümünü utanarak izledim. Mustafa Cengiz yönetimi, kendisini eleştiren herkese ceza vermiş meğer. Onlarca kişiye sadece ve sadece eleştiri yaptıkları için ceza verilmiş. O kadar ki, bir Divan üyesine bile Divan kürsüsündeki eleştirilerinden dolayı ceza vermiş yönetim ve onun tetikçisi haline gelmiş “Disiplin Kurulu” Utandım. Özgür düşüncenin ve Batı'ya açılan pencerenin düşürüldüğü hali görünce. Kendi adıma da utandım, güzelim kulübü bu yakışıksız ellere nasıl teslim ettik diye. Ama Galatasaray Genel Kurulu, geçmiş yönetimin bu ayıplı tavrına gösterilecek en iyi tepkiyi gösterdi ve sadece düşüncelerini açıkladıkları için ilkel bir yönetim anlayışı tarafından cezalandırılmış tüm üyelerin cezalarını onaylamadı. Böylece bu cezalar yok hükmünde, Mustafa Cengiz ve arkadaşlarının ayıbı olarak kaldı. Bu tavrını özgür düşünceden yana koyan Galatasaray Genel Kurulu’na teşekkür ediyorum. Bize neden Galatasaraylı olduğumuzu bir kez daha hatırlattıkları için. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bahane üreterek  başarılı olan olmadığını anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025
Futbolda bahis skandalı görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Timur Soykan & Murat AğırelFutbolda bahis skandalıTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli 00:00 Giriş 02:05 Hakemlerin bahis oynama olayı nedir? 10:03 FIFA ile Türkiye arasında bir temas söz konusu mu? 12:03 Bazı hakemlerin “Buraya teşvik edildim” sözleri haklı bir savunma mı? 13:11 152 hakeme ne olacak? 16:26 Gerçekten 152 hakemin haberi olmadan bahis oynanmış olabilir mi? 25:38 Hakemlerin bahis oynadığı maçlara ne olacak? 32:25 Kapanış Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 1, 2025
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025