İstanbul 17°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Çıkarsanıza bu şirketleri aradan

detail banner reklam

Çıkarsanıza bu şirketleri aradan

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Şubat 15, 2022

Yazı İçeriği

  • Çıkarsanıza bu şirketleri aradan

Çıkarsanıza bu şirketleri aradan

Biz yazıp hatırlattıkça, millet uyanıyor. Üçlü tarife kazığını anlattık. “Aaaa, öyle miymiş” demeye başladı herkes. Bütün bunların kasıtlı yanlış özelleştirme sonucu olduğuna uyanmaya başlarlar inşallah. Çünkü yediğimiz kazığın en önemli unsurlarından biri özelleştirme yöntemi ise diğeri de özelleştirme sonrası yaşananlar. Türkiye’deki tüm elektrik dağıtım işinin hepsi iktidara yakın isimler olan 21 şirkete paylaştırıldığını, bunun karşılığında 13 milyar dolar para toplandığını yazmıştım. Özeleştirme sırasında dağıtım şirketini satın alan bir özel amaçlı şirket ve dağıtım şirketi vardı. Eskiler hatırlar, Petrol Ofisi özelleştirilmesinde olduğu gibi. İş Doğan Petrol Yatırımları AŞ diye bir şirket, Petrol Ofisi'ni satın almıştı. Sonra Aydın Doğan bu iki şirketi birleştirmiş, Petrol Ofisi’nin kârından ödediği vergiyi ödemeyip, o kârla şirketin satın almadan kaynaklanan borcunu ödemişti. Vergi denetmenleri özelleştirmenin ruhuna aykırı bu uyanıklığı yakalayınca Aydın Doğan, 2 milyar TL vergi cezasına çarptırılmıştı. Sonra da oturup devlet ile anlaşmış, bunun yaklaşık 4'te birine kurtulmuştu. Dağıtım şirketi özelleştirmesi ile dağıtım şirketlerini alanlar ise Aydın Doğan’ın yaptığından daha farklı bir yol izlediler. Daha akıllıca. Satın alınan şirketi bir anlamda ikiye böldüler. Bir dağıtım şirketi, bir de görevli tedarik şirketi. Yani bir marketiniz var ama markete mal sağlayan şirket de sizin. Duble aracı. Kamu otoritesi başlangıçta özelleştirmenin ruhunda, yasasında olmayan bu duruma göz yumdu. Barajdan ya da termik santralden çıkan elektrik size gelene kadar sayısız aracıdan geçiyor ve her biri ayrı ayrı kâr ediyor. Devletin 32 kuruşu sattığı enerji sonunda size 2 TL’nin üzerinde bir fiyatla ulaşıyor. Devlet de buna göz yumuyor. Niye. Çünkü memleketin tüm kaynakları zaten bu şirketleri alan müteahhitlere tahsis edilmiş durumda. İster yoldan geç, istersen evinde oturup televizyon seyret ister uçağa bin, ister köprüyü kullan, ister hasta ol hep bunlara çalışıyor sistem. Bu müteahhit taifesine bu imkanları sağlayan devlet, araya koyduğu bir şirketten fazladan kâr etmesini, elini sizin cebinize biraz daha sokmasını mı engelleyecek? Hadi canım siz de. Bu kadar saf olmayın Allah aşkına. Ha bir de, “Çok yatırım yaptılar” palavrası var. Ortada yatırım falan yok. Yatırım dedikleri, yeni abonelere elektrik ulaştırmak için yaptıkları masraf. Büyük bölümü bu. Şebekeyi yenileme, şebekeyi modernleştirme yatırımı ise bana göre devede kulak. İsterlerse açıklasınlar oranları. Ne kadarı yeni abone için yapılan yatırım, ne kadarı şebekeyi düzetmek için yapılan. Ama bunu açıklarken şunu da açıklasınlar, bu yatırımlar için devlete ne kadar fatura kestiklerini. Şebeke geliştiriyorum diye kamudan ne kadar para aldıklarını. İhalesiz, rekabetsiz. Açıklayabilirler mi! Zor. Şimdi toplantı üzerine toplantı çözüm arayışı üzerine çözüm arayışı. Yerseniz. Emin olun bu şirketlere dokunamazlar. Onların kârlarına değil ellerini, parmaklarının ucunu süremezler. Bir şey yapılacaksa yine vergiden KDV'den, kamunun kaynaklarından feragat edilecek, yine dolaylı olarak size bana sokulacak. Ama bu şirketlerin ve patronlarının çıkarlarına zerre halel gelmeyecek. Bu arada iktidar kanadından bazıları “Biz bu enerjiyi sübvanse etmesek bakın o zaman neler olur. Sizin 1000 TL’ye kullandığınız enerjide 3000 TL de sübvansiyon var” diyorlar. Ben de merak ediyorum. Bu sübvansiyonu dedenizden, babanızdan miras kalan para ile mi yapıyorsunuz? Yoksa bizden topladığınız vergilerle mi! Babanızın parası ile yapıyorsanız biz size teşekkür edelim. Yok bizden topladığınız vergilerle yapıyorsanız siz bize teşekkür edin. Hala insan içine çıkabilmenize imkan sağladığımız için. Ha bir de fırsat bulursanız özelleştirmeden gelen 13 milyar doları nereye harcadınız? Onu da bilelim. ***

Henry Ford siyasetçi olsa idi

Dün 6 liderin bir araya gelmesi ile ilgili yazıma, iktidar yanlıları çok, bir araya gelen partilerin seçmenleri ise az kızdılar. İktidarın kızması normal de, muhaliflerin kızgınlığı “Bize umut veren bir sonuç çıkmadı” düşüncesine dayanıyor. Dediğim gibi çıkar mı çıkmaz mı bilmem ama bu düşünce doğru değil. Size Henry Ford’u anlatmak isterim. Ford’un kurucusudur ama asıl önemi Ford’u kurmaktan değil, tüm sanayinin üretim anlayışını değiştirerek öncelikle otomobilin ama belki de tüm sanayi ürünlerinin kolay ulaşılabilir hale gelmesini sağlayan beyindir. Üstelik otomobil satış ağı denilen şeyi ilk oluşturarak sadece üretim değil, pazarlama konusunda da çağ değiştirmiştir. Bu dahi mühendis ve pazarlamacı felsefesini üç aşamalı bir strateji olarak görmüştür. Mottosu “Bir araya gelmek başlangıçtır. Bir arada kalabilmek ilerlemedir. Birlikte çalışmak başarıdır” onun ekip kurma ve yönetme felsefesidir. Burada tüm çalışanlarına söylediği şudur: “Hiçbir şey zor değildir. Yeter ki onu küçük parçalara bölmesini bilelim.” Ve kendisine gördükleri kusurları gösteren mühendislerine şöyle derdi: “Bana kusur değil, çare bulun.” ***

Zoraki bir yazı: Tek çare seçim

Şunu baştan söyleyeyim. Bu yazı umumi arzu üzerine ve istemeye istemeye yazılmıştır. Galatasaray Spor Kulübü’nün Haziran ayındaki seçimleri öncesi Başkan adayı Burak Elmas “Seçimlerde beni destekler misin?” dediğinde kendisine şu yanıtı vermiştim. “Sevgili Burak, mevcut adaylardan hiçbiri Galatasaray’ın mevcut sorunlarını çözecek gibi görünmüyor. Buna sen de dahilsin. Ama yine de oy kullanabilseydim sana verirdim oyumu çünkü en fazla hazırlık yapmış olan sensin. Fakat sonuçta hepiniz başarısız olacaksınız, biliyorum. Ama senin hazırlığına saygı duyuyorum.” Sonra da ekledim, “Seni ve aileni yakından tanıyan ve seven biri olarak aday olmamanı tercih ve tavsiye ederim. Çok üzülürsün, çevreni çok üzersin.” Nitekim seçimler yapıldı. Burak Elmas, Eşref Hamamcıoğlu’nun 41 oy önünde Başkanlığı aldı. Emin olun o adaylardan hangisi kazanırsa kazansın bugün tablo çok da farklı olmazdı. Belki de beteri olurdu. Adaylardan hiçbirinin Galatasaray’ı yönetme kapasitesi yoktu. Bugün gelinen noktada koltukta oturan Elmas olduğu için, mevcut tablonun sorumlusu da Elmas. 7 ay içinde yönetiminde kendine en yakın iki ismi kaybetti. Ama sorun acaba onları kaybetmesinde miydi, yoksa hiçbir Galatasaray yönetim tecrübesi olmayan bu iki ismin, Ünlü ve Epözdemir’in en önemli iki adam olmasında mıydı! Daha önce Galatasaray’ın herhangi bir tesisisin kapısından içeri yönetici veya taraftar olarak dahi girmemiş iki kişi nasıl olur da en önemli yöneticiler olurdu! Onlar zaten gitti. Üstelik de dostça değil. Türlü ithamla ve bu ithamları sürdürerek gittiler. Ünlü ve Epözdemir en azından çalışıyordu. Şimdi onlar da yok. Yönetimde birçok önemli ve dışarda değerli isim var ama bunların orkestrasyonunda bir sorun olduğu aşikar. Peki Burak Elmas ne yapmalı. Yapması gereken tek bir şey var. Ya şimdiden ya da Mali Genel Kurul’da bir seçim kararı açıklaması. “Daha iyi yapacağını düşünen var ise buyursun gelsin. Ya da bana güvenoyu verin” demesi şart. Adnan Polat böyle bir karar verseydi, ibra edilirdi. Kuvvetle muhtemelen yeniden seçilirdi. Mustafa Cengiz “Başkan seçime git” uyarılarına kulak verseydi, ibra edilir, Galatasaray’ı mahkeme koridorlarında süründürmezdi. Bugün de Burak Elmas’ın yapması gereken o. Hemen veya mali genel kurul sonrası seçime gitmek. Bunu genelde Galatasaray’ın büyükleri genel kurul salonunda Başkanların kulağına fısıldar. Ben ise açık açık buradan söylüyorum. Bir yönetim çuvalladı ise tek çare seçimdir. Öyle veya böyle gidilir. Seve seve gidileni tercih edilir. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Vatandaşın parasıyla zengini sübvanse etmek vatandaşa kıyakmış gibi gösterilmediği zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025