İstanbul 19°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Yeni vatandaşlar 5 yıl oy kullanamasın

detail banner reklam

Yeni vatandaşlar 5 yıl oy kullanamasın

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Nisan 27, 2022

Yazı İçeriği

  • Yeni vatandaşlar 5 yıl oy kullanamasın

Yeni vatandaşlar 5 yıl oy kullanamasın

Vatandaşlıkla ilgili toplumun canını acıtan iki mesele var. Parayla satılması, memlekete hiç faydası olmayacağı aşikar olan birtakım kişilerin her ne hikmetse “istisnai vatandaşlık” kapsamında Türk vatandaşı yapılması. Gerçek vatansever herkesin içini acıtan, kanına dokunan bir mesele haline geldi bu. Bir başka vahamet ise “konut karşılığı” adı altında para ile satılan vatandaşlıkta sayısal bir sınır konmamış olması. Pasaportumuzun kaç kişiye para ile satılacağını bilmiyoruz. 100 bin mi, 1 milyon mu, 100 milyon mu bilemiyoruz. Sınır yok. Ne kadar para o kadar vatandaş. Sığınmacıların vatandaşlığa alınması ise bir başka rezalet. Kaç kişinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alındığını bilmiyoruz. İçişleri Bakanlığı’nın verdiği “resmi” sayılara kimse güvenmiyor. Cumhurbaşkanı’nın açıklamasına göre 28 Ağustos 2021’de Türk vatandaşlığına kabul edilen Suriyeli sayısı 110 bindi. 2021’in 12 Ekimindeki yine resmi açıklamaya göre bu sayı 15,5 ayda yüzde 30 civarında artarak 174 bine yükselmişti. Şubat 2022’de yine resmi açıklamaya göre 193 bin 293, Mart 2022’de ise resmi sayı bu kez 200 bin 950’yi bulmuştu. Sokaktaki vatandaşa göre ise bu sayı çok çok daha yüksekti. Kimilerine göre 1 milyon, kimilerine göre 1,7 milyon Suriyeliye vatandaşlık verilmişti. Belli ki, gerçek sayıyı kolay kolay öğrenemeyeceğiz. En azından bu iktidar döneminde öğrenmemiz mümkün olmayacak. Ancak şunu yapmamız mümkün, Türk vatandaşlığına yeni kabul edilen kim var ise, ister Suriyeli, ister Japon, ister Çinli… Bunlara en azından 5 yıl süreyle farklı bir kimlik kartı vermek. Mavi ve pembe kimlik yerine “mor kimlik” ya da “yeşil kimlik”. Yeni vatandaşlar 5 yıl süre ile bu kimliklere sahip olsunlar. Bu bir Türk “deneme vatandaşlığı” süresi olsun. Bu süre içinde bir suç işlemezler, kriminal bir olaya karışmazlar ise 5 yılın sonunda, tabii bir de Türkçe ve basit bile olsa bir yurttaşlık sınavından geçerek “tam vatandaşlık” hakkı kazansınlar. Yok eğer bu süre içinde bir suça iştirak ederlerse, vatandaş olma haklarını yitirsinler. Ve tabii bunlar kadar önemlisi 5 yıllık süre içinde, yani “deneme vatandaşlığı” döneminde yani 5 yıl süre oy kullanma hakkına sahip olmasınlar. “Yani bugün sünnet yarın deniz” diyen Sünnetçi Sunullah gibi olmasın. Bugün vatandaşlık alıp, yarın oy kullanmasınlar. İktidar böyle bir şey istemeyebilir, hesapları farklı olabilir. Ama muhalefet niye böyle bir şey talep etmez anlamış değilim. Bence bu ülkeyi seven kimsenin hayır demeyeceği bir şey olur bu. ***

Olağanüstü başarılı vatandaşlarımızı tanısak

Çok basit ama çok basit bir sorun var. Biliyoruz ki, sayısını bilmediğimiz Suriyeli göçmeni Türk vatandaşı yaptınız, yapıyorsunuz, yapmaya devam edeceksiniz. Bunların tamamını yasaların size verdiği “istisnai vatandaşlık” yetkisini kullanarak yaptınız. İstisnai vatandaşlığın verilebilmesi için yasaya göre bu kişinin “Türkiye’ye sanayi tesisi getiren veya bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında gerekçeli teklifte bulunulan” kişi olması gerekiyor. Gelelim basit soruya. Benim değil sizin verdiğiniz sayılara göre, geçen ay itibarıyla en azından 200 bin 950 Suriyeliye Türk vatandaşlığı vermişsiniz. Bunların tamamı da ilgili yasanın istisnai vatandaşlık maddesine göre verilmiş. Peki bu 200 bin 950 Suriyeli Türkiye’ye hangi sanayi tesisini getirdi? Hangi bilimsel alanda olağanüstü hizmeti oldu? Hangi teknolojik alanda fayda sağladı? Hangi ekonomik yararı sağladı? Hangi sanatsal etkinlikte başarılı oldu? Ve 200 bin 950 kişide bu özellikleri nasıl tespit ettiniz de bunları hemen vatandaş yaptınız? Bir anlatın da biz de bilelim. Biz de bu “olağanüstü başarılı” vatandaşlarımızla gurur duyalım. ***

Sıkı bir swap kurtarır mıydı!

Osman Kavala’nın bomboş bir dosya ile müebbete mahkum edilmesini farklı farklı nedenlere yorumlayanlar var. Kimilerine göre iktidar, Kavala’nın gerçekten iktidarı devirebilecek bir güce sahip olduğuna inanıyordu ve bu yüzden mahkum edilmesini istedi. Kimileri de diyor ki, seçime doğru giderken yeni bir fay hattı oluşturmak, yeni bir Gezi’ye neden olabilecek bir gerilim yaratmak ve bu gerilim üzerinden oy devşirmek. Ben daha çok birinci tezin etkin olduğunu düşünüyorum. İktidar, Kavala’nın kendilerini devirmek isteyen bir hareketin parçası ve organizatörü olduğunu düşünüyor. Kavala’nın kendilerine bu kadar yakınken, aynı masayı paylaşmışlığı, akıl alıp vermişliği ve hatta Soros’la iktidarı bir araya getirmişliği varken bunu yapmasını ise bir “ihanet” olarak görüyor. Çünkü iktidarın bakış açısıyla AK Parti ve Kavala “Bu yollarda beraber yürümüşlerdi”. Nasıl olur da, bir kalkışma ile beraber yürüdüğü bir iktidarı devirmeye teşebbüs ederdi. Bana göre iktidarın Kavala’ya bu denli öfke duymasının nedeni bu “ihanet” duygusu. Soros meselesi ise işin salçası, “dış mihrak” senaryosunun inandırıcı olması için eklenmiş bir unsur. Peki pek çoğumuzun zaman zaman aklımıza getirdiği gibi, “Acaba bir başka ülke Kavala'ya sahip çıksa ve Kavala’nın serbest bırakılması halinde Türkiye’ye 10 milyar dolar önerse, birkaç milyar dolarlık swap teklif etse Kavala serbest bırakılır mıydı?” Brunson, Deniz Yücel ve Kaşıkçı’nın dosyasının Suudi Arabistan’a verilmesi örnekleri gözümüzün önünde iken böyle bir senaryo ne yazık ki ve utançtır ki, herkese çok inandırıcı geliyordu. Ben de bu senaryoyu AK Parti içindeki tanıdıklarıma ayrı ayrı sordum. Aldığım yanıt ise iktidarın Kavala meselesine çok faklı baktığı ve hiçbir şartta Kavala’nın serbest bırakılmasının söz konusu olamayacağı, bunun bir bedelinin olmadığı yolunda idi. Kavala’yı serbest bıraktıracak bir swap, bir kredi hatta bir hibe bile söz konusu olamazdı. Kendisine yönelik öfke çok büyüktü. Ben yine de büyük konuşulmamasından yanayım. Türkiye’de keser ve sap biliyorsunuz ki, çok oynaktır. Tabii siyasi hesaplar da. O yüzden çıkmadık candan umut kesilmez. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Adaleti tesis etmek yargıçların işi olduğu zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek" görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 02:00 Neden eskisi gibi insanlar birbirleriyle konuşmuyor? 05:30 Aşkta zamanla değişen bir şeyler oldu mu? 07:43 Sonsuz aşk diye bir şey var mı? 10:44 Bir üroloji doktorunun günü nasıl geçer? 12:44 Kitabın ismi "Konuşulmayan Erkeklik" nereden geliyor? 15:53 İnsanların üroloji hastalıklarına karşı bir korkusu var mı? 18:35 Bizim kültürümüzde cinsel kimlik nasıl inşa ediliyor? 21:45 Kadınların ve erkeklerin rolleri arasında bir dengesizlik var mı? 24:06 Sosyal medya insanı yalnızlaştırıyor mu? 27:32 İnsan olarak kusurlarımızı nasıl anlayacağız? 31:00 Sadece iletişimsizlikten kaynaklı biten ilişkiler 32:25 Sosyal medyanın mukayese etkisi doğru mu? 35:05 Kadınlar ve erkekler birbirlerinin en çok nelerinden şikayetçi oluyorlar? 37:26 Andropoz ve menopoz kavramlarının gerçeği yansıtmadığı durumda ne yapmak lazım? 38:23 Bu konularda gençlerin bilgisi ve durumu nasıl? 42:14 HPV ile alakalı nasıl bir yol izlenmeli? 43:43 HPV hakkında genel bilgilendirme 46:39 Cinsel yolla artan hastalıkların sayısında bir artış var mı? 47:53 Hangi yaştan sonra insanlar üroloğa görünmeye başlamalı? 49:11 Ailelerin çocuklarına yaklaşımıyla ilgili ne gibi tavsiyeler verebilir? 50:39 Robotik fonksiyonlarının ilerlemesiyle tıpta insan elinin önemi azalıyor mu? 53:10 Kapanış
Kasım 16, 2025
"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Demet Sağıroğlu"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:39 Bir günü nasıl geçiyor? 02:05 Hikayesi olan şarkılar azaldı mı? 03:56 Hikayesi olan fakat farkedilmeyen şarkısı oldu mu? 04:41 Bir şarkı yazmaya nasıl başlıyor? 06:50 Geçmişte yaşadığı durumlar şarkı yazarken kendisini etkiliyor mu? 09:52 Magazin ile arasındaki mesafe 11:59 Şöhret kazandıktan sonra kalbinin kırıldığı olaylar oldu mu? 12:18 Yayınlamadığı eseleri 13:02 Cem Adrian ile yollarının kesişmesi 15:06 Özgüvenini nereden buluyor? 17:46 Arnavut Kaldırımı şarkısı 21:39 Kınalı Bebek şarkısı 23:40 Günümüz müziklerini nasıl buluyor? 24:27 Bugünkü imkanlar 90'larda olsaydı müzik dünyası nasıl olurdu? 26:19 Yapay zeka ve müzik ilişkisi ile ilgili ne düşünüyor? 27:24 Dinleyiciye ulaşmak günümüzde daha mı kolay? 31:12 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 9, 2025
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025